Makale

CHP’de ‘Ince’ sizi!

Vahap coskun

CHP, 37. Olagan Kurultayi’ni yapti. Kemal Kiliçdaroglu’nu tekrar genel baskanlik makamina oturttu. Partiyi yönetecek kadroyu belirledi. Kurultayda herhangi bir sürpriz ya da kitleleri heyecanlandiracak bir vaka yasanmadi. Yeni dönem için partinin harekete geçmesi beklenirken asil haber, CHP’nin eski cumhurbaskani adayi Muharrem Ince’den geldi. Ince’nin CHP’den ayrilip yeni bir parti kuracagi iddiasi ortaligi sardi.
Iddiayi ilk kez Hürriyet’ten Yalçin Bayer dile getirdi. Ardindan Sözcü’den Saygi Öztürk, çok yakinindaki bir isim vasitasiyla Ince’ye ulasti ve ondan parti kuracaginin teyidini aldi. Halkin hem iktidardan hem de muhalefetten memnun olmadigini ve Türkiye’ye yeni bir çikis yolu gerektigine vurgu yapan Ince, birinci parti olma iddiasiyla yola çiktigini, ülkeyi yönetmek istedigini ve yeni yüzlerle kuracagi partisinin yilbasina kadar hazir olacagini ifade etti.
Aracilar eliyle Öztürk’e yaptigi açiklamada Ince, sokagi takip ettigini, sosyal medyayi izledigini ve ‘ortaya çikan görüslerden korkunç bir ihtiyacin oldugunu anladigini’ söyledi. Iktidari destekleyen medya da Ince’nin bu asiri heyecanini paylasti. Öyle ki söz konusu medyanin sayfalarinda ve ekranlarinda, parti kurmasi halinde Ince’ye oy verecegini düsünenlerin oraninin kamuoyu arastirmalarinda % 6-7, hatta % 9.5 çiktigi seklindeki yorumlar bile yapildi.
ÖLÜ DOGUM
Iktidar medyasi, CHP’nin bölünmeyi ima eden bir gelismeyle gündeme gelmesini iktidar açisindan kullanisli görüyor. Ince’yi elden geldigince köpürtmesi, bu nedenle, anlasilabilir. Lakin bunun gerçeklige tekabül etmedigi açik. Ince’nin çikisi toplumda bir dalgalanma yaratmadi. Siyasette, bundan sonraki süreçte de, Ince’den mütevellit bir heyecan firtinasi olusmasi ihtimali yok denecek kadar az. Eger Ince, söyledigi gibi 2021’e yeni bir parti ile girerse, bu parti ölü dogmus bir parti olacak.
Çünkü, evvela, CHP’nin tabaninda kendisini açik eden yeni parti ihtiyacindan bahsedilemez. AK Parti ile kiyas etmek yanlis olur, zira burada vaziyet farkli. Toplumsal zemini zayifladigi, kendisini destekleyen kesimlerin bir bölümü ile arasindaki mesafe açildigi ve baslangiçtaki iddialarindan uzaklastigi için AK Parti’den kopmalarin olmasi beklenen bir durumdu. Nitekim partinin önemli isimleri bir süreden beri sikâyetlerini yüksek sesle dilendiriyor ve bir çeki düzen verilmemesi halinde partiden ayrilacaklarinin isaretlerini veriyorlardi. Hülasa AK Parti’de bir çözülme vardi ve bu çözülmenin yeni partiler dogurmasi normaldi.
Oysa CHP’de, çözülmenin aksine, bir toparlanma ve etrafi toplama çabasi gözlemleniyor. 2019 seçimlerinde CHP eli yüzü düzgün bir sonuç elde etti. Büyük sehirlerde belediyeleri kazandi ve gelecege daha umutla bakar oldu. Parti yönetimi de taban da uzun bir aradan sonra memleketi idare etmek için önlerine bir firsatin çiktigini ve bu firsat dogru degerlendirildiginde yönetimi devralabileceklerini düsünmeye basladi.
Dolayisiyla CHP’de iktidara yaklasildigina dair düsüncenin güçlendigi bir dönem yasaniyor. CHP tabaninin, bu dönemde partiyi zayiflatacak böyle bir girisime arka çikmasi beklenemez.
HAM HAYAL
Kaldi ki, yeni bir parti ihtiyaci olsa bile, Ince’nin bu ihtiyaci karsilayacak ve tasiyacak bir aktör oldugu da süpheli. 2018’de CHP’nin Erdogan’in karsisina çikardigi adaydi Ince. Seçimi kaybetti. Nihayetinde bir yaristi bu; yenmek kadar yenilmek de vardi. Her aday gibi ondan da beklenen, seçimin bir muhasebesini yapmasi ve gelecege dair düsüncelerini paylasmasiydi. Lakin Ince, en çok görünmesi ve konusmasi gereken böyle bir anda ortadan kayboldu, kendisine ulasilamadi.
Siyasette bazen kaybederken de kazanabilirsiniz. Bugünün maglubiyetini yarinin müstakbel galibiyetine harç kilabilirsiniz. Ne var ki Ince böyle bir basiret ve beceri gösteremedi, ortadan kaybolarak yenilgisini hezimete dönüstürdü. Bu hezimetin izlerinin silinmesi kolay degil. Keza seçimden sonraki iki yilda da Ince, ne bir kadro olusturabildi ne de bir yeni söylem gelistirebildi.
Kendine güvenenleri hayal kirikligina ugratan, tarihi bir sansi bozuk para gibi harcayan ve akabinde de toplumun genelindeki menfi algisini tamir edecek bir performans sergileyemeyen Ince’nin, muhalefeti omuzlayabilecegini ve kitleleri pesine takabilecegini düsünmek, ham bir hayal.
GÜVEN PARTISI, YENIDEN!
Tanil Bora, CHP’nin her zaman içinden bir veya daha Güven Partisi çikarma potansiyelinin bulundugunu belirtir. Ona göre, 1960’larin ortalarindan beri CHP’de iki ana yönelim görülebilir:
‘Birisi, ‘Güven Partisi’ dedigim, devletçi ve milliyetçi bir Atatürkçülük’le mühürlenmis, siyasî felsefesini muhafazakâr-cumhuriyetçi olarak tanimlayacagimiz yönelimdir. Ulusalcilik, bunun ‘çagdas’ sürümüydü ve uzun bir süre Güven Partisi’ni CHP içinde iktidar kildi. Digeri, sosyal demokratik veya en genis mesrepli tanimiyla (sosyalizme meyledeninden sosyal-liberaline, ‘hümanistinden’ sol-popülistine…) sol bir yönelim, veya daha yalin, demokrat bir yönelim.’ (birikim dergisi)
‘Cumhuriyetçileri bir çati altinda toplayacak olan yeni bir parti kuracagim’ dedigi söylenen Ince, yeni bir Güven Partisi’ne hamletmise benziyor. Ne var ki bunun toplumda bir alici yok. Ince de toplumu sürükleyebilecek bir aktör degil. Eger gerçeklere gözlerini kapar ve çevreden verilen gazlara güvenerek bir maceraya atilirsa, Ince’nin varacagi yer Emine Ülker Tarhan ve Öztürk Yilmaz’in yani olur.
——————————————————-
7 Agustos 2020

Vahap Coskun

Back to top button