AKP ayagina mi sikiyor?
Yan gözle bakip, kuskulu bir dille ‘Bu basligi da nereden buldun yahu’ demeyin hemen
Malum, ‘Ulu Reis’,uçbeyleri ile sarayda yaptigi olagan toplantilarindan birinde, ‘Ben hem Kasimpasali, hem de Karadenizliyim’ diyerek, maçolugun ülkedeki en geçer akçe oldugunu ilan etti. Ben de modaya uydum ve siyasetin bu diline uygun bir cümleyi basliga çektim…
Meclis televizyonundan bile yayimlanmasi engellenerek gözlerden kaçirildigi için, türlü yöntemlerle izledigimiz mecliste, anayasa degisikligi görüsülüyor, su siralarda
Ilk oylamalarda ortaya çikan sonuca göre AKP-MHP ittifaki, biraz fire vererek de olsa, teklifi geçirecek gibi görünüyor
Oylamalarda 367 sayisina ulasmalari mümkün görünmedigi için de ufukta bir referandum bizi bekliyor
OHAL sartlari nedeniyle yasak ve engellemelerle dolu bir kampanyanin ardindan ak koyunla kara koyunu ortaya çikaracak süreç, su ana kadar derslerle dolu bence. Okumasini bilenler için son derece ögretici
Benim ne çikardigima gelince:
MHP’NIN ÜSTLENDIGI ROL GENEL BASKANINDAN BAGIMSIZDIR
1. Siyasete egemen olan partilere sekil veren ideolojik maya, anlik çikarlara göre degistigi için buz üstüne yazilmis bir yazidan farksiz bizim ülkede. Siyasetçiler, çok yönlü bombardimanla düsünme melekeleri igdis edilen toplumun belleksizliginden de yararlanarak, her türlü ilkesizligi rahatlikla geçiriyor hayata. AKP’nin daha düne kadar ‘diktatörlük’ diye niteleyip, ‘camilerimizi ahira çevirdiler’ feveraniyla köy-kasaba oy devsirdigi Atatürk dönemini, bugün, politikalarinin referans noktasi yapmasi, dün baskanlik sistemi için demedik laf birakmayan MHP’nin, bugün büyük bir yüzsüzlükle destek vermesi bunun somut örnegi olarak önümüzde duruyor
2. Tartisilmasi bile gereksiz ama yine de yazmak zorundayim ki, MHP toplumsal muhalefetin bir bileseni asla olamaz. Geçmisinde patron tetikçiligiyle emek düsmanligi yapmak, toplumda gerilimi tirmandirarak Maras, Çorum, Bahçelievler gibi katliamlarda açik-gizli rol oynamak gibi pek çok günahi olan bir partiye, bugün de, böyle bir rol biçiliyor. Bu, yarin da degismeyecektir, MHP’nin genel baskanlarindan bagimsiz olarak üstlendigi tarihi rol böyle bir seydir çünkü
3. AKP, demokratik yollarla geldigi iktidari, kolayina birakma niyetinde olmadigini, antidemokratik yollar dâhil her türlü yöntemle iktidarini korumaya kararli oldugunu, her tavriyla gösteriyor. Ankara Valiliginin, bir ay süre ile ildeki tüm toplanti ve gösteri yürüyüslerini yasakladigina bakinca, acelenin nedeni hemen anlasiliyor. Benzer yasaklarin pek çok ilde gündeme gelebilecegini de düsünürsek, propaganda döneminin fiilen olmayacagini söylemek için kâhin olmak gerekmiyor
4. Gelismeler bir kez daha gösteriyor ki, AKP elebaslarinin ülke diye bir derdi yok kesinlikle. Kendi ikballeri Türkiye’nin bekasindan her zaman çok daha kiymetli onlar için Ekonomiden gelen sinyaller kirmizi alarm seviyesine çikmis, terör eylemleri memleketin her karis topragina yayilmisken, tek eksik buymus gibi, baskanligin gündeme tasinmasini baska türlü izahi bulunmuyor
AKP KURULDUGU ANDAN BU YANA EN ZOR SÜRECI YASIYOR
5. Saglik Bakani Recep Akdag’in anayasa görüsmeleri sirasinda açik oy kullanarak suç isledigini söyleyen milletvekillerine, ‘Hadi lan! Suç isliyorum, sana mi soracagim?’ seklinde tepki göstermesi de anlatmaktadir ki, devletin tüm gücünü elinde tutan AKP elebaslari, ugradigi güç zehirlenmesinin de etkisiyle, askin bir ruh hali içinde bulunuyor. Tarihi bugünden ibaret sanarak her türlü suç isleme özgürlügünü kendilerinde bulan bu zevatin, kendilerini kurtarmak için antidemokratik davranislarin, otoriter egilimlerin içine girip, çatismaci bir dille toplumda yeni gerilimler yaratmasi kaçinilmaz görünüyor.
6. AKP kuruldugu andan bu yana, en zor süreci yasiyor. Toplumun karsisinda derdini anlatmakta en çok zorlanacagi bir konuyu, yukarida izah etmeye çalistigim zorluklar nedeniyle, son derece kötü sartlarda, meclisin gündemine tasiyarak, elini zayiflatiyor. Yandaslikta sinir asmis kimi aymazlar disinda, AKP’ye oy veren genis kesimler de, memleketin içinde bulundugu durumdan derin endise duyuyor. 15 yildir belki de ilk kez, muhalefetin psikolojik üstünlügünde bir seçime gidiliyor
7. Sayet muhalefet partileri ciddi bir strateji hatasi yapmazsa, tüm olumsuz kosullara ragmen, baskanligin reddedilmesi mümkün gibi görünüyor. Ancak nisan ayinda yapilacagi söylenen oylamadan önce pek çok politik cinayetin, vatandasin oyunu etkileyecek provokatif saldirilarin, flas kimi gelismelerin olma olasiligi da, içimde derin bir endise olarak duruyor
8. Bunu asmak için toplumsal muhalefete büyük rol düsüyor. Bu tip provokasyonlara kapali bir uyaniklik, karsisindakini ötekilestirmekten uzak bir yönelim, oy veren genis kitleler yerine AKP elebaslarini hedef alan bir dil ve dar siyasi çikarlar yerine ülke çikarlarini gözeten bir anlayisla toplumun en genis birligi saglayarak gece, gündüz çalismak gerekiyor
9. Unutmayalim ki, aydinligin en yakin oldugu zaman karanligin en koyu oldugu zamandir. Baskanlik hayalleriyle yola çikan AKP’yi, sonun baslangicina getirmek elimizdedir Bosa geçen her an ülkenin aleyhinedir.
——————————————–
13 Ocak- Marmara Yerel Haber
Ahmet ÖZTÜRK