CIA Nazileri ve Cihatçilari Koordine Ediyor
Çeviren: Nizamettin Karabenk
Dünyamiz degisim sürecini geçiriyor. Evvel zamanlarda kapitalist bir sag ve sosyalist bir sol cephe vardi. Günümüzde ise dünya ABD’nin egemenligi altina girmistir. Bundan dolayi da gündeme gelen ilk soru; ABD’nin dünyaya hâkim oldugu sisteme tabi mi olalim veya ABD’nin hegemonyasina karsi mi duralim? Ikinci Dünya Savasi döneminde oldugu gibi, mevcut her bir siyasi kamp günümüzde de her türlü ideolojik taban bulabiliyor. Washington simdilerde, yasanan gelismeler karsisinda Putin karsiti Ruslarin da hayir duasini alarak Naziler ile Cihatçilar arasindaki ittifaki koordine ediyor.
NATO destekli Kiev’deki darbe yanlilari ile Rusya’nin destekledigi Ukrayna federasyonu yanlilari arasinda yasanan çatisma geri dönülemez asamaya ulasmis durumda. Ukrayna Cumhurbaskani Alexander Turchynov ve Israil’li bir oligark olan Ihor Kolomoisky 02 Mayis’ta liman kenti Odessa’da Sendikalar Birligi binasinda katliam olayi organize ettiler. Bati basin ve yayin organlari vahsete maruz kalanlarini sayisini ilk baslarda çok düsük düzeyde gösterdiler. Daha sonra, olaylara taniklik edenlerin kamuoyuna açiklama yapmalari ve yasanan vahsetin delilleri ortaya çikmasiyla birlikte sessiz kalmayi yeglediler. Bu dehset olaylarindan sonra her iki popülasyonun beraber yasam imkâni artik kalmadi.
Bu durumda üç senaryo mümkün olabilir: a) ABD, Rusya ve Avrupa Birligini de batakligin içine çekecek sekilde, savas çikartmak üzere Ukrayna’yi yeni bir Yugoslavya haline getirebilir; b) Gürcistan’dan baslayarak Rusya’yi çevrelemek üzere, giderek artan oranda etrafinda çatisma olaylarini sahneleyebilir; c) veya bizzat Rusya’da, Kirim’da veya Dagistan’da devlet disi savasçi gruplarin çatisma sahnesine girmelerini tesvik edebilir.
Tercih edilecek opsiyon hangisi olursa olsun, Washington, her halükarda, parali askerler ordusunu seferber edecek. Kiev Savunma Konseyi, Rusya yanlisi olarak bilinen federalistlere karsi savasmak üzere asiri sagci militanlari silâhaltina almak için Dogu Avrupa ülkelerine temsilciler göndermisti. Böylece, üyeleri daha sonra Ukrayna Milli Muhafiz Alayinda görevlendirmek üzere Pravy Sektor France savasçi hücresi meydana getirildi.
Ayrica, Kiev Savunma Konseyi, Dogu Avrupali mevcut neo-Nazi saflarina daha önceden askeri deneyim kazanmis Cihatçi militanlari da katarak, ‘savasçi sayisin artirmayi’ hedefliyor.
Dogrusu, taraflarin her birinin aslinda karmakarisik seylerden olusan sembollerini dikkate almayacak olursak, Naziler veya günümüz Cihatçilarindan olusan her bir tarafin siddet uygulama kültü ve Siyonistlerin dünya’ya hâkim olma rüyasi gibi ortak paydasinin oldugunu görebiliyoruz. Washington’un destekledigi Serguei Outdaltstov’un basini çektigi Rusya Sol Cephesi ve yakin dostu Putin karsiti lider figürü Alexei Navalny gibi siyasal organizasyonlar ile isbirligi halinde çalisiyorlar. Zaten önceden beri devam eden çok sayida temaslari var.
Günümüz dünyasinda, Soguk Savas döneminde oldugu gibi toplumlari sag/sol seklinde kamplara ayirmak yerine, tek bir bölünme hatti meydana getirerek ülkeleri yönetmek emperyalizmdir. Kiev halki, Nazi Almanya’sinda (1935-1945) Yahudilere, komünistlere ve Ruslara karsi yürütülen Savunma Gücünü (Wehrmacht) örnek aliyor. Buna karsilik, Donetsk’te yasayan halk ise ‘Büyük Yurtseverlik Savasinda’ (Ikinci Dünya Savasi süreci) fasizme karsi kazanilan zaferden ilham aliyor. Kiev halki, gerçek anlamda veya efsane olsun, tarihinden kaynaklanan olaylari referans alarak kimlik insa ederken, Donetsk halki ise, farkli tarihsel topluluklardan gelen, ama ayni zamanda, baskilara karsi mücadele vermede birlik olmus ecdatlari olan bir toplum olarak kendisini tanimliyor.
