Kemal
Burkay'ın dönüşünü değerlendiriyorlar...
3. Bölüm: Melih Altınok, Sidar Alabay ve
Berzan Boti
Hazırlayan: Mehmet Ünlüdere
Dostlarımız, arkadaşlarımız, yoldaşlarımız
Kemal Burkay'ın dönüşünü değerlendirmeyi
sürdürüyorlar.
Çok yoğun bir ilgi var.
Yazışarak yorum yapmalarını istediğim, Burkay'ın
dönüşü ile ilgili soru sorduğum farklı
çevrelerden demokrat dostlarımızın gönderdikleri
değerlendirmelerin yanı sıra, verdiğim
iletişim e-postasına mesaj atan dostlarımız
da bir hayli.
Yazı dizimiz sürecek, her rengi ve fikri katmaya, onların yorum ve
değerlendirmelerini paylaşmaya devam edeceğiz.
Artık çok belli, Kemal Burkay gelecek ve iklim değişecek. Bunu
bu yazı dizimizde yapılan yorumlardan farketmek
de mümkün, basın ve yayın organlarında
Burkay'ın dönüşüne gösterilen yoğun ilgiden
görmek de...
Bu üçüncü bölümde ise Taraf Gazetesi'nin usta yazarlarından dostumuz Melih
Altınok, Nasname'den dostumuz Berzan Boti ile KOMCİWAN
Yöneticisi genç arkadaşımız Sidar Alabay'ın
Burkay'ın dönüşü ile ilgili değerlendirmelerini
sunuyorum.
Lafı çok uzatmayayım, sizleri onlarla başbaşa bırakayım.
Mehmet Ünlüdere
Melih
Altınok (Gazeteci - Yazar)
İklim değişiyor, Burkay geliyor
Kürt siyasal hareketinin en önemli figürlerinden biri olan Kemal Burkay 30 yıllık
sürgünün ardından Türkiye’ye dönüyor.
Uzun uzun anlatmaya ne hacet. Çorak iklimin silahsız da Akdeniz’e dönebileceğinin
açık bir kanıtı olan Özgürlük Yolu’nun
adını zikretsek bile yeter belki. Ki bilirsiniz
o yol, 1978 yılında Mehdi Zana’ya Diyarbakır
Belediye Başkanlığı’nın yolunu
açmaya muktedir olacak kadar gerçek bir alternatifti de.
Kendisiyle 12 Eylül Referandumu öncesi yaptığım telefon görüşmesinde,
ülkede yaşanan reform sürecinin yarattığı
dalgaya dair kompleksiz açıklamalarda bulunmuştu
Burkay. Tıpkı savaşın en netameli
zamanlarında “başka bir yol da var” deme cesareti
gösterdiği gibi, referandum sürecinde de çıkıp
cesaretle Kürt halkının büyük çoğunluğunun
reflekslerine uygun olarak değişim iradesinden
yana tavır almıştı.
Her ne kadar, şimdilerde kimilerinin “fırtına kuşağı”
diyerek sırtlarını sıvazladıkları
Kürt gençlerine unutturulmaya çalışılan
bir isim olsa da Burkay’ın yıllar yıllar
sonra dönüşünü, işte umutlarımızın
yeniden yeşermeye başladığı bugünlerde
eksik kalan bir noktanın tamamlanması açısından
son derece olumlu bir gelişme olarak değerlendiriyorum.
Burkay’ın dönüşünün ardından nasıl bir program izleyeceğini
elbette henüz kesin olarak bilemiyoruz. Ancak bir demokrat
olarak kişisel temennim, önümüzdeki süreçte, egemen
Kürt siyasası dışındaki demokratik
Kürtlere soluk olabilecek bir mecranın inşası
için gereken meşruiyete fazlasıyla sahip olan
Burkay’ın sahada olmasıdır. Bu yalnızca
bölge için değil Türkiye siyasal hayatının
demokratikleşmesi ve meşruiyeti için de elzemdir.
Elbette kendisine siyaseten eleştirilerimiz olabilir. Ama bu bile, gerilla
romantizminin kollarında şiddeti fetişleştiren
diktatoryal yapıların hüküm sürdüğü bu
arenada başlı başına bir vaha değil
midir?
