Makale

Biraz yesillik olsun

Siradisi bir yaziyla, bu sefer çuvaldizi kendimize batirarak kimi önemli konulara dikkat çekmek istiyorum. Uzun bir dönemdir takip ediyor ve görüyorum ki yasadigimiz Avrupa diyarlarinda bizi ilgilendiren konularda hemen hemen hiç birimiz allah için bir yazi yazmiyoruz. Bugün günlerden Sali ve tarih 17.4.2012. TV’ de Real Madrid ve FC Bayer’in maçini Yegenim ve Enistemle birlikte izliyoruz. Gören de zanneder ki bizler aksama kadar kiran kirana Futbol izliyoruz. Bayern München sahasi tika basa dolu. Koskoca sahada Reklam panolarinin bulundugu bir yerde, büyükçe bir Kürdistan bayraginin asili oldugunu, 13 yasindaki yegenim büyük bir sevinçle bizlere gösteriyor. Yaslilik mi yoksa iyi bir seyirci olamayisimizdan midir, megerse biz kendimizi sadece topa ve oyunculara konsantre ediyormusuz. Ve ben bayraktan dolayi artik, oynanan Futbol maçindan koptum. Gözlerim topun yerine hep TV ekraninda, sadece bayragin bulundugu alana yogunlasti. Ve içimden diyordum ki, Top hep bayragin bulundugu mekanda oynansin, oynansin ki Dünya insaninin gözü artik bu renklere alissin. Ve bir gün gelecek Kürdüstan Futbol takimlari, Ala Renginlerle bizlere bu müjdeyi de vereceklerdir. Konumuz tabi ki yalniz futbol degil. Ama futbolun Kürd insani üzerindeki etkisi de yadsinamaz. Örnegin Mesut Özil her gol attiginda, hele hele de Türklere, gurur duyuyoruz. Mesut Özil birgün Kürdistan mili takimi teknik direktörü olursa hiç sasirmayalim.

Gelelim benim serzenisime, degerli okurlar.

Yukarida da degindigim gibi Avrupa’da yasiyoruz, nedense buralara dönük yazi yazanimiz hemen hemen hiç yok gibi. Oysa etrafimizda hem nitelikli yazabilecek kadrolar hem de bulundugumuz her birimde onlarca malzeme var. Söyle bir baktim da, ben kendim de ister istemez karanbole gelerek hep ülkeye dönük yazilar yazmaya baslamisim. Ülkeye dönük bu yazilari ben sahsen kendi adima bir zorunluluk olarak kabullenmis ve ona göre bir rota tutturmustum. Oysa ki Avrupa ve özelikle de Almanya’da yasiyor olusumuzdan dolayi, sosyal, siyasal, kültürel, egitsel, ailesel uyumsal, ekomomik v.b sorunlarin bir nebze de olsa irdelenmesi gerekiyor. Kimler bu konulari irdeleyecek? Tabiki bizler, yoksa gidip uzayli Kürdler mi getirelim. Bizler yurt disinda özelliklede Avrupa’da kafamizi kuma gömemez ve üç maymunlari oynayayamayiz. Kaldi ki dünya eski dünya degil, bizleri artik hem Ülkemizdeki gelismeler hem de Dünyadaki gelismeler ilgilendirir. Yani kaf daginin ardindaki Dünya çok gerilerde kaldi. Türkler ” bundan 50 yil önce özellikle de Almanya’ya göç ”ettik derler. Ya Kürdler ne zaman? Diyelim ki 49 yil evvel… Avrupa’da yasiyor olusumuzdan dolayi 49 yil az bir zaman dilimi degil. Söyle bir kiyaslama yapacak olursak biz kürdlerin örgütlülük durumu ile Türklerinki kiyaslanamayacak kadar, uçuk bir noktadadir. Bunda her seyi TC devletinin beceri ve marifetlerine baglamak kolayci bir mantik olur. Elbette TC’ nin NOTO ülkesi olusundan dolayi belirli avantajlari vardir bu yadsinamaz. Kürdlerin yurt disindaki örgütlülük durumu, bana göre bir trajedidir. Yurt disinin sunmus oldugu bu muazzam imkanlara ragmen, bizler maalesef sinifta kaldik. Evet bizler açisindan Avrupa’da tam 49 yil geçmis. Ben kendimi ikinci kusak kategorisinde görüyorum ve benden sonra su anda, iki kusak daha yola çikmis durumda. Biz ikinci kusak nesil, bizden sonraki iki nesili yönlendirmede, kendimizi sorumlu hissettmek zorundayiz. Bizlerden sonra gelen bu nesilleri kazanip örgütlemek bir zorunluluk olarak önümüzde durmaktadir. Ikinci nesil artik çocuk sahibi hatta torun sahibi bile. Bugün çocuklarimiz ve yarin torunlarimiz, Kürdlüklerini gururla dillendirebileceklerse, bu is Avrupa’da basarilmis demektir.

Evet arkadaslar, artik elimizi tasin altina koymak durumundayiz. Zaman yerinde saymiyor. Hele hele yeni nesillere örnek olacaksak, bir yerlerden hemen baslamak zorundayiz. Yok öyle bedavaya okuma! Evet, sen de yazmalisin, bu satirlarin bir okuyucusu olarak. Yok yazamiyacaksan, o zaman da tut gençlerin, torunlarin ellerinden, onlara olumlu tecrübelerinle yön ver ve gerisine karisma…. Yarinlarimizin isigi KOMCIWAN’ li gençler kendi imkanlariyla çok önemli çalismalar yapmaktalar. Yeniden 21 Martta yani NEWROZ’da ”Kine Em” dergisini yayin hayatina koydular. Sinirli imkanlariyla bölge bölge, devlet devlet gezerek örgütlenmeye gidiyorlar. Ve simdiden KOMCIWAN’ lilar, bir bayrak gibi dalga dalga, bir kar topu gibi büyüyerek ve bir okadar da dipten gelen bir dalga misali cosarak menzile ulasmak istiyorlar. Yeter ki onlara deger verelim, anlayip, destek sunabilelim.

Bu vesileyle KOMCIWAN’ li gençlerimizin çalismalarina deger veridigimi ve onlarla her alanda dayanisma içerisinde oldugumu belirtmek istiyorum.

Hüseyin Sahin

Back to top button