Makale

Amerika’yi eskiden kesfetmek

Tayyip Erdogan’in bu son çikisi, ‘Amerika’nin Müslümanlar tarafindan kesfi’ teorisi bana son derece önemli göründü. Bunun, en azindan kisa vadede, Türkiye’de önemli bir konu olarak kavranacagini sanmiyorum. Ne de olsa, Amerika’ya bilmem kaç yüz yil önce Müslüman denizcilerin mi, yoksa Hiristiyan denizcilerin mi ayak bastigi, falan yerdeki kömür madenini kimin isletecegi ya da bilmem nere ‘kalekol’ ihalesinin kimin üstünde kalacagi gibi önemli sorunlari dogrudan dogruya ilgilendirmiyor. Ihaleyi ‘alacak’ olan açisindan önemli olan ihaleyi ‘verecek’ olana yakin durmak. Bu da Tayyip Erdogan olduguna göre, o ‘önce Müslümanlar geldi’ dediyse önce Müslümanlar gelmistir.

Genel olarak Türk milletinin ‘gerçeklik’le iliskisi bu temel üzerinden kurulmustur zaten. ‘Ermeni Kiyimi’ diye bir sey olmadi, Dersim’de olanlari büyütmeye gerek yok vb., vb. Burada parti, görüs falan da farketmiyor. Herkes, kendine mal edilen seyi inkâr etmekte esit derecede cazgir.

Zaten geçmisimizde ‘Günes- Dil- Teorisi’ gibi sanli sayfalar var. O zaman bir çevre bunu kuzu kuzu benimsemisti; simdi bir baska çevre de bunu benimser, olur biter.

Tabii bizim disimizdaki dünya böyle bakmaz bu olaya. Onlar epey farkli sonuçlar çikarirlar. Ayrica, Türkiye içinde de herkes kayitsiz kalamaz.

Ben, kendi hesabima, bunu çesitli açilardan didiklemeye kararliyim. Çok önemli görüyorum. Türkiye’nin en önemli sorunu –ve marazi– olarak görüyorum.

Tayyip Erdogan artik çok yakindan tanidigimiz pozuyla duruyor: yukaridan, ‘her seyi ben belirim’ tavriyla, otoriter; ama ayni zamanda kavgaci. ‘Her seyi ben bilirim’ ve hemen ardindan ‘itiraz edersen de gözünü patlatirim’ edasiyla, anlatiyor: ‘Müslümanlar oraya falanca tarihte gitmistir…’

Tayyip Erdogan bu tavirla, bu edayla çok sey anlatti bu topluma; hâlâ da anlatiyor. Her gün yeni bir ‘Tayyibad’ (yani, ‘Iliad,’ ‘Aenîad’ kategorisinden) örnegiyle karsimizda. Bir gün ‘paralel’ anlatiyor –17 Aralik’ta ‘fas’ olanlarin asilsiz oldugunu… Derken Gezi’de toplananlarin nasil bir komplo içinde yer aldigini… Derken komplo genisliyor, yurtdisina çikiyor, uluslararasi bir komplo haline geliyor. Uluslararasi komplo bir yandan Kobane’de kapimiza dayaniyor, bir yandan muhalif medya yoluyla harim-i ismetimize giriyor. Ve Tayyip Erdogan bütün bunlari bir bir tesbit etmis olarak o durusuyla duruyor, sesini (‘hatip’ teknigiyle) yükselterek, alçaltarak, her seyin dogrusunu bize anlatiyor.

Tipki, ‘1178’de Müslüman gemiciler Amerika kitasina çiktilar’ derkenki edasiyla, kendinden emin, dedigi dedik. ‘itiraz dinlemem’ pozuyla.

Tartisma azarsa, ‘Vay, sen Müslümanlar’in Amerika’yi kesfetmis olmasini istemiyor musun? O halde sen Müslüman degilsin! O halde sen vatan hainisin!’ asamasina da getirmekte hiç tereddüt etmez. Onun getirmesine de gerek yok zaten; çevresinde bu isleri yapmak üzere alesta küçük bir ordu var.

Nitekim bu Amerika hikâyesiyle de onlarin bu alanla ilgili kesimi sesini çikarmaya basladi: bilmem kaç yildir zaten biliniyordu, diyenler var; daha ayrintili bilgiler sunmaya baslayanlar var. Bunlar kahramanca çarpismaya devam edeceklerdir.

‘Komplo’ mantigi derinlerde kök salmis. Hiristiyan dünya, yüzyillardir büyük Müslüman kesfini insanlardan saklamis, bu serefi kendi üstüne almis, Kristof Kolomb diye zipçikti birini bulmuslar, ‘O kesfetti’ diye kiyamet ediyorlar. Ama neyse ki artik Müslümanlar’in gözü açildi; bu palavralari yutmuyorlar. Dünyada her iyi seyi herkesten önce Müslümanlar’in yaptigini ortaya koymaya basladilar. Tayyip Erdogan da, anlasilan, bu tarihiî tesbitleri dünyaya duyurma görevini üstlendi.

Nitekim bu ilk çikis dünyada ses getirdi, ilgi topladi. ‘Kanitlasin,’ diyormus gâvurlar.

Biz de bekliyoruz. Bakalim nasil kanitlar dökülecek ortaliga?

———————————————-

Taraf-18 Kasim

Murat Belge

Back to top button