Makale

Aman Dikkat!

Son günlerde Ergenekon saniklari olan gazeteci, yazar, avukat, savci, muvazzaf asker, rektör, mafya üyeleri, polisler birer birer serbest birakiliyorlar. Sicilleri oldukça bozuk olan sözkonusu kisiler, Kürtlerin yakindan tanidiklari simalar… Tek cümle ile Kürt katilleri. Kürt mücadelesini yönlendirmede, ona terör damgasi vurdurmada, bizzat içerisinde yer alarak basarili olan kisiler.

Kürdü öven, dünyada en güzel basin daglarda savasan Kürd basi oldugunu söyleyen, savasin devam etmesini isteyen bir Yalçin Küçük. Mustafa Kemal`in Türk kurtulus savasi sirasinda izledigi siyaseti izleyen, Kürtlerin “ayrilikçi örgütler”de degil, milli örgütlerde, Türklerle beraber örgütlenmesini isteyen bir Dogu Perinçek…

Iste bunlar tahliye edilince, Türkiye`yi bölmek isteyenlere karsi savasa devam tehditlerini savurdular. Ülkede yillarca kan dökülmesini örgütleyenlerin, “faili meçhullerin”, her türlü pis ve karanlik islerin örgütleyicisi olanlarin, yasal düzenleme sonucu saliverilmeleri, demokrasi mücadelesi verenlerin uyanik olmalarini, yine Kürt halkinin özgürlük mücadelesini yürütenlerin bunlara yönelik tedbirlerini almalarini zorunlu kiliyor.

30 Mart 2014 tarihinde yapilacak olan yerel seçimlere yönelik çalismalar hizlandikça, kimi yerlerde provokasyonlar yapilmaya baslandi bile. Özellikle hiç dokunulmayan Firat`in ötesine, – ergenekonun Kürd kanadina- dikkat çekmek lazim.

Yillardan beridir tutuklu bulunan ve son haftada saliverilenler, yillar yili “Firat`in Ötesi” diye ifade edilen Kuzey Kürdistan`da devlet adina köyler yaktilar, yargisiz infazlari hayata geçirdiler, insanlara diski yedirdiler.. Kisacasi bunlarin Kürdistan`da yaptiklari tahribatlar büyük oldu.

Kemalist devletin yaptigi Koçgiri, Zilan, Dersim ve diger katliamlarini miras alan nesillerin acilari henüz bitmemisken, Güçlükonak, Roboski ve daha nice acilar üstüne bindi.

Onlarca yil süren kirli savasta ilk kez, bir yilan beridir silahlar susmus vaziyette. Bu ortamda yapilacak olan yerel seçimler için Kürdistan kimlikli partiler de çalismalarini baslattilar. Bazi bati kent ve kasabalarda, kimi partilerin üye ve binalarina yönelik örgütlü siddet eylemleri basladi. Bu fasist gürühü anlamak mümkün. Onlar, demokrasi mücadelesi yürüten örgüt ve kurumlara karsi onlarca yildan beri ayni görevi yürütüyorlar. Kendileri disinda kimseye hayat hakki tanimak istemiyorlar. Demokrasi mücadelesi yürüten tüm güçlerin, Türk, Kürt, Ermeni, Arap, bu irkçi -fasist saldiriya karsi topyekün karsi çikmasi gerekiyor.

Öte yandan Kürdistan`in bazi il ve ilçelerinde ise, sözümona Kürt halki adina mücadele yürüten kimileri ise, HAK-PAR üye ve taraftarlarinin seçim çalismalarini engellemek için ellerinden gelen tüm çabayi sürdürüyorlar; onlara saldirmaktan geri kalmiyorlar. Ne yazik ki, Fethiye`de, Urla`da bizzat saldiriya ugrayanlar, bu kez Kürdistan`da saldiriyi yürütüyorlar. Kendilerine yapilanlari hakli olarak lanetler, demokrasiden yana olan herkesin bu fasist siddete tepki vermesini beklerken, diger taraftan baska Kürdistanli örgütlerin çalismalarina engel olanlara karsi ise sus-pus oluyorlar.

Kürdistan`da kendileri gibi düsünmeyenleri düsman olarak gören, onlara saldiran, kimi yerlerde isi öldürmeye kadar vardiran bir gelenekten gelen bu insanlarin, oturup düsünmeleri gerekir. Kürdistan`da herkes onlar gibi düsünmek, onlar gibi hareket etmek zorunda degil. Böylesi bir hasas dönemde, fiili veya propaganda düzeyindeki saldirilardan ziyade, Kürdistanli diger siyasi partilerin görüslerine tahammül etmeli, saygili davranmalidirlar.

Ülkemizin Güney parçasinda, yillardan beri yapilan seçimler, ona katilan degisik siyasi partilerin -sosyalistinden islamcisina kadar- nasil bir hosgörü içinde bu isi yürüttüklerini kendilerine örnek almalidirlar. Yoksa Türk fasistlerin, eli kanli katillerin yaptiklarinin aynisini Kuzey Kürdistan`da genç insanlar eliyle hayata geçirmek, kimseye yarar saglamaz.

Türkiye ve Kürdistan`da demokrasi ve özgürlük mücadelesinin dinamizmi olan gençlerimizi karanlik güçlerin yanlis yönlendirmelerinden korumaliyiz. Kürdistan`da onlarca yildir yürütülen kirli savasin yarattigi travma sonucu, gençligin önemli bir bölümü her an patlayacak bir potansiyel mayin halindeler. Çok kolay bir sekilde provoke edilmeye açiklar.

Bunun için de, Ergenekon davasinda yargilanan ve disari saliverilenler Kürt düsmanlarini hafife almamak lazim.

Kendi ifadeleriyle kiliçlarini kindan çektiklerini, intikam alacaklarini söylüyorlar. Yakin tarihimiz, bunlarin kimin için kiliçlarini kindan çektiklerini, intikam derken neyi kastettiklerini biliyoruz. Geçmisimiz bu deneylerie doludur.

Aman dikkat…

Duran Kara

Back to top button