Ali Haydar Koç: ‘Seyh Sait Milli Hareketi Bagimsizligi hedefliyordu’

HOLLANDA KOMKAR
Hollanda KOMKAR tarafindan 15 Mart 2015 pazar günü “90. Yilinda Kürt Milli Harekati Konferansi” düzenlendi. Konferansa konusmaci olarak Kürt tarihçi Ali Haydar Koç katildi. Yogun katilimla gerçeklesen konferans iki bölümden olustu. Birinci bölümde sayin Ali Haydar Koç, Seyh Sait Hareketi üzerine genel bilgiler verdi. Ikinci bölümde ise dinleyicilerden gelen sorulari cevaplandirdi.
Konferans, Sidar Bingöl’ün 14 Mart ‘ 21 Mart Newroz Haftasi ile ilgili bilgiler vererek, ‘içinde bulundugumuz haftayi Hollanda’da “Newroz Haftasi” olarak kutluyoruz. 20 Mart’ta Den Haag Büyük Kilise önünde Newroz atesi yakilacak ve 21 Mart’ta Newroz gecesi düzenlenecek, dostlari ve Kürtleri bu etkinliklere yogun olarak katilmaya çagiriyorum’ dedi ve 2014’de Den Haag Dünya Kimyasal Silahlarin Yasaklanma Merkezi önünde açilan Halepçe Aniti’ni tüm Kürtlerin her yil ziyaret etmesi gerektigini belirtti.
Bingöl, daha sonra Kürt tarihçi Ali Haydar Koç’un önemli bir tarihçi oldugunu ve Seyh Sait ayaklanmasi ile ilgili önemli çalismalari bulundugunu belirterek sözü Koç’a birakti konferansin birinci bölümü basladi.
Katilimcilara tesekkür ederek konusmasina baslayan Koç, ‘Seyh Sait Kürt Milli Hareketi, Istanbul’da Kürt cemiyetlerinin olusmasi, Mele Selim Hareketi, Koçgiri isyani gibi 1800’lü yillarin sonlarinda baslayan Kürt milli hareketlerinin arkasindan gelen büyük bir baskaldiriydi. Yapilan arastirmalarda bu baskaldirinin Kürtlerin bagimsizligini hedefledigini görülüyor. Irticaci bir ayaklanma oldugu, dünya kamuoyunu yaniltmak ve hareketin destek almasini engellemek için uyduruldugunu da yaptigimiz arastirmalarda gördük.
Seyh Sait, söylenenin aksine oldukça genis bir nüfusu olan ve sevilen önemli bir sahsiyetti. Baskaldiri tam örgütlenmesini saglayamadan 8 Subat 1925 günü basladi. Kürtler tam örgütlenememis ve bekledikleri destekler tam saglanamamisti. Buna ragmen 5 cephede egitimli olmayan savasçilariyla büyük bir baskaldiri gerçeklestirdiler.
Hazirliklarin tam bitmemis olmasi, ele geçirdikleri cephelerdeki haberlesme araçlarini kullanamamis olmalari, Türk devletinin yaklasik 200 bin kisilik askeri Kürdistan’a kaydirmasi ve Almanya, Ingiltere ve Fransa gibi devletlerin Türk devletini desteklemesi sonucu baskaldiri istenilen gibi sonuçlanmadi. Osmanli ordusunda bulunan Kürt subaylar destek verseydi ve Diyarbakir kapilari içeriden açilabilmis olsaydi, baskaldirinin sonuçlari daha farkli olabilirdi.
Harekat sonrasi Türk devleti 1913 Mele Selim hareketi ve 1915 Ermeni olaylarinda denedikleri katliamlari, Seyh Sait Hareketi’nde de uygulamislardir. Insanlar camilere ve kiliselere doldurulup yakildilar. Istiklal Mahkemeleri yargilamalari yapmadan insanlari çoluk-çocuk, yasli-kadin demeden insanlari öldürdüler. Ölümden kurtulanlar sürgüne gönderildiler. Sürgüne gidenler gittikleri yerlerde de öldürüldüler. 1940 yilina kadar zulüm sürdü. Hiçbir devlet bu sorunu dile getirmedi yardim etmedi. Bu katliam ve talandan elde edilen tasinabilen ganimet ile Türk devleti bankalar olusturmustur. Bunlardan isim degistirerek günümüze gelen bankalar Is Bankasi ve 2001 yilinda kapatilan Etibank’tir. Ermeniler bu bankalari dava etmislerdir. Kürtler henüz etmediler.’ diyerek konusmasini bitirdi.
Koç, konferansin ikinci bölümünde dinleyicilerden gelen önemli sorulara dinleyicileri tatmin eden önemli bilgiler verdi ve Kürt gençlerinin tarihlerini ögrenmeleri ve arastirmalarinin önemli oldugunun altini çizdi.
Dengê Kurdistan