Makale

ANILAR ‘ BELGELER 3

Politikaci- Yazar ve Sair Kemal Burkay’in anilarinin 3. Cildi ‘Özgürlük Yolu Vakfi Yayinlari‘ tarafindan yayinlandi.

Burkay, Kitabin baskisina yazdigi notta: ‘Anilarimin 2. Cildinin basimi üzerinden 10 yil geçti. Daha o zaman (2009) 3. Ve 4. Ciltlerde basma hazirdi: ancak bazi nedenlerden dolayi beklettim.

Ilk iki cilt anilarimin 1987 yilina kadar olan dönemi kapsiyor. 3. Cilt 1988-1994 dönemini yani 7 yillik süreyi kapsiyor. 4. Cilt ise 1995 yilindan 2010’a kadar olan dönemi. Bundan sonrasinin öyküsünü, ki yurda dönüsümü izleyen son 8 yili kapsiyor, bir süre önce tamamladim. Böylece anilarim toplam olarak 3000 sayfa tutuyor. Bu benim hayat öyküm olmanin yani sira, 1940’lardan bu yana geçen 80 yillik bir dönemin bir dizi önemli iç ve dis olaylarinin da öyküsüdür’ diyor.

Bilindigi gibi Kuzey Kürdistanli örgütlerin en fazla üzerinde durduklari konularin basinda ‘ulusal birlik’ gelmektedir. Hemen her örgütün, her siyasetçinin, -hatta siyasetle hiç ilgisi olmayanin bile- sürekli olarak dillendirdigi, sanki onu basardigimizda bütün diger sorunlarimizi çözecegimizi düsündügümüz sihirli bir kelimedir birlik. Belki de en çok denedigimiz ve en çok hayal kirikligi yasadigimiz çalismalarin basinda gelir. Siyasi yasamimizda sayisiz örnekleri mevcuttur.

Iste kitap, tam da böyle bir çalismayla; ‘Kürdistan Kurtulus Hareketi’ (TEVGER)’in kurulusuyla basliyor.
Burkay, bu birlik çalismasini söyle anlatiyor:

‘UDG olayindan ve özellikle de dört yil süren HEVKARI çalismasinin yarattigi düskirikligindan sonra, bir süre Kuzey Kürdistanli yurtsever örgütler arasinda birlik çalismalarini bir kenara koyduk. Su sonuca vardik ki, bu tür çalismalar ancak bahse deger bir kitlesel gücü, istikrari olan ve birlik için sorumluluk ve istek duyan örgütlerle gerçeklesebilir.’
(…)
Diger örgütlerin durumuna, güçbirligi ve cephe kosullarinin olmadigina iliskin bu saptama hiç kuskusuz dogruydu. Buna ragmen bir süre sonra, daha Sol Birlik devam ederken (ki Sol Birlik Kuzey Kürdistanli örgütlerin birliginin önünde bir engel degildi, onun islevi farkliydi, çalisma alani daha genisti) yine kendimizi bu tür bir çalismanin içinde bulduk.’ (s.7)

1987 yilinda baslayan çalismalar, 22 Haziran 1988 yilinda, Kuzey Kürdistanli sekiz örgütün katilimiyla; Kürdistan Birlik Hareketi (TEVGER) ismiyle yeni bir birlik olusturulur. Bu kisa ömürlü UGD’den, sonuçlanmayan HEVKARI çalismasindan sonra üçüncü önemli adimdir ve daha genis kapsamlidir.

Ne var ki, TEVGER de uzun ömürlü olmaz. Kürdistan Sosyalist Partisi (PSK) disinda, onu olusturan diger yedi örgütün nerdeyse tamami, 3-5 yil gibi kisa bir süre içinde bölünür, silinir, giderler.

Burkay anilarinin 3. Cildi’nde iç ve dis önemli olaylara yer verir. Bunlardan biri 1990 yilinda yer alan 1. Körfez Savasi ve yol açtigi önemli sonuçlardir. Savasta Saddam rejimi büyük bir yenilgiye ugrar ve Güney Kürdistan önce otonom bir statüye kavusur, ardindan tek yanli federasyon ilan edilir. Böylece Güney parçasindaki Kürt halkinin kaderinde büyük ve olumlu degismeler olur.

