Haber

Burkay: Yangin Türkiye’ye siçrayabilir!

Hak ve Özgürlükler Partisi (Hak-Par) Onursal Baskani Kemal Burkay, 2015’le ilgili iyimser degil… Burkay, ‘Bölge bir yangin yeri gibi. Irak, Suriye, öte taraftan Afganistan, Pakistan… Türkiye’de sorunlarini çözmeye hazir olmadigi için bu yangin Türkiye’ye siçrayabilir’ dedi.

Kürt ulusal konferansinin PKK ile toplanmasinin mümkün olmadigini ifade eden Burkay ‘PKK böyle bir örgüt degil, kimse kimseyi aldatmasin. PKK gölge etmesin baska ihsan istemez’ dedi.

Cizre’de Hüda – Par ile PKK arasindaki çatismalara iliskin olarak da Kemal Burkay, ‘paralel yapi provokasyon yapti’ tespitlerini ‘inandirici degil’ diye degerlendirdi.

Burkay, Rûdaw’in sorularini yanitladi.

Geçen ay hükümetle üst düzeyde bir temasiniz oldu. Basbakan Yardimcisi Bülent Arinç’la görüstünüz. Görüsmede neler konustunuz? Ziyareti nasil degerlendiriyorsunuz?

Sayin Arinç nezaket ziyareti yapmak için geldi. Ayni zamanda ‘Simdiye kadar biz tek yanli görüstük, yalnizca PKK çevresiyle görüstük; ama Kürt politikasi çok renkli ve çogulcudur. Baska partiler de var. Onlari da ziyaret edecegiz, onlarin da görüslerini alacagiz’ dedi. Hükümetin bunu daha önceden düsünmesi lazimdi. Kürt politikasi dogal olarak tek renkli degil. Biz parlamentoda temsil edilmesek bile görüslerimiz tartisiliyor.

Esitlik temelinde federal bir çözüm istiyoruz. Türkçenin yani sira Kürtçenin de resmi dil olmasini, egitim dili olmasini istiyoruz. Hükümetin bize kulak vermesi ve bizimle görüsmesi lazim. Arinç’in gelmesi bu bakimdan olumlu bir adim.

Arinç’in ziyaretinin ardindan baska temasiniz oldu mu?

Olmadi. Ben su anda Hak-Par yöneticisi degilim. Yönetici arkadaslarimiz bu tür görüsmeleri yürütürler. Ben de görüslerimi ayrica yazar ve söylerim.

Kürt politikasindaki farklilik zaman zaman çatismalara da yol açiyor. Siz belki de en eski Kürt politikacilarindan birisiniz. Son günlerde Cizre’de yasanan çatismalardan hareketle Kürt partileri arasindaki çatismalari nasil degerlendiriyorsunuz? Kürtler neden sik sik birbirleriyle çatisiyorlar? Bunu önlemek mümkün degil mi?

Kürt partilerinin çesitliligi bir gerçektir. Bütün parçalarda da böyledir. Bunlar arasinda zaman zaman çatismalar da olmustur. Olmamasi gerekir, ama burasi Ortadogu. Örnegin Filistinliler de bizim gibi bir özgürlük mücadelesi veriyorlar, ama onlarin partileri arasinda da geçmisten beri çatismalar olmustur.

Parti olarak basindan beri temel politikalarimizdan biri sudur: Partiler arasindaki sorunlar diyalogla çözülmeli, siddete basvurulmamali. Biz geçmisten beri bize saldiri olsa bile siddete yönelmedik. Prensiplerimize sadik kaldik.

Kürtler arasindaki çatisma ulusal mücadeleye zarar verir. Bazi Kürt örgütleri kendilerini güçlü hissettikleri zaman siddete basvuruyorlar. PKK geçmisten beri böyle yapti. PKK, 1978’de kuruldu. Ondan önce KDP, Kürdistan Sosyalist Partisi, Rizgari, DDKD, Kawa vardi. Bizim aramizda zaman zaman polemikler oluyordu, ama çatisma yoktu. PKK, ortaya çikinca herkesi düsman ilan etti. Bizim de bazi arkadaslarimizi vurdular. Onlara cevap vermedik. Biliyorduk ki devlet bizi çatistirmak istiyor. Biz bu oyuna gelmedik.

Daha sonra PKK, KUK’la çatisti, 1980 öncesi. Bu Kürt halkina çok büyük zarar verdi. Bu çatismalar yüzünden daha o zaman örnegin Siverek’ten binlerce insan göç etti.

