Çaglayan’dan gelen mahkeme karari ve bir ömür boyu yasanan hayal kirikliklari…
Sevgili Sahin kardesim;
Sen Çaglayan Adliyesi’nde mahkeme kararini beklerken, ben deniz kiyisindaki sessiz, huzurlu bir kösede kitap okuyorum.
Ama içim rahat degil.
Mahkeme ne karar verecek?
Biliyorum, içi bombos bir iddianameyle, hakkinda üç kez agirlastirilmis ömür boyu hapis istedi savci.
Senden terörist çikardi.
Senden darbeci çikardi.
Senin gibi ömür boyu demokrasi ve hukukun üstünlügünü savunmus, siddet ve teröre karsi durmus, darbecilige, askeri vesayete karsi hayir demis birini böylesine suçlayabildi.
Savci Bey, ciddi herhangi bir delilden yoksun, zavalli bir iddianameyle bu kadar vahim cezalar talep ederken, Avrupa Insan Haklari Mahkemesi’yle Anayasa Mahkemesi’nin senin hakkindaki kararlarini da görmezlikten geldi.
Bu durum yalniz senin için degil, ayni siralarda yan yana oturdugun diger yazar ve gazeteci dostlar için de geçerli.
Ahmet Turan Alkan, Ali Bulaç, Mustafa Ünal, Mümtaz’er Türköne, Orhan Kemal Cengiz, Lale Sariibrahimoglu, Ihsan Dagi, Nuriye Akman…
http://media-cdn.t24.com.tr/media/library/2018/07/zaman-gazetesi-zaman_011618716.jpg
Sevgili kardesim;
Böyle hukuk olur mu?
Allah için böyle adalet olur mu?
Veyahut böyle rezalet olur mu?
T24’ten hepinizin “son sözleri”nizi okuyorum.
Saat ögleden sonra üç buçuk.
Önümde masmavi uzanan Akdeniz’in bir kösesinde senden, Çaglayan’dan gelecek mahkeme kararini beklerken, bir ömür boyu yasadigimiz hayal kirikliklari gözümün önünden bir film seridi gibi geçip gidiyor.
Arada bir yazdigim o iki cümle yine aklima takiliyor:
Tarih bizi hep sasirtmaya devam mi edecek?
Veyahut:
Bekledigimiz yarinlar hiç gelmeyecek mi, bugüne kadar oldugu gibi hep dünde mi kalacak?
Galiba öyle Sahincim.
http://t24.com.tr/files/20180706191908_17707997.jpgDeniz kiyisinda, Ivan Klima’nin kendi kaleminden çikan hayat hikayesini okuyorum.
Hayal kirikliklariyla dolu.
Yahudi bir aileden gelen Çek romanci ve oyun yazarinin da yasami hayal kirikliklariyla dolu.
Ülkesi Çekoslavakya’da önce “Hitler fasizmi”nin acilarina tanik olmus.
Sonra Stalin komünizmi gelmis.
Hitler’e tepki, Ivan Klima’yi komünist yapmis.
Ama haksizliklara ve dogmalara itiraz huyu, elestirel bakisi, sürekli sorgulayan kafa yapisi Ivan Klima’yi Komünist Partisi’nden uzaklastirmis.
O da babasi gibi partiden atilmis, issiz kalmis, yoksulluk çekmis, mahkeme ve hapishane kapilarinda acili zamanlar geçirmis.
Sovyet tanklarinin 1968’de Prag Bahari’ni nasil yerle bir ettigini görmüs.
Arkasindan 1989’da büyük bir mutluluk yasamis, Berlin Duvari’nin yikilisi ve Çekoslovakya’nin Kadife Devrimi’yle…
1990’larin baslariydi, Prag’da söyle bir tanistigim Ivan Klima’nin bugün de mutlu oldugunu sanmiyorum.
Hitler fasizmi, Stalin komünizmi derken, Kadife Devrim’le 1990’da kapiyi çalan demokrasiden neredeyse otuz yil sonra bir kez daha demokrasiden hiç hazzetmeyen, yabanci düsmani asiri milliyetçi koca bir siyasal dalga Prag’da iktidara vurmus durumda…
Romanlarindan birinde su satirlar var Ivan Klima’nin:
Hayatta ideal olani ne kadar kolay bulduk ya da buldugumuzu tahayyül ettik? Ve kaç kere insanin mutluluguna açilan yolu kesfettigimize inandik? Acaba insanoglu kaç kez mükemmeli yakaladigina inandi? Ve acaba yakaladigina inandigi o ideali hayatta ne kadar gerçeklestirebildi?
Sevgili Sahin kardesim;
Saat dördü geçti hala aramadin, mahkeme karari çikmadi demek.
Ivan Klima’nin bu sorularini yillar geçtikçe bizler de kendimize çok sorduk. Bu sorularda sakli derin hüznü bizler de yasadik.
Hâlâ yasiyoruz.
Tarih, ne yazik ki, bizleri sasirtmaya hâlâ devam ediyor. Bu açidan az önce, saat dört buçuk gibi Çaglayan’dan çikan mahkeme karari bunun bir örnegi.
Demek sen de, digerleri de “terörist”missiniz, demek yedi sekiz yillik hapis cezalarini hak etmissiniz.
Böyle adalet mi olur?
Tek teselli, Ahmet Turan Alkan’a gelen tahliye.
Buna karsilik Mümtaz’er Türköne’yle Mustafa Ünal’in tutukluluk durumlarinin devami son derece hazin.
Tarih bugünleri adalet ve hukuk açisinda kapkara sayfalara yazacak.
———————————————-
T24- 7.7.2018
Hasan Cemal