PSK 3. Kongresi’ni 1992 yilinda burada yapar. Burkay, bu nedenle Güney’e yaptigi gezide, söz konusu dönemde bu parçada yer alan önemli degisimi gözlemleyerek anlatir.

Ne yazik ki bu olumlu gelismeyi PKK’nin bu parçaya yönelik saldirisi ve iki büyük partinin, KDP ve KYB arasindaki çatismalar kesintiye ugratir.

1993 yilinda, PKK’nin tek yanli ates kestigi dönemde Burkay, Celal Talabani’nin araciligiyla Sam’da Öcalan’la görüsür ve iki örgüt arasinda ‘Sam Protokolü’ diye bilinen protokol imzalanir. Bu gelismeler Kürt ve Türk kamuoyunda olumlu bir yanki yapar, sorunun siyasi çözümü ve baris umudu dogar. Kuzey parçasinda Kürt örgütlerinin iliskileri düzelir ve 12 örgüt arasinda bir cephe çalismasi baslar.

Ne yazik ki bu süreç kisa zamanda, baris ve çözüm istemeyen iç ve dis güçler tarafindan kesintiye ugratilir ve cephe çalismalari da durur.

Ulusal Kongre konusunda yapilan çalismalar, bu nedenle Burkay’in diger parçalardan liderler, Celal Talabani, Dr. Kasimlo, Mesut Barzani, Abdülhamit Devrês, Aziz Muhammed gibi önde gelen liderlerle yaptigi görüsmeler de bu ciltte genis biçimde yer almaktadir.

Burkay’in bu ciltte yansittigi önemli uluslararasi gelismelerden biri Dünya sosyalist sisteminin yasadigi büyük kriz ve dagilmadir. Burkay bu gelismeleri sosyalist ülkelere iliskin bazi gözlemlerle birlikte degerlendirir ve söyle der: ‘O günlerde büyük bir kavgayi yitiren, darbe üstüne darbe yiyen insanlar gibiydik. Yine de kisi olarak umudumu yitirmedim ve Parti olarak da yitirmedik. Bunun tarihsel olarak geçici oldugunun bilincindeydik. Rüzgarin yönü yeniden bizden yana dönecekti ve gelecek sosyalizmindi.’

Burkay, anilarinda sadece siyasi ve kültürel çalismalari degil hayati bir bütün olarak ele aliyor. TÖB-DER Genel Baskani Gültekin Gazioglu, Kürt Ozan Sivan Perver ile gittigi Avustralya gezisinde ülkeyi su sözlerle anlatiyor: ‘Ülkenin iyi yagis alan yerleri tropikal görünümlü sik ormanlarla, genis otlaklarla kapli. Ayrica genis çöllük alanlar var. Avustralya bitki örtüsü, iklim, kendisine özgü hayvan türleri (örnegin kuala ayisi, kanguru ve bir yaban köpegi olan dingo) ve yerlileriyle son derece ilginç bir ülkedir.'(s.33)

Yurtiçinde yasananlar; ülkede çok zor kosullarda yürütülen örgütlenme ve yayincilik faaliyetleri, legal parti çalismalari ile Kürt halkina yönelik baskilar; köy ve kasabalara yönelik yikim, faili meçhul cinayetler, cezaevi direnisleri ve söz konusu baskilara karsi yurt içinde ve disinda yürütülen kampanyalar da kitapta genis biçimde yer aliyor.

Ciltli ve toplam olarak 664 sayfa tutan kitabin 150 sayfasi belgelerden, 55 sayfasi ise kuse kagida basilmis resimlerden olusuyor.

…

Bu korona günlerinde hazir evdeyken okunmasi gereken kitaplardan bir tanesidir.

31 Mart 2020

Kamer Beysülen

Back to top button