PKK 1990’li yillarda Güney Kürdistan’da da Kürt partileri ve Kürdistan Bölgesi yönetimiyle çatisti. PKK basindan beri bu konuda çok yanlis politika izliyor, diger Kürt örgütlerine tahammül edemiyor. ‘Her sey benim elimde olacak’ diyor. Bu tutum Kürt halkinin düsmanlarina hizmet eder.

Hüda-Par bir Kürt partisi mi? Cizre’deki son çatismalari da böyle degerlendirebilir miyiz?

12 Eylül sonrasi bölgede PPK-Hizbullah çatismasi yasandi. Kuskusuz ki bunda devletin parmagi vardi.

Geçmiste PKK ile Hizbullah arasinda ne olmussa olmus, ama bugün Hüda Par, Islamci bir hareket olarak siyaset yapmak istiyor. Buna hakki var. Hizbullah’in silah birakarak siyaset yapmasi güzel bir sey. PKK de silah birakip siyaset yapsin. Eger bunu yapamiyorsa, hiç degilse siyaset yapan partilere karsi düsmanca hareket etmesin.

Hüda Par daha önce benim genel baskanligim sirasinda bizi de ziyaret etti. Kimse onlara siyaset yapmayi yasaklayamaz. Ne zaman siddete basvururlarsa ona biz de karsi çikariz. Ama PKK’nin kendi disinda siyaset yapan partilere tahammülü yok.

Hem Hükümet, hem HDP, hem de Hüda-Par Cizre’de yasananlarin provokasyon oldugunu söyledi. Hatta Hükümet ‘paralel yapi’nin parmadigi oldugu söyledi. DTK Esbaskani Hatip Dicle’nin de benzer açiklamalari oldu ve ellerinde belge oldugunu söyledi. Paralel yapi yapmis olabilir mi?

Bana göre de provokasyon. Ama bu provokasyonu kim yapiyor? ‘Paralel yapi’ açiklamalari inandirici degil. ‘Paralel yapi’ diyerek isin içinden siyrilmaya çalismak dogru degil. Hükümetin görevi güvenligi saglamaktir. Provokatörler kimse meydana çikarilsin. Sokaklarda silahla dolasanlar, dagdan inen silahli insanlar var. PKK’lilerin bu iste sorumlulugu yoksa PKK açikça mahkum etsin bunu yapanlari. ‘Bu eylemleri yapanlar provokatörlerdir’ desin. PKK’nin politikasini degistirmesi lazim. Kendisinden baskasinin siyaset yapmasina izin vermedigi müddetçe bu yanlislari yapar. PKK’nin samimi olduguna inanmiyorum.

PKK çizgisinde de silahlarin geri planda kaldigi bir dönem yasanmiyor mu?

YDG-H nedir? Güya silah birakacaklardi. ‘Asayis güçleri’ adi altindaki bu olusumlar neyin nesi? Daha önce de TAK vardi. Bunlar her zaman provokasyonlarda kullanilmaya hazir yapilanmalar. Baris süreci var, silah birakmak için pazarlik yapiyorsunuz; o zaman bu asayis güçleri ne oluyor? Niye bu güçleri siz olusturuyorsunuz? Kürt halki özgürlesirse, insanlar yerel meclislerini seçer, parlamentolarini olusturur; yerel bir güvenlik gücü olusturulacaksa bunu da seçilmis yerel yönetim belirler. PKK niye simdiden Kürt halkinin jandarmaligina soyunuyor?

Çözüm sürecinde taraflar artik ‘gerekmedikçe’ açiklama yapmiyor. Süreç perdelendi. Bunu nasil degerlendiriyorsunuz?

Simdiye kadar heyetler gidip geliyordu ve ardindan bir seyler söylüyorlardi. Bu durum hükümette rahatsizlik yaratti. Heyetin burada rolü ne? Heyetin rolü postaciliksa gerçekten konusmasinlar. Anlasilan o ki heyet sadece postacilik görevi yapiyor. Halkin seçtigi insanlarin görevi postacilik mi olmali? Ayip degil mi? Bir komedi oynaniyor.

Kürt sorunu kapali kapilar ardinda ve böylesi yöntemlerle çözülemez. Samimi olmak gerekiyor. Hükümetin programi ne? PKK’nin programi ne? Cesur ve açik olsunlar.

