Makale

BERFO ANA’YI UGURLARKEN

Berfo Ana bir sembol. Bu ülkede son 40-50 yilda nice ananin ve babanin, evladin ve kardesin yüregi yandi. Binlerce ve onbinlerce…

Kurbanlarin bir bölümünün mezarlari bile yok. Katillerin çoguna -nerdeyse tamamina- hesap sorulmadi.

Katillerin ve cümle sorumlularin üzerine gitmek için güçlü bir kamuoyu destegi gerekiyor. Ama kamuoyunun üzerine sanki ölü topragi serpilmis.
Gelip geçen nice hükümetler, sahnede laf yaristiran, sözde vatan -millet için birbirleriyle kavga eden, bagirip çagiran politikacilar, iktidardakiler ve muhalefettekiler, 12 Eylül cuntacilarina, iskencecilere hesap sormadilar.
Sanki bu ülkede elbirligiyle birseyler gizleniyor; güçlüler ve sorumlular sus pus.

Bazilari kapiyi bir parça aralamak istese bile ötekiler görülmemis bir hamasetle, çigirtkanlikla kapiyi kapatiyorlar.

Bazilarinin eli kanli, olan biteni gizlemek için çirpiniyorlar.

Bazilari, ‘bana dokunmayan yilan bin yasasin’ diyor.

Bazilari sözde bizim cephedeler; yani baski görenlerin, zulme ugrayanlarin… Güçleri de var ve kitlesel olmakla övünüyorlar; bazen olur olmaz seyler için yüzbinleri sokaga döküyorlar; ama faili meçhullerin aydinlatilmasi için sanki kendilerine bir görev düstügünün farkinda degiller…

Belki de faili meçhullerin üzerindeki perde yirtilirsa ucu kendilerine veya mabutlarina dokunur diye korkuyorlar…

Bazilari da karanligin aydinlanmasini cani gönülden istiyor, ama güçleri yetmiyor. Kürtçe bir söz var: ‘Dil heye teqet tune!’ (Yürek istekli, ama takat yok.) Yine de iyi ki böyleleri var. Aydinligin dostlari olmasa meydan tümden ötekilere kalacak.

Ve aydinlik er geç kazanacak.

Sana ‘güle güle’ diyemiyorum Berfo Ana. Sen 33 yildir ki hiç gülmedin ve gözlerin açik gitti.

Biz ise senin derdine derman olamadigimiz, oglunu iskenceyle öldüren canavarlardan hesap soramadigimiz, hiç degilse onun kemiklerine ulasmani saglayamadigimiz için mahçubuz.

Diyecek söz bulamiyorum. 1976 yilinda sokakta vurulan 18 yasinda bir genç için yazdigim siiri asagiya aliyorum. O ayni zamanda senin oglun Cemil ve fasizmin iskencehanelerinde veya baska türlü katledilip ömürlerinin baharinda dünyayi terk eden tüm gençler içindir.

AGIT

Körpe sögüt dalinda kan
Lekesiz gökyüzünde kan
Duru mercan suda kan
Ipil ipil gün isiginda
Gencecik mayis sabahinda
Kus civiltisinda kan

On sekizindeydi
Gömleginde kan
On sekizindeydi
Saçlarinda kan
Belki bir deniz kenti
Belki doguda memleketi
Halilara nakis atilir
Agit yakilir kan

Artik ne kalem tutabilir
Ne harç karabilir yapilara
Bu yürek bir daha çarpmaz
Nar çiçeklerine bakamaz
Çiçeklerini öldürdüler onun

Onu siz öldürdünüz
Haydutlar, canavar suratlilar
Kan emici yarasalar
Zorbalar, ökse otlari, alçaklar

Ama sögüt dallari tükenmez
Isir gökyüzü üstümüzde
Akar duru mercan sular
Ipil ipil gün isiklari
Mayis günleri gelir yine
Kus civiltilari tükenmez

Ama her ölüm bir yasamdir
Her damla kan
Yarinlara bir armagandir
Çünkü geceyle beslenir safak
Zulüm bileyler kavgamizi
Halkim onlari yasatacak

Temmuz-1976

Kemal Burkay

Back to top button