Bir agaç gibi hür olmak Bir sopa gibi vurup durmak!
Bilmiyorum, daha nasil anlatilir.
Yani birak bu yazilari, koskoca kitaplar dahi bundan iyi anlatabilir mi?
Iktidar-sermaye-güç-baski-isçi-köylü-alttakiler meselesi, ‘Milletin seyine koyacagiz Insallah insallah’ diye inleyen patronlar ile onlardan bir havuz imal eden iktidarin anlattigindan daha iyi anlatilabilir mi?
***
1. Zeytinlik alanda santral karari alindi.
2. Isi havuz sermayesinden, havuz medyasindan bir muhteremin sirketi aldi.
3. Acele kamulastirma karari çikarildi.
4. Zeytinlik dikenli telle esir alindi.
5. Tam Danistay’in kamulastirmayi, ülestirmeyi iptal karari açiklanmadan dakikalar önce Havuz sermayesinin sirketi zeytin agaçlarina saldirdi.
6. Köylüleri döve döve, kelepçeleyerek, kafalarina gaz sikarak, 6 bin agaç kesildi.
7. Iktidarin Havuz Kapitalisti, bu sökme ve dövme saldirisinda çok sayida özel güvenlik sirketi elemanini kullandi.
8. Danistay karari ilan edilince, Havuz geri çekildi, zeytin yeniden dogmak üzere tel örgüleri söktü.
9. Iktidar kumasi Havuz Kapitalisti, hani kankasi ‘Bu milletin seyine koyacagiz’ deyince ‘Insallah insallah’ diye kendinden geçen Sermaye; köylüleri dövdürdügü özel güvenlik isçilerini isten kovdu.
***
Esasen, (polis ve alttaki askerler) gibi ‘isçi’ olan ama en çok isçilere, köylülere, yoksullara, gençlere saldirtilip sermayenin, iktidarlarin, pasalarin, agalarin, güçlülerin ‘bekçisi’ olmaya memur edilen; bir bakima kölelestirilen ‘özel güvenlik ordusu’ da sivasiz hane çocuklarindan olusuyor zaten.
Asgari ücret; kölelestirme; boyun egdirme ve kendi gibi olan insanlara düsmanlastirma.
Zeytinlere ve köylülere saldirirken ‘kendini patron zannetmek’.
Çünkü is bu, ‘vazife’ bu!
Aynen, kendisini de ezen bir düzeni protesto edenlere bütün gücü ve hirsiyla vururken, zayif gördüklerini ezerken ‘kendini devlet zanneden’; ama nihayetinde o çarklarda kendi de un ufak olan polisler gibi.
Kendi de bir alttakini, özellikle yine sivasiz hanelerden gelen erati ezerken, hirpalarken, hakaret ederken; esasen kendisini ve tüm arkadaslarini, kendi gibi olanlari paramparça eden bir ‘asagilama, baski, ezme, hor görme, intihara sürükleme’ çarklarinin dönmesini saglayan, kendi hayatini da karartan; kendi çocuklarini da küçük gören devasa piramidi yeniden insa eden bir astsubay, bir uzman gibi!
Isyerinde kölelestirilen, ama evde özellikle kadina, kiza siddet dolu otorite kesilen her erkek gibi.
Kendi çocuklugundan beri ezilmisken, kendi gibi olanlarin hirpalanmasina isyan etmeyen, tam tersine onaylayan kadinlar gibi.
Iktidar, pasa, sermaye otoritesi karsisinda süklüm püklüm olup sonra küçük daglari yaratan gazeteciler gibi.
***
Zeytinlere ve köylülere saldirdiktan sonra
Belki aferin beklerken isten atilan özel güvenlikçiler diyormus ki:
‘Bize is güvencesi ve emeklilik vaat etmislerdi. Bizi insanlara saldirttilar. Sonra kullanip attilar.’
Böyle iste. Iste öyle.
Sen kendini aga, patron, iktidar, devlet sansan da Degilsin.
Piramidin tasini köleler tasir
Içine firavunlar yerlesir!
***
Ali Ismail Korkmaz’a sopalarla ölümden önceki son tekmeyi vuran polisin avukati, müvekkilini kurtarmak için demis ya, ‘Herhangi bir husumeti bulunmaksizin birini öldürmek kasti ile hareket ediyorsa o zaman o insanin akil sagligi süphede kalacaktir.’
Belki de hakikaten hepimiz için geçerlidir bu.
Seni ezen, çoluk çocugunun hayatini cendereye alan, seni köle gibi mesailere, hor görülmelere mahkum eden Ali Ismail miydi
Hakikaten akliniz, vicdaniniz yerinde mi?
Kendini de ezen, kemiren, tüketen vampir düzene bir baska ezilene vurarak tekme, tokat kan tasimak midir hayat gailesinin gayesi!
—————————————–
Habertürk-12 Kasim
Umur Talu