30 yıldır süren kolektif deliliğe karşı, şiddetin
siyaseten konforuna sırtını yaslamadan,
Kürt halkını bir ulus devletin pençesinden kurtarıp
bir başka canavarın kollarına atmaktan
başka alternatifleri gündeme getirebilecek, evrensel
sol değerleri, demokrasinin teamüllerini dikkate
alan bir perspektife ihtiyacımız var.
Ve bu umuda kim bir adım yaklaşıyorsa hoş gelmiş sefa
gelmiştir.
***
Sidar
Alabay (KOMCİWAN Yöneticisi)
Kurdistan ve Avrupa’da yaşayan bir çok Kürt gencinin olduğu gibi benimde
idollerim arasında yer alan sayın Kemal Burkay,
siyasetçi kimliğinin yanı sıra, yazar ve
şair olarak hepimizin yüreğinde taht kurmuş
bir isim...
Yaklaşık 31 yıldır sürgün hayatına mahkum edilmiş
olan şair ruhlu büyüğümüz, bugünlerde çok sevdiği
halkına kavuşmanın heyecanı içerisinde...
Ülkede O’nu heyecan ve merakla bekleyen genç arkadaşlarımızın
yanı sıra, özlem dolu dostları da karşılama
planları yapmaya başladılar bile. Eminim
ki, birçok edebiyat tutkunu da Kemal Burkay’ın dönüşünü
sabırsızlıkla bekliyor.
Kürt siyasi tarihinin önemli isimlerinden Kemal Burkay’ın yurda dönüyor
olması bazı çevreleri rahatsız etse de,
ben O’nun dönüşünün Kürt sorununun çözümüne yönelik
yeni bir umut doğuracagı görüşündeyim.
Aydın kişiliğiyle tanınan Kemal Burkay
her zaman barışı ve halkların kardeşliğini
savunmuştur, ülkeye döndüğü zaman da bu düşüncelerini
ve siyasi tecrübelerini hem Kürt hem de Türkiye kamuoyuyla
daha fazla paylaşma fırsatı bulacaktır.
Bu değerli insanı düşündüğümüzde, hepimizin aklına
Kurdistan ve Kürt Ulusal Özgürlük Mücadelesi geliyor.
Kurdistan ve Kemal Burkay ayrılmaz bir parçadır
aslında. Bu anlamda Kemal Burkay Kurdistan’a , Kurdistan’da
O’na kavuştugu icin sevinçli ve umutlu.
***
Berzan
Boti (Yazar)
Sayın Kemal Burkay’ın Ülkeye Dönüşü
Her toplumun, sanat, politika, edebiyat ve diğer alanlarda özgün bireyleri
vardır. Bu bireylerin eserleri ilgimizi çekmese de,
dünya görüşlerine, politik düşüncelerine katılmasak
da onların özgünlüğünden kaynaklı bir saygınlığı
olduğu gerçeğini ortadan kaldıramayız.
Kuzey Kürdistan politik yaşamında Sayın Kemal Burkay’ın
özgün ve bağlantılı olarak saygın
bir yeri olduğu tartışma gerektirmeyecek
kadar açıktır. Bu nedenle Sayın Burkay’ın
31 yıllık sürgün yaşamından sonra
ülkeye dönecek olması önemli ve anlamlıdır.
Entegrasyon projelerinin yerel Kemalistler tarafından alenen hayata geçirildiği;
yetersizliklerinden, zaaflarından veya başka
nedenlerden dolayı "Kuzey Kürdistanlı birçok
politik kurum/kişilerin" bu projenin mimarı
Öcalan’a biat yarışına girdiği bir
dönemde, Sayın Burkay’ın Ülkeye dönüşü
ayrıca önemlidir. Çünkü Sayın Burkay, başından
beri bu “Kürdlerarası birlik” senaryosuna karşı
net tavır alarak ve olası olumsuzluklara karşı
durarak özgünlüğünü korudu.
Devlet tarafından piyasaya sürülen ve devletin en karanlık odaklarıyla
her zaman içli-dışlı olan kesimlerin, ‘Sayın
Burkay’ın gelişini AKP’lilik suçlamasıyla’
eleştirmesi ise, yaşanan toplumsal yanılsamayı
ve trajikomikliği göstermesi açısından
ibret vericidir…
****
Değerlendirmeler sürüyor, yazı dizimiz devam edecek..
15 Temmuz 2011
İletişim: [email protected]
|