Bu tek bir bölünme hatti (ABD’nin hegemonik politikasina) uygun bir faaliyetin kaniti iken, diger yandan, Ukrayna’da yasanan olaylarda ‘Yahudilere ölüm’ slogani atan protesto gösterilerini finanse eden Yahudi oligark Ihor Kolommoisky oluyor: Enerji, metalürji ve finans sektörlerinde, yeri geldiginde silah zoru marifetiyle, Avrupa kitasinin en büyük servetini elinde bulunduran bir mafya adami. ABD destegini almis, aralarinda Baskan Yardimcisi Joe Biden’in oglunun da bulundugu, dünyanin çesitli bölgelerinde görev üstlenen birçok Amerikali sahsiyeti farkli makamlara tasiyan bir kisi. Nazi gruplari finanse etmede yalnizca herhangi bir kaygi yasayan birisi olmayip, ayni zamanda, verdigi talimatlar üzerine Odessa’daki Siyonist karsiti Yahudiler öldürüldügünde sevinç hali yasayan birisi.
Naziler ile Cihatçilar arasindaki mevcut isbirligi yeni degildir. Bu isbirliginin kökü, Müslüman/Türk savasçilardan olusan Waffen SS Tümenlerine dayaniyor. Bazilari; 13.Tümen’Handschar’ Bosnali askerlerden, 21.Tümen ‘Skanderbeg’ Kosova’dan gelen askerlerden, 23. Tümen ‘Kama’ Hirvatistan’dan gelen askerlerden meydana geliyordu. Bütün bu tümenler, dönemin Türkiye’sinde etkili olan Islam inancina sahip Müslüman kisilerdi. Dogrusunu söylemek gerekirse, bu savasçilarin büyük bir çogunlugu Kizil Ordu’ya karsi yürütülen savas sirasinda kaçip iltica eden kisilerdi.
Daha yakin zamanlarda, Çeçenistan’in Rusya’ya karsi yürüttügü ikinci savasta (1999-2000) ilan edilen Içkerya Islam Emirliginin (Çeçenistan Içkerya Cumhuriyeti) kurulma çalismalari sirasinda bile Naziler ve Tekfirciler omuz omuza vererek Ruslara karsi savasmislardi.
Baltik Ülkelerinden, Polonya ve Ukrayna’dan gelen Naziler ile Rusya ve Ukrayna’dan gelen Cihatçilar, Ukrayna’nin batisinda bulunan, ticari bir merkez olan Ternopil sehrinde 08 Mayis 2007’de CIA’nin verdigi yardimla sözüm ona ‘Anti Emperyalist Cephe’ olusturdular. Subat 2014’te Kiev’de yapilan Devlet Darbesi sürecinde Ukrayna Milli Güvenlik Konseyi Genel Sekreterligi görevini yapan ve daha sonra 25 Mayis’ta yapilan Baskanlik seçimleri döneminde Pravy Sektor adayi olan Mmytro Yarosh bu cephe organizasyonuna baskanlik etmistir.
Kafkasya Emiri ve El-Kaide Bölge Sorumlusu Doku Ömerov Temmuz 2013’te bu söz konusu ‘Anti Emperyalist Cephe’ elemanlarina Suriye’de savasmalari için çagri yapmisti. Bununla birlikte, Nazilerin Dogu Akdeniz’in istikrarsizlastirilmasina yönelik devam eden faaliyetlere katildigini belirten açik bir dokümantasyon sunulamiyor. Bilindigi kadariyla son olarak, Kirim Tatarlarindan devsirilen birkaç düzine sayida Cihatçi militan savasmak üzere Suriye’ye gitmisti. Ve daha sonra, EuroMaidan gösterilerine, Dmytro Yarosh safinda yer almak ve Ukrayna’da 22 Subat’ta yapilan devlet darbesi olaylarina katilmak üzere Türk istihbaratçilari tarafindan Kiev’e transfer edilmislerdi.
Ülke Güvenliginden Sorumlu Müstesarlik makaminda bulunan Jeh Johnson’un talebi üzerine, Cihatçi militanlarin Avrupa ülkelerine girisini engellemek üzere Avrupa’da alinan tedbirler, Cihatçi savasçilarin CIA tarafindan yeni bir cephede kullanacagi anlamina geliyor. ABD Disisleri Bakani John Kerry’nin talebi üzerine Prens Bender Bin Sultan’in 15 Nisan’da ve daha sonra ABD Savunma Bakani Chuck Hagel’in baskisi sonucunda kardesi Prens Salman Bin Sultan’in 14 Mayista zorunlu olarak görevden alinmasi ABD’nin cihatçi terör aygitini yeniden biçimlendirme yönündeki iradesini gösteriyor.
Kaynak : http://www.voltairenet.org/article183834.html