Baskanlik bu pespayeligi de ‘düzeltir’ mi?
En iyi mali bile sarlatan bir pazarlamacinin eline verdiginiz zaman vitrinde kalmaya mahkûm etmis olursunuz. Son zamanda bazi sarlatanlar baskanlik sistemini her derde deva bir kocakari ilaci gibi prezante etmeye koyuldular.
Kürt meselemiz mi var? Ancak baskanlik sistemi çözer…
Orta gelir tuzagina mi düstük, büyüme rakamlari patinaj mi yapiyor? Baskanlik sistemi gelince çözülür. Paralel yapiyi tasfiye etmemiz mi gerekiyor? Onu da baskanlik sistemi çözer. Dis politikada sikisiklik mi yasiyoruz? Hele bir baskanlik sistemi gelsin, bakin nasil çözer…
Isin acayip tarafi, bu söylemi tutturanlarin baskanlik sistemiyle sözünü ettikleri sorunlarin ne alakasi oldugu; baskanlik sisteminin bu sorunlari hangi özelligi sayesinde çözecegi ya da bu sorunlarin parlamenter sistemin hangi özelliginden kaynaklandigi hakkinda tek laf etme geregi duymamalari… Tabii o zaman yaptiklari kof propaganda da kendilerinden baska kimse üzerinde etkili olmuyor. Ama zaten onlarin dertleri de toplumu etkilemek degil, sadece bazi kisileri etkilemek…
(…) Etyen Mahçupyan ‘Baskanlik ekonomiyi de düzeltir mi?’ baslikli son yazisinda gittikçe azitan bu trendi elestirme ‘küstahligini’ gösterdi ya, iste onlardan biri hemen havaya zipladi. Türkiye’nin en saygin yazarlarindan birine ‘yüzsüz’ ‘sizdirilmis’ ‘küresel sermayenin beslemesi’ gibi ifadelerle saldirdi. Sadece Mahçupyan’a saldirmakla kalmadi, israrla daha baska ‘sizdirilmislar’ oldugunun da altini çizerek birilerine de aba altindan sopa gösterdi.
Böyle kisiler hep vardi, hep de var olacaklar… AK Parti içinde de varlar, baska partilerin içinde de…
Eger önemli bir titr tasimasaydi, sütunuma hiçbir sekilde sizamazdi ama ne yazik ki adinin basinda gülle gibi bir titr tasiyor ve bu durum hem AK Parti’nin itibari, hem de baskanlik sistemi tartismalarinin selameti açisindan ciddi tehdit olusturuyor.
Düsünün ki, bu saldiri AK Parti’nin baskanlik sistemi tartismasini en genis kitlelere yayginlastirmak için bir atak baslattigi günlerde yapiliyor.
Bir yandan Sayin Cumhurbaskani, bir yandan Sayin Basbakan yüz binleri kapsayan arama konferanslari yapmaya hazirlandiklarini söyler ve herkesi açik tartismaya çagirirken öte yanda tasidigi titr nedeniyle baglayici konumda olan biri, yaptigi sey sadece bu çagriya katilmak olan birine en agir suçlamalarla saldiriyor.
Iyi de, hani tartisacaktik?
Insanlara ‘tartisin’ diyorsak, onlardan daha ilk cümlede ‘küresel sermayenin beslemesi’ suçlamasiyla karsilasmaya gögüs germelerini bekleyebilir miyiz?
Mahçupyan için sorun yok; o böyle seylere pabuç birakmaz. Ama bu McCarthy’ci üslubun söyleyecek sözü olan baskalari üzerinde yaratacagi etkinin de düsünülmesi gerekir. Tartisma platformu daha henüz açilmisken zehirlenmesine, elestirinin kriminalize edilmesine izin vermemek gerekir. Defalarca yazdim, ama bir kere daha altini çizeyim: Baskanlik sistemi pekâlâ parlamenter sistemden daha iyi bir sistem olabilir. Ama bu, nasil bir model olduguna baglidir… Ben kendi payima, bu sistemin – eger çikabilecekse – iyi bir modelle çikmasi için elimden geleni yapacak,
aklima takilan her soruyu soracak, her elestirimi ortaya koyacagim. Herkese de bu tip göz korkutmalara gülüp geçmelerini salik veririm.
——————————————————-
9 Ocak-Aksam (Yazarin Aksam’daki son yazisi, bu yazinin ardindan isine son verildi).
Gülay Göktürk
