Makale

Basbakan’a çözüm için destek vermeliyiz

Basbakan’in görüsmelere dair yeni durusu toplumun daha dengeli bir psikoloji içine girmesini beraberinde getirebilir.
KCK Yürütme Kurulu Üyesi Zübeyir Aydar’la iki gün önce yaptigimiz konusmadaki iki cümlenin anlamli oldugunu düsünüyorum: ‘Masayi Oslo’da biz devirmedik. Bizim görüsmeleri kesmek gibi bir lüksümüz olamaz.’
Oslo görüsmelerini yürüten ekipte yer alan Aydar’in ‘haziriz’ yaklasimi önemli. Aydar, ‘Öcalan’a uygulanan tecridin kaldirilmasi’ taleplerini de tekrar etti ve ‘Öcalan olmadan olmaz’ mesajini iletti. Bütün bunlar, bir yila yakin süredir tirmanan ve son günlerde iyice can yakici hale gelen çatisma ortamini sonlandirmak bakimindan yeni bir perspektif olusturabilir.
Öcalan konusunda yaklasimlarin degisecegine iliskin bazi ipuçlari veren Basbakan Erdogan, görüsmelerin 2006’dan bu yana sürdügünü, bundan sonra da sürmesinin önünde bir engel olmadigini ifade etti.
Zübeyir Aydar, ‘Görüsmeyi yürüten ekip eli bos geldi ve devlet, PKK’ya sürekli operasyon yapmaya devam etti, bu nedenle çatismalar yeniden tirmandi’ diyor.
Basbakan, görüsmelerin kesilmesini degerlendirirken ilginç açiklamalarda bulundu: ‘Ne yapti terör örgütü, bunu bazi görsel ve yazili medyaya pas ettiler. Bakiyorsunuz yargi devreye girdi. Sonra müstesarimin (MIT Müstesari Hakan Fidan) üzerine geldiler. Ardindan sahsen benim üzerime geleceklerdi.’
Basbakan, Oslo belgesinin desifre edilmesiyle MIT Müstesari’nin üzerine gelinmesi arasinda dolayli da olsa bir bag kuruyor. Bir yil öncesini hatirlarsak, ‘müzakere’ anlayisini hedef alan bir kampanya örgütlenmisti. Yaygin tutuklamalar, aydinlari da hedef haline getiren bir cadi avi baslatilmisti.
Aklin yolu müzakere
Ne oldu bu bir senenin sonunda? Operasyoncular, PKK’nin bitirilecegini, Kandil’in ‘üç’, ‘alti’ ay gibi vadeler içinde tasfiye edilecegini iddia ediyorlardi. Bir senenin sonunda gelinen nokta, bu kesimi hakli çikarmadi. Çok sayida genç insan yasamini yitirdi. PKK, iddia edilenin aksine, Iran’la çatismak yerine isbirligi içine girdi, yeni müttefikler edindi.
Belki bunu çok iyimser bir tespit olarak degerlendireceksiniz ama ‘akil yolu’nun yeniden öne çikmakta oldugu kanaatindeyim. CHP’nin Haluk Koç’la ‘Oslo’da sattiniz’ çikisindan bir sonuç elde etmesinin mümkün olmadigi da görüldü. Genel Baskan Kiliçdaroglu, Oslo müzakerelerini olumlu bulan bir açiklama yapma geregini duydu.
Inisiyatif Basbakan’da. Ancak, çözüm ve diyalog sürecini tek basina götürebilmesi mümkün degil. CHP’nin ve BDP’nin çözüm yoluna daha net katkilarda bulunmalari sart. Kiliçdaroglu’nun partili milletvekilleriyle girdigi kampta, sanirim ikinci günde bu sorunlar da ele alinacak.
Umariz ki, bu konuyu, en azindan su noktada, ‘siyasetler üstü’ bir yaklasimla degerlendirme cesaretini gösterebilirler. Örnegin, CHP Genel Baskani Kiliçdaroglu, sorunun çözümü için ‘gerekirse kariyerini de bir yana itebilecegini’ ifade etmisti. Tabii parti içindeki kati milliyetçi ekibin yarattigi havayi görmezlikten gelemeyiz. Bu ekip, her kritik noktada ortaya çikip, çözümsüzlügü kiskirtan tutumlar ortaya koymaktan geri durmuyor.
BDP açisindan durum biraz daha farkli. Çatismalarin orta yerinde, iki tarafli sikistirma altinda, inisiyatifleri daralmaya devam ediyor. Toplumun siddet eylemlerine yönelik öfkesi onlari hedef aliyor. Ancak ortamin yumusamasina ve görüsmelerin yeniden baslamasiyla ilgili bir kamuoyu olusmasina bazi açilardan katkida bulunmalari mümkün.
Basbakan’in görüsmelere iliskin yeni durusu, bir perspektif genislemesini ve toplumun daha dengeli bir psikoloji içine girmesini beraberinde getirebilir. Siddet ve hirs yerine adalet ve uzlasma duygulari agirlik kazanabilir. Basbakan’in Meclis açildiginda CHP’ye yönelik ‘Birlikte bir komisyon olusturalim’ çagrisini tekrar edecegini söylemesi de ne olursa olsun, ciddiye alinabilecek bir çikis noktasi. CHP’nin simdiye kadar bu çagriya hiçbir yanit vermemesini açiklamak ise zor görünüyor.
Yeni dönem, yeni umutlar…
28 Eyl. 12, Radikal

Oral Çalislar

Back to top button