Baro baskanlarina sert tepkinin sebebi
Mehmet TEZKAN
Ne yapti baro baskanlari? Savunma yürüyüsü adi altinda kendi illerinden Ankara’ya yürüdüler. Gruplar halinde degil her baskan tek basina.
Ankara girisinde bulusacaklar, Ankara Barosu Baskani ev sahibi olarak karsilayacak, hep birlikte Anitkabir’e gideceklerdi.
55 baro baskani Ankara sinirina geldi önlerine polis dikildi. Ankara Valisi “yürüyüs kanunsuz” demis. 200/300 metre daha gitseler zaten yürüyüs bitecek toplu halde Anitkabir’e gideceklerdi.
Vali ne büyük tehlike gördü ki, on binlerce avukati temsil eden baro baskanlarinin karsisina polisi dikti?
Oysa yürümek Anayasal haklari. Gel de Vali’ye anlat! Kamu düzenini bozacak trafigi felç edecek, hayatin akisini engelleyecek bir durum da söz konusu degildi.
56 baskan Ankara’ya yürüyerek girecekti; hapsi bu!
Haberi okurken, izlerken kendi kendime dedim ki; baro baskanlarina bile bu muamele yapiliyorsa savunmasiz insanlar benzer bir ise kalkissa kim bilir neler yapilir?
Yürüyüs ve protesto hakkini kullanmak isteyenlere kim bilir nasil davranilir?
Polis baro baskanlarinin önüne bariyer koyuyorsa… Sert davranmaktan çekinmiyorsa… Kameralara alip fisliyorsa…
Yarin öbür gün tazminatlari “deve edilmeye” çalisilan isçiler yürürse… Geçinemiyoruz diyen emekliler protesto etmeye kalksa, issiz olmak için mi üniversiteye gidiyoruz diyen gençler seslerini duyurmaya kalksa kim bilir neler olur?
Neler olacagi belli.
15 Temmuz gazileri kendileri için toplanan paralari istedikleri için ne olduysa, baslarina ne geldiyse aynisi olur.
Polis büyük ihtimalle daha da sert davranir.
Simdi denilecek ki bu olan biten Ankara Valisi’nin isgüzarligi. Polisi karsilarina dikmese bu yürüyüs sessiz sedasiz bitecekti. Zaten medyanin yüzde 90’i yer vermiyor.
Mesele daha büyük. iktidar sadece barolarin yapisiyla oynamak istemiyor. Sirada Türk Mühendis ve Mimar Odalari Birligi var, Türk Tabipleri Birligi var, Türkiye Eczacilar Birligi var…
Var oglu var. Onlarin da yapilari degistirilecek.
Barolara izin verselerdi iktidara a göre “yol olurdu”. Yarin öbür gün doktorlar da, mühendisler de, eczacilar da Ankara’nin kapisina dikilir, Anitkabir’e çikmak isterlerdi!
Dün Ankara’da yasananlarin nedeni bu.
Peki iktidar ne istiyor?
Her seyden önce sivil toplum kurulusu istemiyor.
Nefret ediyor. Illa sartsa olmasi gerekiyorsa göstermelik olsun, iktidarin dümen suyunda olsun istiyor.
Ama daha önemlisi asil niyet TBB Baskani Metin Feyzioglu’nun sözlerinde yatiyor. Feyzioglu Türkiye Barolar Birligi’nin, barolarin islevini su sözlerle açikladi: “Ben devletin menfaatini hukuk çerçevesinde korumakla görevli bir örgütün baskaniyim.”
Iste istenen bu.
Bütün odalarin, barolarin, sivil toplum kuruluslarinin devletin menfaatini korumak için görev yapmasi isteniyor.
Halkin degil, topluluklarin, bireylerin degil…
Devletin.
Devlet kim?
AK Parti.
Parti devleti düzenine geçtigimiz günden itibaren AKP kendini devletin ta kendisi görüyor. Devlet benim diyor. Kendi menfaatiyle devletin menfaatini özdes kiliyor. Bir tutuyor.
Bu sebeple kendine karsi her durusu, her çikisi, her protestoyu devlete karsi yapilmis sayiyor.
—————————————————–
T24-23 Haziran 2020
Mehmet Tezkan