Çözüm projesi

Türkiye’de son dönemde KÜRT SORUNU ile ilgili sikça konusulan sözcüklerin basinda çözüm projesi ve çözüm süreci geliyor diye düsünüyorum, bende takildim, daha dogrusu. Proje lafi uzun zamandir da asina oldugum bir durumdur, mühendislikte her adim da konusulur. Dolayisiyla hasir nesir oldugum bir olaydir. Teknik projelerin her safhasina karinca kararinca müdahil olmus biri olarak, bunun ne anlama geldigini iyi kötü bilirim. dar anlamda, proje; bir fikrin bir düsüncenin tasarlanmasina, sekillenmesine, yazilmasina, çizilmesine, uygulanmasina topluca verilen isimdir. Anlamli olmasi içinde, YENILIK getirmesi, YARAR saglamasi, EKONOMIK olmasi kriterlerini tasimasi gerekir. Kisaca hedeflenen, istemlere, PLANLI, DISIPLINLI, zaman ve mekan iyi kullanilarak dogru biçimde ulasmayi saglamaktir. Bu anladigim ve bildigim bir durumdur. Asil anlayamadigim, siyasal ve toplumsal olarak lanse edilenleridir.

Genel olarak, toplumlarin özgür ve mutlu yasayabilmeleri için, elbette çagimizda her alanda uygulanabilir, çagdas, demokratik sonuçlari olan, projelere ihtiyaçlari vardir. Bu dogaldir. Çünkü her proje, bir IHTIYAÇTAN dogar ve bu tanimini kendi içinde yapar ve çözer. UYGULAMALARI bu ihtiyaçtan ayrilmaz. Ayni zaman da zaman ve mekan boyutuna baglidir. Uygulamada her detay açiklikla, titizlikle tatbik edilir. Süphesiz bu yöntem, bilimsel, arastirma ve analizlerin sonucunda belirlenen DETAYLARA dayanir. Bizdeki projelere gelince;

Bir ülke düsünün ki; irili ufakli bir çok sorunu var. sorunlu komsularla ayni cografyada bulunuyor, dünyadaki güç dengeleri içinde emperyalizmin yedeginde olma politikasi benimsemis kötü bir yerde duruyor. Dogrusu bir çikis yolu bulacak, düzlüge çikacak bir IKTIDARA sahip degil, bu girdabin en agir ciddi temel sorunlarini çözemeyen, çözüm yoluna koyamayan bir iktidar ilerleme saglayamiyor. Süphesiz ki, Türkiye’de bu temel sorunlarin basinda KÜRT SORUNU gelmektedir. Bu sorun bilindigi gibi, tarihten gelen bir sorun. yüzyildan fazla bir geçmisi var. Bir o kadar da karmasik ve çok boyutlu.

Ne yazik ki hiçbir sorun yok sayilarak, inkar edilerek çözülmüyor. Hele bu kadar agir ve temel sorunu siddetle BASKIYLA çözmekte mümkün olmadi olmuyor. Buna yani yapilanlara bir isim koymamiz gerekirse; fiyasko projesi, son yüzyilin en talihsiz ‘ÇÖZÜMSÜZLÜK ÇÖZÜMDÜR’ projesi diyebiliriz. Bu projenin bir parçasi olanlar, mimari olanlar, eskileri gibi yeni sahipleri de bugün bile farkli uygulanabilir, bir proje üretememektedirler. Kimsede onlardan sonuç alici, esitlik ve özgürlük temelinde bir köklü çözüm öneri projesi beklemiyor. Bu tesbitten sonra asil konuya yaklasmamiz gerekir. Kürt siyasal güçleri basta olmak üzere, ÇÖZÜM PROJESI olanlar ortaya çikmali, bu benim çözüm projemdir demeli. Halka anlatmak, destek saglamak için de bu günkü teknolojik imkanlar önemli firsatlar taniyor. Devletin projesi bildigimiz gibi, inkar ve terör sorunu. Kendince çözüm öneri ve uygulamalarina da kardeslik dedigini herkes biliyor. Kürtlerin de karsi karsiya kaldigi sorunlarina çözüm önerileri, elbette var. Bu çözüm önerileri içinde, TR de kürt sorunun çözümü ‘FEDERASYONDUR’ diyen K. Burkay ve arkadaslarinin (HAK-PAR) savundugu proje, bana göre eksiklerini ve sikintilarini çok hizli bir sekilde giderdiklerinde, en gerçekçi demokratik çözüm projesidir. Buna haksiz yere elestiri ve karalama getirmek, çözümsüzlügün bir parçasi olmaktir. ‘Bu mesele, esitlik ve demokrasi temelinde, kürt halkinin tüm egitim, yönetim, yasal haklari güvenceye alinarak, gönüllü birlikte yasayabiliriz.’ Çözüm önerisi, bugünde yarinda önemini koruyacagi kesindir. Bu halklarin lehinedir.