Kürt sorunu ulusal bir sorun. Kuzey Kibris’ta 200 bin nüfus var. Türkiye orasi için federasyonu bile az buluyor ve iki devletli konfederal bir çözüm istiyor. 20-25 milyonluk Kürt halki var Türkiye’de. Bunun 15 milyon kadari Kürdistan’da yasiyor. Tamam, hepsi Türk degil ama yüzde 80-90’i Kürt. Niye buraya federal haklar taninmiyor?

Son günlerde Kürt Ulusal Kongresi toplanmasi yeniden gündeme geldi. Siz buna nasil yaklasiyorsunuz?

Kürtler 1970’li yillarin basindan beri ulusal kongre toplamaya çalistilar ama basaramadilar. Kosullar buna uygun degildi. Ulusal kongrenin bütün Kürtleri bir araya getirerek Filistin Kurtulus Örgütü gibi bir örgüt olusturmasi mümkün degil. Güney Kürdistan federatif bir yapida ve tam bagimsizlik için çalisiyor. Biz simdi ulusal kongre eliyle Güney Kürdistan’i mi yönetecegiz? Ya da onlar burayi mi yönetecek? Türkiye ve Iran buna izin verir mi?

Kürtler bakimindan her parçanin kosullari farklidir. Ulusal kongre Kürt örgütleri arasinda ancak belli konularda uyum ve dayanisma saglamaya hizmet edebilir. Kürt örgütlerinin diger parçalarin islerine karismamasi, gerektiginde dostça elestiri, sorunlarin diyalog yoluyla çözülmesi ve dayanisma temel ilkeler olmali.

Öte yandan PKK ile kongre toplanamaz. PKK böyle bir örgüt degil, kimse kendisini aldatmasin. PKK gölge etmesin baska ihsan istemez.

Ulusal kongre bir takim ilkelere uyacak örgütlerle toplanir. Birbirlerine karsi siddet kullanmayan ve diger örgütlerin varligina saygi gösterenlerle. Geçen defa Sayin Barzani’nin baslattigi kongre girisiminde HAK-PAR’a haber bile verilmedi. Bizim davetiyemizi oradaki bir görevli PKK’ye vermis…

Sengal’de pesmergenin ilerlemesinin ardindan özerklik tartismalari basladi. Bunun nasil degerlendiriyorsunuz?

Sengal trajedisinin ardindan PKK Kürdistan yönetimine karsi kampanya baslatti. ‘Pesmerge birakip kaçti, biz savunduk’ diye. Ayip degil mi? Türkiye medyasinda da birçok kisi buna inandi ve böyle yansitti. Böyle bir sey yok. Simdi Sengal’i pesmergeler kurtariyor, ‘PKK kurtardi’ diyorlar. Pesmerge basta savunmada bir zaaf gösterdi, yeteri kadar hazir degillerdi. Sonra toparlandi ve ISID’i püskürttü. Pesmergeyi küçümsemek, ‘Sengal Kürdistan Bölgesi disinda özerk bölge olsun’ demek dogru bir tutum degil.

2015 yilinin önemli gelismelerin yasanacagi bir yil olacagi yorumlari yapiliyor. Sizin öngürüleriniz neler?

2015’le ilgili iyimser degilim. Bölge bir yangin yeri gibi. Irak, Suriye, öte taraftan Afganistan, Pakistan… Türkiye de sorunlarini çözmeye hazir olmadigi için bu yangin Türkiye’ye siçrayabilir. Siçramamasi için Kürt ve Türk politikacilarinin genis ufuklu ve cesur olmalari lazim. Kürt sorunu ve Alevi sorunu basta olmak üzere çok sorun var. Bu sorunlarin çözülmesi için dogru yol ve yöntemler izlemek lazim.

Her seyden önce siddet devreden çikarilmali. Hem devlet, hem PKK, hem de baskalarinin gündemlerinden siddeti çikarmalari sart. Siddetle hiçbir sorunu çözemeyiz, o sadece halka zarar verir.

Devlet PKK’nin silah birakmasi için siyasetin önünü açmali, bir genel af çikmali. Kürt sorununu esitlik temelinde çözmeye uygun yeni bir anayasaya ihtiyacimiz var. Artik kimse Kürt halkini aldatmaya, oyalamaya çalismasin.

——————————————————–

(*) Kaynak RÛDAW

Dengê Kurdistan

Back to top button