Makale

Bir kadin baris sürecini salliyor

Magdurlarin ve yakinlarinin ruhlari huzura ermeden Türkler ve Kürtler huzur bulabilir mi?

Böyle bir cinayeti kaç tür insan isleyebilir? Gözü dönmüs bir psikopat evet… Bir de kesin inançli birileri isleyebiliyor…

Bundan tam 42 yil önce Jean McConville tam on çocugunun gözleri önünde, çogunun yüzlerinde maske olan IRA militanlari tarafindan kaçirildi. O gün, dul kadinin bütün çocuklari evdeydi. Militanlar kadini götürmeye çalisirken, bütün çocuklar kadinin eteklerine tutundular. Çigliklar, gözyaslari, çocuklarin yalvarip yakarmalari, hiç bir sey ama hiç bir sey militanlari durduramadi. Hatta o zaman 11 yasinda olan Michael’e, eger olanlari birilerine anlatirsa geri gelip, aileden birisini daha götüreceklerini söyledi militanlar…

Sonra, zavalli kadini kuytu bir yere götürdüler; sözde yargiladilar ve Ingilizlere ‘bilgi verdigi’ gerekçesiyle ölüme mahkûm ettiler. Kafasinin arkasindan tek bir kursun siktilar ve cesedi de deniz kenarinda bir yere gömdüler…

Dul, sahipsiz bir kadin, arkasinda hiç bir siyasi grup ya da güç yok… Zaten, sonradan bu ‘bilgi verme’ isinin de dogru olmadigi anlasiliyor Kuzey Irlanda’daki bir komisyonun çalismasiyla. Kadinin ardinda sadece küçük çocuklari kalmis; en küçük ikizler 6 yasindalar… Yani, IRA (Irlanda Kurtulus Ordusu) militanlarindan hesap soracak kimse yok.

Ama hayatin adaleti hiç umulmadik bir sekilde isliyor. Sonsuza kadar sessizlige mahkûm edilmis olan bu kadin, bugün bütün bir Irlanda baris sürecini kökünden salliyor.

Ilk önce, tesadüfen kadinin cesedinin gömüldügü yer açiga çikiyor. 2003 yilinda deniz kenarinda yürüyüs yapan bir kisi, topraktan çikan bir kiyafet parçasini çekistirince mezar bulunuyor. Insan, ‘cinayet, yerin bütün topragiyla örtülse yine kendini belli eder’ diyen Shakespeare’i hatirlamadan edemiyor.

Sonra, yine tamamen tesadüf eseri baska bir gelisme oluyor. Amerika Boston’daki bir kolej, bir proje hazirlamis. Eski IRA militanlariyla, onlar öldükten sonra yayinlanmak kaydiyla mülakatlar yapiyorlar.

Iki eski üst düzey IRA mensubu verdikleri mülakatta Jean McConville’in kaçirilmasi ve infaz emrini bizzat Gerry Adams’in verdigini söylüyor. Iki IRA mensubu vefat edince Boston’daki kolej bu mülakatlari yayinliyor ve bunun üzerine Adam’s polis tarafindan gözaltina aliniyor.
Adam’s, Sinn Fein isimli siyasi partinin lideriydi. Her zaman IRA ile baglantisi oldugunu reddetti. Ve Kuzey Irlanda’da varilan baris sürecinin bir numarali lideri olarak kabul ediliyor. Adam’s 1998 yilinda Nobel Baris ödülünü alan kisi. Onun gözaltina alinmasinin ardindan, bütün baris sürecinin kagittan bir kule gibi çökmesinden ve tekrar Irlanda’nin siddet sarmalina girmesinden korkuluyor.

Bütün bu gelismelerin, bizi çok yakindan ilgilendiren, üzerine çok ciddi sekilde kafa yormamiz gereken yanlari var.
Irlanda’da baris bir anlamda ‘unutma’ üzerine kuruldu. Baris için, geçmisin günahlarinin desilmesinden, kimin ne gibi insanlik disi isler yaptiginin kurcalanmasindan vaz geçildi. Hatta barisin bir diger mimari olan, zamanin basbakani Tony Blair, o zamanlar bu durumu ‘yaratici müphemlik’ (creative ambiguity) diyerek kavramsallastirdi. Insanlar, bugünü kurtarmak için dünü fazlaca kurcalamayacaklardi…

Bugün, geçmisin yaralarini, onlarla yüzlesmeden örtmeye çalisan bu baris sürecinin sallantida oldugunu görüyoruz. Ingiltere ve Irlanda medyasinda yogun bir tartisma sürüyor. Biz, acaba Güney Afrika’daki gibi, magdurlarla failleri yüzlestiren, geçmisin yaralarini hatirlayarak saran Hakikat Komisyonlari kurmayarak büyük bir hata mi yaptik; magdurlarin zihinleri ve kalpleri huzura ermeden bir toplum huzura erebilir mi, diye soruyorlar?

Bu sorular, fazlasiyla Türkiye için de geçerlidir. Geçmisin bütün bu günahlariyla, gerek devletin ve gerekse PKK’nin öldürdügü on binlerce insanin acilariyla bir sekilde yüzlesmeden, sirf sogukkanli siyasi hesaplarla bu cografya da kalici bir baris kurulabilir mi? Magdurlarin ve yakinlarinin ruhlari huzura ermeden Türkler ve Kürtler huzur bulabilir mi?

————————————————

Radikal-6 Mayis

Orhan Kemal Cengiz

Back to top button