CENNET-CEHENNEM ISLERI
Ilhan Çetin arkadasimiz, face’te ilginç bir sey paylasmis: ‘Cennete gitmek isteyenler bu dünyayi cehenneme çeviriyorlar’ demis. Ben de altina yazdim: ‘Aynen!’
Elbet, cennete gitmek isteyen pek çok masum insanin kötü isler yaptigini söyleyemeyiz. Ama sözde din-iman adina, Tanri adina baskalarina siddet uygulayip dünyayi cehenneme çevirenler de epeyce var. Kitle içinde kendilerini patlatip, masum insanlarin üzerine araba sürüp, konser salonlarini tarayanlar; kilise, havra, hatta cami bombalayanlar bunun örnegi
Tanrinin bu isten haberi var mi, sanmiyorum. Tanri, bu isleri yaptiklari, adam öldürdükleri, kelle kestikleri, canli canli yaktiklari, kadinlari pazarda köle olarak sattiklari için onlara cennetin kapisini açar mi, yine sanmiyorum.
Hasa hasa, ben Tanri’nin yerinde olsam böylelerini, cehennemin en yangin yerine, en fokur fokur kaynayan kazanlarina gönderirdim.
Bunlar dini, kutsal seyleri siyasete kötü biçimde alet eden kisiler. Böyleleri her zaman vardi.
Bu cennete gitme hikâyesi ve dini siyasete alet etme isleri bana bir fikra hatirlatti: Kölelige son vermekle ünlü Amerikan Baskani Lincoln, Temsilciler Meclisi’ne aday oldugu dönemde, rakibi olan birinin düzenledigi bir salon toplantisini izler. Lincoln’un rakibi ayni zamanda bir rahiptir ve tipik bir demagogtur. Konusmasi sirasinda bir ara salondakilere dönüp söyle der:
‘Cehenneme gitmek isteyenler ayaga kalksin!’
Tabi hiç kimse kalkmaz. Bu kez de söyle der:
‘Cennete gitmek isteyenler ayaga kalksin!’
Herkes ayaga kalkar, ama Lincoln yerinden kimildamaz.
Rahip Lincoln’a döner ve siritarak söyle der:
‘Sayin Lincoln, siz cennete gitmek istemiyor musunuz?’
Rahibin kitle karsisinda kendisini güç durumda birakmak istedigini anlayan Lincoln, söyle cevap verir:
‘Sayin Rahip, ben Temsilciler Meclisi’ne gitmek istiyorum!’
Bunu der ve kalkip salondan çikar.
Belki okuyucu seçim sonuçlarini merak etmistir. Tabi ki seçimleri Lincoln kazanir, daha sonra Baskan olur ve kendisinin saygiyla anilmasina yol açan tüm o güzel isleri yapar.
16 Kasim 2017
C E M A L Î