Bir bosluga firlatilan onca hayat!
19 yasindaki Erdogan Polat, Torunlar Insaat gökdeleninin 15’inci katina ‘üniversiteye girebilmek için’ çikmisti.
25’indeki Mehmet Isa Dumlu da, Buca Organize’de 5’inci kata ‘üniversite mezunu’ olarak çikti.
Erdogan dershane parasi biriktirmek için 15’inci kattaydi.
Mehmet Isa ise mezun olarak issiz durmayip ailesine yardim için.
Erdogan 15’inci kattan yere çakildiginda, nisandi, daha sonra asansörle yere çakilacak ikisi kardes 10 isçi henüz hayattaydi ve elbet onlarin da çok umudu vardi.
Mehmet Isa Dumlu 5’inci kattan asansör bosluguna düsmeden hemen önce, Istanbul’da 10 isçiyi öldüren asansör katliami üzerine kim bilir neler düsünmüstü!
***
Seri is cinayeti kurbani iki gencin ortak döngüsü böyle bir sey:
Üniversiteye girebilmek için
Üniversiteden mezun olunca da issiz kalindigi için!
Hiçbir mecazi kaldiramayacak kadar kesin, korkunç, yilda 1200 can alan bir ölüm!
***
‘Isçi ölümleri’ yaninda, bakin aklimizda olsun, bir de ‘issizlik ölümleri’ var.
Tayin edilemeyen ögretmenler, isten atilan gençler intiharlar.
Ve yüz binlerce genci, üniversiteye girmek için deli eden ve mezun olunca da issizlikten, tayinsizlikten, kadrosuzluktan, bosluktan, ailelere mahcup olmaktan delirten, ‘her sabah umuda dogup her aksam adeta ölüme yatilan’ o sikismislik.
***
Yillardir, ‘kutsal meslek’ diyerek Türkiye’nin her yaninda ögretmenlige kosturulan, çogu çocukken bu yola gönül vermis on binlerce gencin issizlik kâbusu sürüyordu.
Simdilik 40 bin yeni atama bir çoguna bir hayat umudu oldu belki.
Çünkü baktiginda, devlet tasdikiyle ögretmen
Fiilen, KPSS engellerinde issiz, belki dershane ve okullar için yevmiyeli yari-köle; kisin ögretmenlik yapip yazin maasi kesilince, ayni okulda hamallik yaparken ölen ögretmen gibi.
Issizligiyle sonunda ailesinden utanip intihar eden genç kadin ögretmen gibi.
Onlar hayata atanamadan kayip gitti!
***
Su siralar, Iktisadi ve Idari Bilimler Fakültesi mezunlari, deyim yerindeyse, kemige dayanmis biçagi zapt etmeye çalisiyor.
Hos, az çok kendileri gibi, eski ismiyle Yüksek Ticaret Okulu veya Iktisadi ve Ticari Ilimler Akademisi mezunu bir ‘agabey’ yenilerde cumhurbaskani olarak bile yine is sahibi oldu ama herkesin kaderi, kariyeri öyle degil elbet!
Bir bosluga ögrenci bosaltan 167 IIBF fakültesinden yilda 500 bin kadar mezun çiktigi söyleniyor; bir bölümü iste o bosluga düsüyor, mecazi de olsa
Kimi de hakiki bir bosluga düsüyor, ‘Muhasebe’ mezunu Mehmet Isa gibi!
Yine KPSS kâbuslari, kadrosuzluklar, özel sektörün sirt çevirmesi, devletin duvar olmasi, ayirmalar, kayirmalar, bu kadar insana yetecek, yetisecek bir isin zaten asla olmamasi!
Gida mühendisleri, Ziraat mezunlari ve daha binlerce binlerce genç!
Olmayan islere mezunlar boca eden
Olan islerde issiz ordusu sayesinde kölelestiren
Is buldugu için sükredenlerden 1200 insani da her yil yurdun dört yaninda mezarlara dagitan bir sistem bu.
Yoksa büyüme yerinde
Havuz dolup tasiyor
Latin Amerika’nin atan damari, yazar Galeano’nun, isçileri, köleleri, ölümlerini ölümsüzlestiren, aslen iktisatçi Brezilyali fotografçi Salgado için dedigi gibi:
Ekonomi bilimi maskeler konusunda ona çok sey ögretmisti. Ekonomide hiçbir sey asla göründügü gibi degildir. Rakamlardaki iyi durumun insanlarin mutluluguyla çok az ilgisi vardir ya da hiç yoktur!
Barisi bozma çavus!
Baris sürecine, baris umuduna, dagin iki yaninda sivasiz hanelerden binlerce canin daha gitmemesine saygim da büyük; barisa dair umudum da.
Ama koca devlet büyükleri, komutanlar; yillarca uçan kusa ‘terörist’ diyenler Bu arkadasin suçu ne!
Uzman Çavus N. Agri’da ailesiyle piknige gider.
Ormanlik alanda tüfekle gezinen iki ‘PKK’li’ görürler. Jandarma’yi ararlar. Onlar da vurmak masadi olmaksizin iki el ates edip kaçar.
Sonra Jandarma Istihbarat subayi gelir. Zaten ihbar aldiklarini söyler. Sivil savci gelir. Uzman N. Ifade verir.
Sonra komutanlar gelir. ‘Yanlis görmüssündür. Konuyu kapat’ derler. Ama sivil savciya ifade vermistir ve ertesi gün o ifadeyi tekrarlar.
‘Yanlis gördüm de’ baskisi ve emirleri baslar.
Sonra 20 gün içinde 5 ayri ceza verilir N.’ye. Ise geç kaldin, göreve devam (Oda hapsi); botun boyasiz, selam vermedin cezalari.
Hükümetin komutanlara hediyesi Disiplin Kanunu’na göre bir yilda 8 ceza alirsan, kovuluyorsun ya, simdiden besi bir yerde iste.
Cezalarin hiç biri ifadedeki vakadan ötürü degil; gündelik isleyisten ki, Emuzder’in her ceza için açmakta oldugu 5 ayri davada ‘konu’ hiç mevzubahis olmasin!
Tabii ki baris basimiz üzerine
Lakin alttaki bir askeri ezerek, kovarak mi korunacak bunca önemli, kiymetli bir sey!
Sinir ötesi!
‘Insani açidan’ sinir açiliyor; elbette, tamam.
Saddam Kürtlere saldirinca da, ABD Saddam’a saldirinca da açilmisti.
Iktidar, Esad’in saldirdigi Suriyelilere de siniri açti.
Bunlarin hepsi insani.
Ama iki mesele var:
Biri, bu kez iktidar sinirin öteki yanindan kaçan çoluk çocuk insanlara kapiyi açarken, buradan oraya saldiri için gidenlere de kapi açti.
Böylece, ‘insani acilar’in çogalmasina da yol açti.
Ikincisi; Esad zulmünden kaçanlara siniri açarken, zulmün adini Esed diye koydu iktidar.
Ancak Isid zulmünden kaçanlara siniri açarken zulmün adini Ised diye koyamiyor!
Isid’e karsi nezaketten hiç taviz vermeyen devlet, o zulümden kaçanlara destek için sinira giden kendi vatandaslarini ise polis-jandarma marifetiyle sopaliyor!
———————————————
20 Eylül-Habertürk
Umur Talu