Birakin Cumhuriyetlerini Kutlasinlar
‘Cumhuriyetin ilanini kutlamak isteyen göstericiler polisle çatisti, gazli ve tazyikli suyla dagitilan grup Harbiye Marsi söyleyerek ara sokaklara kaçti, lastik yakan grup ‘Atatürk’ün izindeyiz’ diye bagirdi. Izmir’de Kemalist terör örgütüne yönelik operasyonda…’
Simdilik bu kadar olmasa da 29 ekimde yasa disi gösterilerle kutlanacak bir resmî bayram bekliyor bizi.
Bu yüzden birkaç gündür neredeyse artik kiymeti bilinmedigi için söylenen eski bir Yesilçam yildizi, gazino assolisti kadar küskün ve öfkeli Kemalist gazeteler. Bir zamanlarin hepimizi aydinlatmaya, egitmeye, çagdaslastirmaya ant içmis elitlerin kibirli dili yerini, neredeyse kültürlerine saygi isteyen bir azinligin magduriyet diline birakmis durumda.
Ama bunu kendileri istedi.
Cumhuriyeti digerleriyle paylasmamaya, onu demokratiklestirmeye yanasmadilar, sonunda ellerinde küçük ama bizim bir cumhuriyet nostaljisinden baska bir sey kalmadi.
Bugün içinde cumhuriyet geçen cümlelerin hepsi bize negatif seyler söylemek için kuruluyor. Negatif ve geçmisle ilgili cümleler bunlar. Bizi bir hatirayi korumaya, yasli bir adama hürmet göstermeye çagiran cümleler. Gelecekle ilgili hiçbir sey vaat etmeyen cümleler. Ama en çok itham eden, suçlayan, büyük harflerle yazilan öfkeli cümleler.
Kendi Perestroikasini ve Glasnostunu yapmamak için direnen Cumhuriyet, ülkenin resmî adindan marjinal bir ideolojinin adi olmaya dogru hizla irtifa kaybetmekte.
Cumhuriyet bugün artik bu ülkenin rejiminin adi degil. Cumhuriyet bugün bu ülkede bir muhalif grubun ve görüsün adi. Cumhuriyet, dindarlarin, liberallerin, Kürtlerin, azinliklarin yani halkin çogunlugunun karsi cephesindeki seyin adi. Onlarin ihanet ettikleri, yikmaya çalistiklari sey artik cumhuriyet.
Kemalizm’in en yilmaz kalemlerini artik devletin büyük gazetesi Hürriyet bile tasiyamiyor. En Kemalist emekli ögretmenler memleketin en irkçi, en frapan, en lümpen gazetesinin mansetlerinde kendini bulabiliyor bugün.
Cumhuriyet’in en yilmaz savunuculari hukuk disi isleri nedeniyle yargilaniyor. Silivri Anitkabir’den sonra Kemalizm’in ikinci hac merkezi hâline geliyor.
Bugün Kemalizm’in en hararetli savunuculari Türkiye’nin kapaklarina bile bakilamayacak en irkçi dergisini çikariyor. Atatürkçülügün bundan 10 yil kadar önce simgesi olmus Anayasa Mahkemesi Baskani ancak o derginin kanli sayfalarinda huzur buluyor.
Cumhuriyetçileri artik Cumhuriyet’in resmî bayragi bile kesmiyor. Amerikan Iç Savasi’nda köleci Güneylilerin konfederasyon bayragi neyse bugün Atatürk’ün kalpakli resminin oldugu bayrak da o artik.
Dün Twitter’ina söyle yazdi CHP lideri Kemal Kiliçdaroglu:
‘Dün sirtini isgalcilere verip Cumhuriyet’in kurulusunu engellemeye çalisanlar, bugün Cumhuriyet kutlamalarini yasaklamaya çalisiyorlar.’
Ortada yildönümü kutlanacak hepimize ait bir cumhuriyet olmadigi bundan daha iyi nasil anlatilabilirdi. Cumhuriyet’in kurulmasina karsi isgalcilerle isbirligi yapan ‘hainler’ halkin yüzde 50’sinin oyuyla bugün Türkiye Cumhuriyeti’ni yönetiyor.
Kiliçdaroglu hakli bu kesinlikle AK Parti’nin degil onun cumhuriyeti artik. Özellikle de onun. Dersim’i bombalamis bir cumhuriyetin en büyük basarilarindan biri çünkü Dersimli Cumhuriyetçi Kiliçdaroglu.
89 yil sonra Cumhuriyet’ten geriye dededen kalma bir bakir bakraç kadar politik manasi kalmis sembollerin korunmasiyla ilgili bir beka kaygisi ve o sembolleri irrasyonel biçimde de olsa korumaya kodlanmis öfkeli bir sempatizan kitlesinden baska bir sey kalmadi.
Bugün, Cumhuriyet’in altin çagina dönelim diyerek çözülecek hiçbir sorunu yok Türkiye’nin. 89 yil sonra Cumhuriyet ideolojisi bugün Türkiye’nin sorunlarini çözmek için sirtindan atmaya çalistigi bir yük hâline geldi.
Cumhuriyet denince artik hepimizi ifade eden tek bir deger bile akla gelmiyor. Aksine Cumhuriyet bugün Türkiye’deki siyasi kavganin bir cephesinin adi. Bir kesim için artik Cumhuriyet ne olmadiginin da adi.
Yani artik bu ülkeye söyleyecek hiçbir seyi kalmamis Birinci Cumhuriyet bundan sonra muhtemelen yasadisi törenlerle, öfkeli yürüyüslerde bagiran insanlarca, tasli sopali gösterilerle kutlanacak bir süre daha. Bir süre sonra Moskova’da her 17 ekimde toplanip devrimi kutlayan yasli komünistler kadar kararli bir azinlik kalacak geriye.
O yüzden birakin Cumhuriyetlerini kutlasinlar. 89 yil sonra bu cumhuriyetten geriye zaten kutlanacak ne kaldi ki…
————————————————
Taraf- 25 Ekim
Yildiray Ogur