Allahim, aklima mukayyet ol!
Mutluyum.
Fenerbahçe’yi yendik, Türkiye Kupasi’ni yine kaldirdik, Avrupa cezasini da tek yila indirdik.
Tweet’im hazir:
Üzgünüm Leyla,
Fener kupasiz kaldi!
Fenerli dostlara ayrica tek tek mesaj göndermiyorum, daha fazla üzülmesinler diye.
Ne kadar da emindiler ‘zafer’den…
Benden mesaj gitmeyince, bu sefer onlardan SMS yagmaya basliyor, neden bir sey söylemiyorum diye…
Gülmekle yetinince de kiziyorlar.
Aziz Yildirim ‘2000 yilinda Fethullan Gülen’in Galatasaray’i duayla sampiyon yaptigi söyleniyor. Bizde böyle bir sey yok. Yazik degil mi bu kulüplere?’ dedi
Damgayi yedin mi, yandin. As ve is damarlari kesiliyor. Hapsi boyluyorsun. Mahkeme kapilarini asindiriyorsun. Sürgün seni bekliyor
Tam o sirada Aziz Yildirim gözüküyor ekranda. Kulagima çalinan sözleri bi tuhaf…
Saga sola telefon ediyorum.
Devre arasinda koridora inip hakeme de çattigini, protokol tribünündeki bazi yargi mensuplariyla tartistigini da ögreniyorum.
Ayse:
‘Bak ne demis Aziz Yildirim’ diye araya giriyor.
‘Ne demis?’
‘2000 yilinda Fethullah Gülen’in dualarla Galatasaray’i sampiyon yaptigi söyleniyor. Bizde böyle bir sey yok.’
Inanamiyorum:
‘Zaytung haberidir o!’
Bu sefer internetten gösteriyor.
Gözümle görüyor, kulagimla dinliyorum.
Sabahleyin saga sola telefon, evet Aziz Yildirim demis ki:
‘Gülen’in dualariyla Galatasaray sampiyon…’
Kendi kendime mirildaniyorum:
‘Allahim, aklima mukayyet ol!’
Nasil bir memleket haline geldik?
Gitgide bir açik hava tirmarhanesine dönüyoruz.
Bir otobüsteki kadina yönelik igrenç taciz olayina tepki gösterenleri paralelci ilan edenler mi istersiniz?..
Reza Zarrab davasinin Amerikali savcisina paralelci diye yazanlar mi istersiniz?..
Hatta 17 Aralik’in darbe girisimi degil, bir yolsuzluk ve rüsvet operasyonu oldugunun sergilenmesindeki ‘katkisi’ndan dolayi Reza Zarrab’i bile ‘paralel yapi’ya baglayanlar mi istersiniz?..
Hepsi var, yok yok bizde!
Akil alir gibi degil.
Artik tüm kötülüklerin anasi, paralel yapi!
Bu yakinlarda çok güzel bir film izledim:
Trumbo.
Amerika’daki McCarthy dönemini anlatiyor.
‘Soguk savas’in basladigi 1940’larin sonuyla 1950’lerde, her tasin altinda komünist aranan o korkunç cadi avi döneminde geçiyor.
Isini kaybedenler, hapse atilanlar, toplumdan dislananlar.
‘Cadi Avi’nin kurbanlarindan biri de Holywood’un en parlak senaryo yazarlarindan biri, Trumbo…
O yillarda Türkiye de farkli degildi.
Komünistlere, solculara dönük cadi avi 1950’ler Türkiyesi’nde de çok siddetli yasanmisti.
Komünist, solcu damgasini yedin mi akan sular dururdu.
Issiz kalirdin.
Mahkeme kapilarinda sürünürdün.
Cezaevleri, sürgünler seni beklerdi.
Kimseler yanina ugramazdi.
Çünkü zilli kurt olurdun.
Zilli kurt hikâyesini rahmetli Yasar Kemal’den, koca Yasar Abi’den dinlemistim 1990’larda.
Galatasaray, 2000 yilinda Arsenal’le UEFA Kupasi’nda final oynamis ve penalti atislari sonucu bu kupayi kazanan ilk Türk takimi olmustu
Sabahleyin saga sola telefon, evet Aziz Yildirim demis ki: ‘Gülen’in dualariyla Galatasaray sampiyon…’ Mirildaniyorum: ‘Allahim, sen aklima mukayyet ol!’
Söyle anlatmisti:
Zilli kurt adi suradan geliyor:
Kurtlar Anadolu’da bir koyun damina girdi mi, bir tanesini yemez, hepsinin bogazini sikar.
Kurdun agzi degen koyun yasamaz.
Bir gece bütün bir köyün koyununu yok edebilir.
Kurt çeker gider…
Köylüler atlara binip kurdun ardindan giderler, silahsiz, köpeklerle.
Köpekler öldürmesin diye, köpeklerin boynundaki dikenli tohtlari çikarirlar. Kurdu yakaladiktan sonra fiske vurmazlar.
Bogazina saglam bir kirisle zil takarlar.
Kurt ne koyuna yaklasabilir, ne köye..
Acindan ölür.
Iste bunu yasamimla birlestirdim.
Çok is yaptim ben.
Otuz kirk kadar…
Adana’da zilli kurt oldum, sosyalistlikten dolayi.
Türkiye dünyanin en agir fasizmini yasadi.
Herkes saniyor ki iki parti oldu, demokrasi geldi…
Benim ‘zilli kurt’ta anlatacagim, hükûmete aykiri düsüncede olanlarin çektikleri…
Tam zilli kurt yasamiydi.
O ise giriyorum.
On gün sonra polis geliyor, çikariliyorum.
Öteki ise giriyorum.
Jandarma geliyor, çikariliyorum.
Bir de insanlari öyle sartliyorlar ki…
En korkuncu da o.
Beni ise almaya korkuyor herkes…
Bana düsüncelerimden dolayi çok çektirdiler.
Düsüncelerimden dolayi zilli kurt oldum.
Zilli kurt gerçegi bitmedi, bugün de devam ediyor. Cadi avi dalgasi kabardikça kabariyor.
Cadi avi demek, özgürlük düsmanligi demek.
Insanlarin isinden olmasi demek.
Hukukun üstünlügünü hiçe saymak demek.
Demokrasi düsmanligi demek cadi avi…
Türkiye’de bu dönemin cadi avi, paralelci diye yapiliyor.
Paralelci gazeteci…
Paralelci akademisyen…
Paralelci yazar…
Paralelci is adami…
Paralelci polis…
Paralelci yargiç…
Damgayi yedin mi, yandin.
As ve is damarlari kesiliyor.
Hapsi boyluyorsun.
Mahkeme kapilarini asindiriyorsun.
Sürgün seni bekliyor.
Daha beteri, yalnizlasiyorsun.
Cüzzamli muamelesi uç veriyor.
El etek çekiliyor etrafindan.
Arayan soran her geçen gün azaliyor.
Bütün bu katmerli acilari 28 Subat dönemini yasayanlar da gayet iyi bilir.
Seriatçi diye, mürteci diye, türbanli diye, basörtülü diye insanlarin hayatlari karartilmisti 1990’larin sonlarinda…
Simdi o acilari yasayanlarin bir bölümü, paralelci darbe safsatasina sarilarak derinlestiriyorlar bu ‘cadi avi’ni…
Ne kadar hazin, acikli.
—————————————
T24
Hasan Cemal