Makale

Bizimki de, valla sizinki de, nasil bir kader böyle!

Ne diyordu, Gezi’de de tam kapasite faaliyet gösteren TOMA üreticisi sirketin yönetiminde de bulunmus olan AKP’li Hüseyin Kocabiyik: ‘Bizimki de nasil bir kader böyle!’ Kendi partisinin ve tayin ettigi mahkemelerin kararlarini, davranisini elestiren iktidar mensubunun vali esi hemen, aninda, sippadanak görevden alinirken… Sadece öldürülmek istenen agaçlari degil; ekmek parasi pesinde ölen, ölüme itilen, ölüme sürüklenen insanlarin hukukunu savunan da bir yerde ‘yakalaniyor’ kindar sisteme!

28 Nisan Persembe 2022 Saat: 00:02

Sistem söyle isliyor:
Zeytinlikleri de madene açacak yönetmelik çikiyor…
Ilgisi yok tabii…
‘Cumhuriyet tarihinin en büyük maden ihalesi’ denen bir bayram paketi daha Ensar Vakifli, Cengiz’li bir sirkete gidiyor.

Bunun adil, hakkaniyetli bir düzen oldugunu savunan, öyle zanneden elbette az degil.
Yine de her bir seyin gölgesi altindaki yargida, Danistay’da bazi yüksek yargi mensuplarinin vicdani el vermiyor; zeytin agaçlarinin yaninda bir karar aliyorlar.
Benzer sekilde bir baska Danistay dairesinin mensuplari Nigde’de tarihi Kale Mahallesi’ni talandan korumak için iptal karari çikartiyor.
Son zamanlarda Danistay’dan ilginç iptal kararlari pes pese geliyor.
Çünkü hukuksuzluk ve kamulastirma adiyla sahsilestirme öyle koyu ki artik, bir hukuk fakültesinde muhakeme ve vicdani biraz olsun ögrenen, sindiren herhangi bir akil ve yürek dayanamiyor olmali.

Bu ekonomik istahla ilgili…
Bir de demokratik istahsizliga bakin:

AKP’den milletvekilligi yapmis Hüseyin Kocabiyik’in esi, felsefe ögretmeni Funda Hanim, elbette kendi nitelikleriyle de bürokraside yükseliyor, uluslararasi kurumlarda Türkiye’yi temsil ediyor ve 2018’de Cumhurbaskanligi atamasiyla Usak Valisi yapiliyor.

Sonra…
Gezi davasinda AKP aday adayi olmus bir hâkimin de aldigi karari elestirenler arasina AKP’li Hüseyin Kocabiyik da katiliyor:
‘Bizimki de nasil bir kader böyle!
Tüm hayatimizda, CHP’nin 1946’da yaptigi seçim hilesini tenkit ettik. 2019’da Istanbul’da bir benzerini biz yaptik.
Hayatimiz boyunca, Menderes’i ipe çeken zalim hâkim ve savcilara lanet okuduk.; simdi onlarin benzerleri vicdansiz hükümler kuruyorlar.

Hukuk disi kararlarin hâkim ve savcilari bizi, hayatimizi adadigimiz ne kadar deger varsa, savunamaz hale getiriyorlar.
Bu karar sahipleri, mazide basardigimiz her seyi yikiyorlar aslinda.
Bu yikima dur diyecek otorite bellidir ve ondan imdat istiyoruz.’

Son cümleye kadar ‘Hâkim ve savcilar, size söylüyorum, otorite lütfen siz anlayin’ modunda giderken, çareyi ‘otorite’de arasa da…
Maalesef Hüseyin Kocabiyik’in esi Vali Funda Hanim ‘otorite’nin gazabina ugruyor.
Bir kadin vali, hem de iktidar mensubu olmus esinin, ‘çok demokratik’ bir partide farkli düsünüp söylemesi yüzünden, aninda görevden merkeze aliniyor!

Funda Kocabiyik’i valilikten alip ‘Içisleri emri’ne veren karar elbette ‘otorite’ye aittir ama nihayetinde, ‘Içisleri Bakani’ var bir de.
Hüseyin Kocabiyik AKP’yi savuna savuna artik savunamaz hale gelmis belli ki…
Içisleri Bakani ise, Kocabiyik’in ‘mazi’ dedigi dönemde AKP’ye saydira saldira AKP’yi damardan savunur hale gelmis.
Bunun ne oldugunu Numan Kurtulmus da bilir zannimca!
Baskalari da vardir, iyi bilen. Bilhassa ‘demokrat’ hukukçu kimlikleriyle bir zamanlar içtenlikle insan haklari mücadelesi vermis olanlar.

