Berfo Ana
‘Oglumun mezari bulunmadan, kemikleri verilmeden bir dua etmeden ölürsem eger… Beni mezara koymayin. Oglumun kemikleriyle gömün beni. Onunla koyun koyuna yatayim…’ Hasta yataginda yatarken çocuklarina vasiyeti bu olmustu Berfo Ana’nin. 48 yasinda dogurdugu son gözagrisi Cemil’inin kemiklerini bulamadan ölmeyi kendine haram kilan bir ananin yakarisiydi bunlar. 12 Eylül’ün hemen ertesi günü gözaltina alinan ve iskencede kaybedilen Cemil Kirbayir’in anasi degildi o sadece; fasist cunta tarafindan iskencehanelerde kaybedilen gençlerin ve onlarin ailelerinin de anasiydi.
Iskencelerde öldürüldükten sonra kaybedilen gençlerin analarinin toplandigi Galatasaray Meydani’nda, Cumartesi Anneleri’nin sembolü olmasinin nedeni elbette sadece yasi degildi. Ömrünün son 33 yilini 24 yasindayken elinden alinan çocugunu bulmakla geçiren bir annenin inanciydi… Biliyor musunuz analar için çocuklar hiçbir zaman büyümezler. Kaç yasina gelirlerse gelsinler hep onlarin gözünde her an üsütüp hasta olabilecek, korumaya muhtaç durumdadirlar. Cemil, hiç büyümedi Berfo Ana’nin gözünde. Hep 24 yasinda kaldi. Hani 13 Eylül 1980 sabahi birileri gelip aldilar ya… Anasina bakti o an son kez. ‘Ana’ dedi… ‘Oglum’ diye seslendi arkasindan. Iste orada durdu zaman Berfo Ana için. Akrep ile yelkovanin yollari bir daha hiç kesismedi.
Dile kolay 27 yil boyunca yasadigina inandigi Cemil’inin yolunu gözledi. Her kapi çalisinda yüregi yerinden firladi. Simdi nerededir, üsüyor mudur oglu diye merak etti. Kocasi Ismail yollara düstü oglu için. Çalmadigi devlet kapisi kalmadi. Ona ‘Oglun kaçti…’ dediler. Cemil’i ararken yorgun düstü esinin bedeni. 74 yasinda 1991 yilinda yasama veda etti. Cemil için yollara düsme sirasi Berfo Kadin’a geldi. Ogluna kavusmanin umuduyla yasama tutunan ve her gün gözyasi döken Berfo Ana alti yil önce aci haberi aldi. Oglunu gözaltinda iskencede kaybetmislerdi. Iskenceciler de gözaltinda, sorgulayanlar da belliydi belli olmasina ama hiçbir zaman adalet önüne çikarilmadilar. Kars Egitim Enstitüsü darbeyle birlikte iskencehaneye çevrildi. Cemil Kirbayir’i kaybeden üç polis ve bir MIT görevlisi sorgularinda ‘üç maymun’u oynadi. Görmeyen, duymayan ve bilmeyen üç polise kinama cezasi verdi devlet. Bir bedenin ederi oydu devletin gözünde.
Koynunda oglunun resmiyle darbecilerden hesap sordu
Berfo Ana ömrünün son yillarini oglunun kemiklerini bulmakla geçirdi. Yasli bedenini tasiyan ayaklari el verdigi ölçüde her yere gitti. Tek istegi ölmeden önce oglunun kemiklerini bulup mezarinda dua etmekti. Bulsaydi eger, her gün kanayan yüregi huzura erebilirdi. Olmadi, olamadi. 12 Eylül darbecilerinin yargilandigi davaya tekerlekli sandalye ile gitti. Koynunda 24’ünde biraktigi Cemil’inin resmi. Hesap sordu darbecilerden. Apoletleri olmadan aslinda bir hiç olan darbeciler ise yasliliklarina siginarak hasta yataklarinda ifade vermeyi yeglediler. Aslinda korkakti onlar her zaman oldugu gibi. Korkakliklarini korku yayarak örtbas etmek istediler.
Bugün hâlâ darbecilikten medet umup, korku yaymak isteyenleredir sözüm. Berfo Ana’nin son 33 yili aciyla geçen 105 yillik yüzüne bir bakin. O yüzde çocuklari kaybedilen bütün analarin yüzü var… Bu ülke 105 yasinda bir anayi yüregi kanayarak sonsuzluga göndermisse eger bunda sadece darbecilerin degil, bu topraklarda yasayan herkesin suçu var…
22 Subat- Taraf
Tuncer Köseoglu