Makale

Bulasici hastalik: Otoriterlik, M. Aksener örnegi

Agir yenilgiye ragmen, Kiliçdaroglu ya da Aksener ya da digerleri TV’lere ve kürsülere çikarak, hâlâ nasil nutuk atabiliyor?..

https://media-cdn.t24.com.tr/media/library/2023/06/1687813855942-yalcin-dogan.png

Dehset içinde dinliyorum su sözleri:

“- Düsmanlarimin suçlamadigi ifadelerle suçladiniz, kahrolun!..

– Herkes haddini bilecek, parti içinde simarikligi bitirecegim.

– Hiçbir düsmanimin söylemedigi pis iftiralara sahit oldum, hesap soracagim, affetmeyecegim.

– Otuz yilik siyaset hayatimda para ile hiçbir isnat olmamisken, bunu yapanlar, kahr-i perisan olur insallah”.

IYI Parti kongresinde Meral Aksener söylüyor bunlari. Neden dehset içinde dinliyorum?..

Gazeteci olarak, yaklasik elli yildir siyaseti izliyorum, sadece Türkiye’deki degil, özellikle Almanya, Ingiltere ve Amerika’daki siyaseti, elbette öncelikle bizdeki siyaseti, siyasetçileri.

Elli yil içinde bizde ve yurt disinda tek ve fakat tek bir parti lideri bilmiyorum…

Ve görmedim…

Kendi partililerine böylesine hakaret yagdiran, lanet okuyan bir parti baskanina ilk kez tanik oluyorum.

Her parti içinde, her zaman sorunlar yasaniyor. Anlasmazlik uzlasmaz asamaya vardiginda, partiden kopmalar basliyor, yeni partiler kuruluyor. Sayisiz örnegi var.

Bununla birlikte…

Partilerinden ayrilip, yeni parti kuranlar dahil…

Hiçbiri ayrildiklari partiye “kahrolun, simariklar” demek bir yana, onlari “düsmanlarim” dedikleri birileriyle karsilastirma rezaletine imza atmiyor.

Meral Aksener öfkeden gözleri yuvalarindan firlamis durumda, bunu yapiyor.

Buna ragmen…

O agir suçlamalarin hedefi olan IYI Parti örgütü, milletvekilleri ve yöneticileri ne yapiyor?..

1151 delegeden 1127’sinin oyuyla, Aksener alkislarla yeniden genel baskan seçiliyor!..

Türkiye’deki siyaset çikmazindan dramatik sahneler.

Bu arada Merkez Bankasi eski Baskanlarindan, Aksener’in “agabey” dedigi Durmus Yilmaz sakin bir tweet atiyor:

“Oysa, bizim ihtiyacimiz zeytin daliydi ve kaybedecek tek kisimiz yoktu”.

Kaybetmenin suçlulugu

Kendi partisine lanet okuyan, güvenilmez bir liderden ülkeye hayir gelir mi?..

Seçimde agir bir yenilgi aliyor, sadece kendi partisi degil, onun yüzünden dahil oldugu ittifak o agir yenilgiden payini aliyor, buna ragmen, Meral Hanim büyük bir piskinlikle yenilginin hesabini vermekten kaçiyor.

Eger seçim baraji yüzde 10’da kalsa, 7’ye düsürülmese, Aksener’in partisi Meclis disinda kaliyor. O kadar basarisiz.

Seçimlerle ilgili sade suya tirit, millet edebiyatiyla karisik söyleminde:

“Milletimizin iradesi bas tacidir.

(…) Demokrasiyi sadece milletle beraber insa edebiliriz.

(…) Seçim yenilgisine iliskin muhasebeyi açik yüreklilikle yapiyoruz”.

Hani, nerede yapiyor?..

Harci alem sözler.

15 vekil yalani

2018 Nisan ayinda CHP’den 15 milletvekili istifa ederek, IYI Parti’ye katiliyor, IYI Parti grup kuruyor ve Aksener Cumhurbaskani adayi oluyor.

Kurultayda Aksener bu “bir türlü ödeyemedigimiz diyet, siyasetteki en büyük pismanligimdir” diyerek, CHP’yi elestiriyor.

Zafer Partisi Baskani Ümit Özdag aksi görüste:

“CHP hiçbir zaman, biz size 15 vekil verdik, buyrun kasaya tavri içinde olmadi”.

Kaldi ki, CHP’den 15 milletvekili IYI Parti’ye geçtiginde, Aksener:

“Bize tuzak kurdular, Sayin Kiliçdaroglu bu tuzagi bosa çikardi, onun tavri her türlü takdirin üzerinde, demokratik bir tavirdir. Demokrasi tarihimizde övgüyle yerini alacaktir.”

Bakiyorsunuz, yere göge koyamiyor, bakiyorsunuz demedigini birakmiyor. Baska örnekleri de var, bir dedigi bir dedigini tutmuyor.

Ayrica…

Her zaman birileri ona “tuzak” kuruyor!.. Bazen baska partiler, bazen kendi partisinin üyeleri!..

Olagarsik yapilar

Son yillarda, hele de 2018’den sonra yeni siyasal rejimle birlikte, Türkiye otoriter bir yönetime kayiyor.

O otoriter yönetim, simdi bilesik kaplar örnegi, iktidariyla muhalefetiyle bütün siyasal partilere siçriyor.

Seçimden önce Kemal Kiliçdaroglu’nun ünlü slogani:

“Ben Kemal, Geliyorum!..”

Seçimde arka arkaya aldigi yenilgilere bir yenisi ekleniyor, sosyal medyada slogan patliyor:

“Ben Kemal, Gitmiyorum!..”

Neden?..

Çünkü, partilerde öylesine oligarsik bir yapi var ki, sikiysa, genel baskani indir!..

Parti örgütleri kapikulu durumuna düsmüs!..

Her sey genel baskanin iki dudagi arasinda. Her türlü karari tek basina alabiliyor, ardindan gelsin demokrasi nutuklari!..

Ülkedeki otoriter yapi, muhalefetin de temel niteligine dönüsüyor.

Iç dünyada gezinti

Burada meraka deger bir baska nokta su.

Agir yenilgiye ragmen, Kiliçdaroglu ya da Aksener ya da digerleri TV’lere ve kürsülere çikarak, hâlâ nasil nutuk atabiliyor?..

Bu nasil bir iç dünya ki, kendileriyle ya da partilileriyle hiçbir hesaplasmaya yanasmadan, hiçbir sey olmamis gibi, insanlarin karsisinda hâlâ nasil çikabiliyor?..

Dikkate deger bir baska konu daha var.

Parti örgütleri, milletvekilleri Aksener örnegindeki gibi, kendilerine hakaret edilirken, nasil oluyor da, hâlâ ayakta alkislayabiliyor?..

Hangi duyguyla?..

Muhalefete oy vermis, yüzde 48’in bireyi olarak…

Böyle bir kepazelik, tutarsizlik karsisinda kendimi yalniz ve aldatilmis hissediyorum

T24, 27 Haziran 2023-

Yalçin Dogan

Back to top button