CAN VAR, CAN VAR

Karsilastirmak gibi olmasin, çünkü basi derde, kendi hapse giren kimse kolay kolay bir digeriyle karsilastirilmaz ama belki de karsilastirilir!

Soma’da maden katliaminda iki Can vardi mesela.
Elbette can veren 301 can vardi, aralarinda Özcanlar, Ercanlar, Akcanlar da vardi ama adi tami tamina Can olan iki kisiydi:
Biri patron Can Gürkan. O Can’a, madeninde can veren her bir isçinin ‘can’i için 8’er gün hapis verildi.
Söyle oldu: 20 yil hapis 10 yila düserken, kalan 10’dan 3 yillik denetimli serbestlik ile hapiste kaldigi 4,5 yil inmis olacak. 2,5 yil daha cezaevinde yatacak.
Elbette kendisi de çok üzülmüstür onca ölüme ve ömrünün bir kismini hapseden bu sürece.

Diger Can ise, Avukat Can Atalay’di Soma’da.
Hani Gezi davasinda 18 yila mahkûm edilenlerden!
301 ölü madencinin hakkini, ruhlarinin huzurunu, adaletin tesisini, sorumlularin ve onlarin hâlâ madencilik yapmasina izin vererek kollayanlarin hesap vermesini savunuyordu.
Soma’nin son davasinda da oradaydi ve ‘301 isçinin ölümünden sorumlu olabilirsiniz, onlarin katlinin sorumlusu siz olabilirsiniz. Fakat madencilik yapmaya devam edersiniz. Bunun kabul edilebilir bir tarafi yok’ demisti.
Önceki durusmalardan birinde de ‘ana fikri’ni söyle ifade etmisti: ‘Davamiz, bu ülkede kimse ekmegini kazanirken öldürülmesin diyedir.”

Iste öyle oluyor.
Kendi partisinin ve tayin ettigi mahkemelerin kararlarini, davranisini elestiren iktidar mensubunun vali esi hemen, aninda, sippadanak görevden alinirken…
Sadece öldürülmek istenen agaçlari degil; ekmek parasi pesinde ölen, ölüme itilen, ölüme sürüklenen insanlarin hukukunu savunan da bir yerde ‘yakalaniyor’ kindar sisteme!

Bunu gazeteci olarak biliyorsunuz zaten; vicdani paslanmis, sirti yaslanmis olarak gazeteci taklidi yapmiyorsaniz…
Bunu vatandas olarak görebiliyorsunuz zaten; akli ve muhakemesi körelmis degilseniz…
Bunu iktidar mensubu olarak da fark edebiliyorsunuz zaten; artik siz bile kabul edemez hale gelmisseniz!

Ne diyordu, Gezi’de de tam kapasite faaliyet gösteren TOMA üreticisi sirketin yönetiminde de bulunmus olan AKP’li Hüseyin Kocabiyik:
‘Bizimki de nasil bir kader böyle!’

O zaman ‘Devlet’ Sanatçisi Sükriye Tutkun’dan gelsin kaderli ve kederli türkümüz; sanatçimiz dilerse ‘Çarsamba’yi ‘Pazartesi’ ya da ‘Çaglayan’ veya ‘Silivri’ yapabilir, ‘kelepçe’ yerinde kalabilir:

Çarsamba’yi sel aldi
Bir yâr sevdim el aldi
Keske sevmez olaydim
Elim koynumda kaldi
Oy ne imis ne imis
Kaderim böyle imis
Çarsamba yollarinda
Kelepçe kollarimda

Fakat Türk Türk’e bagirir, türkü türkü çigirir ya, Antepli Asik Gül Ahmet de alir sazi eline, gider pazar yerine, girer market seyine, sayar kader zulmüne, esasinda canlari kurban eden sisteme:

Çoluk çocuk rezil olduk
Sebze meyve hava aldik
Bu sene kurbansiz kaldik
Kötü kader zalim kader

—————————————————————————

Gazete Duvar- 28 Nisan 2022

Umur Talu

Back to top button