Berlin’deki Kürdistanli Örgütlerin Kamuoyuna Yaptiklari Açiklama

– Türk ve Iran devletlerinin Güney Kürdistan’a yönelik saldirilarini kiniyoruz!
– Operasyonlara derhal son verilmelidir!
– PKK, Türk devletinin eline koz vermemeli; silahli güçlerini Güney Kürdistan’dan çekmeli; mücadelesini Kuzey Kürdistan’da yürütmelidir!
– Alman hükümeti, Türkiye’ye silah ve tank satisindan vazgeçmeli!
Kamuoyuna
Türk devleti, 15 Haziran 2020 tarihinde ‘Kartal Operasyonu’, 17 Haziran tarihinden itibaren de ‘Kaplan Hareketi’ adi altinda; Iran devleti de yine ayni tarihlerde Güney Kürdistan’in sinir bölgelerine yönelik savas uçaklariyla ve ayni zamanda karadan operasyonlar baslattilar. Yogun bombardimanlar sonucunda çok sayida sivil yasamini yitirirken, sinir köylerinde korkuya ve huzursuzluga neden oldu.
Her iki devletin saldirilari halen de devam ediyor. Sinir yöresindeki yüzlerce köy sakinleri, korkudan köylerini terketmek zorunda kaldilar.
Iran devleti, muhaliflerini, Türk devleti ise, PKK’nin Güney Kürdistan’daki savasçilarini bahane göstererek, askeri operasyonlarini sürdürüyorlar. Sözkonusu her iki devlet de bu saldirilariyla, tüm uluslararasi sözlesmelere aykiri bir sekilde, Irak ve Kürdistan Federasyonunun sinirlarini -uluslararasi kamuoyunun gözler önünde- ihlal ederek, isgal gerçeklestirmeye çalisiyorlar.
Kimi uluslararasi siyasi gözlemci ve analist, Türk devletinin asil amacinin, Güney ve Bati Kürdistan’in Türkiye ile olan siniri boyunca – Hakurke’den Afrin’e kadar ‘ bir tampon bölge olusturmayi, süreç içinde de Güney Kürdistan’in tümünü kendi kontrolüne almak oldugunu dile getirmekteler.
Öte yandan, çesitli yayinlarda Irak askeri güçlerinin, -30 yildan beri ilk kez- Kürdistan Federasyonu’nun sinir yörelerine yerlesme yönünde çabalar içine girdikleri yönünde haberler yer aldi.
Kürdistanli tüm örgütler, bölgedeki bu gelismeler konusunda, simdiye kadar yürüttükleri ve bundan sonra da yürütecekleri politikalari ciddi bir sekilde gözden geçirmelidirler.
Türk devleti, onlarca yildan beri PKK’yi bahane ederek Güney Kürdistan’a yönelik askeri operasyonlar yürüttü ve bugün de yürütüyor. PKK, Türk devletinin elinden bu kozu almalidir. Savasçi güçlerini Kuzey Kürdistan’a çekmeli, mücadelesini orada yürütmelidir.
Birlesmis Milletler Güvenlik Konseyi Baskani Christoph Heusgen, sözkonusu gelismelerle ilgili olarak yaptigi açiklamada, operasyonlarin hemen durdurulmasi ve sorunun barisçil bir sekilde çözülmesi çagrisinda bulundu.
Öte yandan Misir hükümeti de, Türk devletinin saldirilarini kinarken, operasyonun durdurulmasini istedi.
Bizler, Berlin’deki Kürdistanli örgütler olarak, Türk ve Iran devletlerinin ülkemizin güney parçasina yönelik operasyonlarini lanetliyor; uluslararasi kamuoyundan, tüm sivil kuruluslardan, parti ve örgütlerden, Kürt halkina karsi yürütülen bu kanli saldirilara karsi seslerini yükseltmeleri ve operasyonlarin derhal durdurulmasi için çagrida bulunmalarini istiyoruz.
Yine, Birlesmis Milletler Örgütü’nden, Avrupa Birligi’nden, operasyonlarin durdurulmasi için politik girisimde bulunmalarini istiyoruz.
Alman hükümetinden de, Türkiye’ye silah satisini durdurmasini istiyoruz.
Berlin’deki Kürdistanlilar olarak, Bati Kürdistan’da, ENKS ile PYD arasinda baslatilan ulusal birlik görüsmelerini saygiyla selamliyor; önlerine çikacak tüm engelleri ulusal birlik ruhuyla asacaklarina olan inancimizi dile getiriyor, çalismalarinda basarilar diliyoruz. Halkimizin, yurtsever örgütlerden beklentisi budur.
Berlin Kürdistanli Örgütler Yürütme Komitesi
(Partiya Demoqrata Kurdistan-Berlin, Hizbi Demoqrata Kurdistana-Iran (Berlin), Sepêla Azadî ya Kurdistan, Partî Demoqrata Kurdistan (Al Partî) KOMKAR-Kürdistan Dernekleri Birligi, KOMKAR-Berlin, SOZK, Komela Kurdên Sûrîyê li Berlin û li Brandenburg)
05.07.2020
Dengê Kurdistan