Proje yapmak kolay is degildir. Hele çok boyutlu geçmisten kalan, karmasik sorunlari çözecek projeler üretmek hiç kolay degildir. Uygulama için zamanlama yapmak, ekonomisini tamamlamak, örgütlemesini yapmak, bütün bu çabalari mütabakatla, basariyla sürdürmek her mimarin, mühendisin kari degildir. Bu is büyük emek ister, özveri, sabir, enerji ve dürüslük ister. En önemlisi baris ve birlik ister. Farkli alternatifler, ülke bölge ve dünya gerçekleri analiz edilerek, yeni farkli çözüm projeleri elbette üretilebilir. Temel sorunlarin çözümleri tek degildir. Çözüme asla katki koymayan,Karalama, çamur, polemik, akil ve ahlak disi davranislar, hiçbir siyasal harekete ve kisiye yarar getirmedigi gibi olumlu gelismeleri de olumsuz yönde tetikler. Bunu akli basinda olan herkesin bilmesi gerekir. Çözüm için her olumlu, barisçi, demokratik adimi destekleyen biri olarak, IMRALI görüsmelerini de olumlu buluyorum. Sorunun çözümü yönündeki pozitif gelismelere kapi aralar diye umutlaniyorum. Bunu diliyorum. Burada görev ve sorumluluk alacak olanlarin her seyin bilincinde olmalari gerektigine inaniyorum. Baris en zor kosullarda dogar. Gelinen nokta, 30 yillik çatisma dibe vurumdur, kirilma noktasidir. Bundan sonrasi, umut olmak zorundadir. Sartlar elbette ki esit degildir. Her seye ragmen, katilimcilarin dikkatli olmalari gerekir. Mesele 40 bin insanimizin ölümüne sebep olmus bir sorundur. kötü düsünmek yarar saglamaz.

Süphesiz, toplumsal temel sorunlarin çözümü zordur. Çözmekten baska alternatifte olmadigina göre, kat etmemiz gereken çok uzun ve engebeli bir yol ve yolculugumuz var. Zaman kaybetmenin kimseye faydasi yok. Subjektif niyetler de yeterli degildir. Çözüm diyenler; elini tasin altina koymali, cesaretle, sagduyu ve vakurla mücadele eksenini yükseltmelidir. Ortak akil yaratilarak, sabir, kararlilik, inançla, çözüm projesini yürürlüge koymak, inandirmak gerekir. Insan olarak bizlere yarasan, baris ve özgürlük içinde yasamayi ögrenmektir, ögretmektir. Karsilikli sevgi ve dostluk yaratmaktir. TEK TARAFLI yaklasim yerine, kendimizi baskalarinin yerine koyarakta( empati) düsünmeliyiz. Çagdas ve medeni durum budur. Magdur olmanin verdigi hakliligi iyi izah etmeliyiz. Mücadele ve sayginligin birlikteligini asla birakmamaliyiz. Halklar olarak, birlikte bir arada esit, özgür ve mutlu yasamanin önündeki tüm engelleri kaldirabiliriz. Bu olanaklidir. Baska çözüm olmadigini hep birlikte gördük.

11.02.2013

H.Hasan Tuzcu