Haber

Burkay: Birinci Dünya Savasi sonrasinda Ortadogu’da kurulan sistem yikiliyor

Stratejik Düsünce Enstitüsü (SDE) tarafindan ‘Orta Dogu’da Gelecegin Insasinda Kürtler’ konulu bir çalistay düzenlendi. Çalistayda son günlerde yasanan çözüm sürecinin ardindan Türkiye’de yasanan gelismeler ve çözüm önerileri tartisildi. Moderatörlügünü Orhan Miroglu’nun yaptigi çalistaya SDE Baskani Prof. Dr. Yasin Aktay, Hak ve Özgürlükler Partisi (HAK PAR) Genel Baskani Kemal Burkay ve çok sayida Kürt Aydin katildi. SDE Baskani Yasin Aktay, açilis konusmasini yaptigi çalistayda, Orta Dogu’da son dönemlerde yasanan gelismelerin bir istikrarsizlik ortami olusturduguna dikkat çekti. Bölge halkinin kendi ihtiyaçlari ve taleplerinin küresel güçler tarafindan farkli algilandigini ifade eden Aktay, dört ayri ülkeye yayilan Kürtler için çizilmeye çalisan rollerin Orta Dogu’nun gelecegi için belirleyici bir unsur olacagini kaydetti.

Aktay, ‘Çözüm sürecini umut verici bir noktaya getirmis olan Türkiye’de, Basbakan Erdogan’in Irak Kürdistan Federe Bölgesi Baskani Mesut Barzani ile bulusmasi, bölgede baska hesaplari olabilecek olan aktörlere karsi, bölgenin asil aktörlerinin baska aracilara ihtiyaç duymaksizin kendi geleceklerini beraber insa edebileceklerini ilan eden anlamli bir gösteri oldu. Bu bulusmanin bölgede gelecegin insasinda önemli bir etkisinin olacagi muhakkak.’ diye konustu.

“TÜRKIYE ARTIK ZIHNIYETINI DEGISTIRMELI”

Hak-Par Genel Baskani Kemal Burkay da Türkiye’nin Kürdistan Bölgesel Yönetimi’ni kabul etmesi ve önüne yeni bir perspektif koymasinin önemli oldugunu söyledi. Burkay, ‘Artik Türkiye bu konuda zihniyet degisimini yapmali.’ dedi.

Çalistay’in ikinci bölümü, ‘Tarihsel süreçler ve siyasi mücadele baglaminda Iran, Suriye, Irak ve Türkiye’de Kürt sorunu’ konusuyla devam etti. HAK PAR Genel Baskani Kemal Burkay, Çalistay’in son dönemlerde Kürdistan Bölgesel Yönetimi Lideri Mesut Barzani ile Basbakan Erdogan’in Diyarbakir’da bulusmasinin tarihi bir öneme sahip oldugu söyledi. ‘Tarihi bulusmayi Kürtler ve Türklerin iliskileri için yeni bir asama olarak görüyorum.’ diyen Burkay, Orta Dogu’da yeni gelismelerin olabilecegine dikkat çekti. Burkay, söyle devam etti:

‘Ikinci Dünya Savasi’nin ardindan kurulan ikinci statüko çoktan yikildi. 1990’larin basinda yikildi. Birinci Dünya Savasi’ndan sonra kurulan statüko daha uzun sürdü ancak o da yikiliyor. Bu da Orta Dogu’da yeni seyler getirecek. Yeni degisimler ve Kürt sorununun çözümünü getirecek. Hatta Israil-Filistin barisini da getirecek.’ Türkiye’nin gerçekçi adimlar attigini kaydeden Burkay, ‘Kürdistan Bölgesel Yönetimini kabul etmesi ve önüne yeni bir perspektif koymasi önemlidir. Artik Türkiye, bu konuda zihniyet degisimini yapmali. Kürt sorununu esitlik temelinde çözebilmek için bir zihniyet degisimine ihtiyaç var.’ ifadelerini kullandi.

“KÜRTLER ARTIK GÜVENMEK ISTIYOR”

BDP Hakkari Milletvekili Adil Kurt ise Kürt halkinin Türklerle ve Anadolu’da yasayan diger halklarla tarihi ittifaki yenilemek istedigini belirtti. Bu yenileme sürecinde disarida kalmak istemediklerini belirten Kurt, ‘1920’de bize yapilanlar tekrar olmasin. Erzurum, Sivas kongrelerindeki sözler unutulmasin. Biz güvence istiyoruz. Çünkü Kürtler tarihleri boyunca ne zaman güvendiler, hep kaybettiler. 20. yüzyili Kürtler, inandiklari ve güvendikleri için kaybettiler.’ dedi. Yasanan yeni süreçte Kürt halkinin yasam sekline kendisinin karar vermesi gerektigine deginen Kurt, söyle devam etti: ‘Bizim nasil bir hayat tarzimiz olacagina müdahale etmeyin. Kürtler, Orta Dogu’da yasayan halklar içerisinde kimseden geri degil. Biz Kürt Federal Bölgesi’nde ne varsa biz onu istiyoruz.’

Akademisyen Hüseyin Yayman da Orta Dogu ve Kürtlerin gelecegini, konusmanin Türkiye’nin gelecegini konusmak oldugunu söyledi. Yayman, söyle dedi: ‘Türkiye, 1920’lerde yasananlari dogru okursa bunda olumlu gelismeler yasanabilir. Mevcut sinirlarin degismesi gerekir. Bu sinirlari degistirirken Nusaybin’de tel çekmeye çalismak, Rojova’da yasananlar süreci etkileyebilir. Bir taraftan sinirlari kaldirmak isterken bunu engelleyecek gelismeler yasaniyor. Orta Dogu’da ya tarihin saati 1920’ye dönecek ya da yanlis bir okumayla yüz yillik bir parantezin içine girilecek. Tarihsel firsat oldugu gibi diger yandan çözümsüzlügü de getirebilir.’

2 Aralik 2013

Dengê Kurdistan

Back to top button