Cumhurbaskanligi için talih kimden yana?
Talih bir politikaci için, güç ve yetenekleri disinda kalan her seydir: Verili sartlar ve hiç hesapta olmayan hayatin cilveleri ama daha çok insan iradesi ve eylemi ile degismeyecek olan sartlar.
Mesele Türkiye’nin ve bölgenin kaderini etkileyecek bir seçim olduguna göre kisilerin rolünü bir kenara birakip tarihin hükmünü öne almak gerekir.
Ekmeleddin Ihsanoglu’nu, kisisel profili açisindan Osmanli sadrazamlarindan Tunuslu Hayreddin Pasa’ya benzetiyorum. Tunuslu Hayreddin Pasa (1820-1890) Osmanli tarihinde, Türk-Osmanli kültürüne yabanci, Türkçe bilmedigi için padisah ile tercüman araciligiyla konusan tek sadrazam olarak tarihe geçmistir. Magrip kültürü içinde yetismesine ve Arapça konusmasina ragmen aslen Çerkes’tir. Sadrazamligi 4 Aralik 1878’den 29 Temmuz 1879’a kadar, topu topu sekiz ayi bile bulmamistir. Bu kisa süre, Sultan Abdülhamid’in saltanatinin ilk yillarina, 93 Harbi felâketinin ferdasina, yani devletin büyük gailelerle bogustugu bir zamana tekabül eder. Berlin görüsmeleri, Saraybosna’nin Avusturya tarafindan isgali ve istikraz meselesi, devleti çaresiz birakan bu zorlu sorunlardan sadece birkaçidir. Hayreddin Pasa’nin bu olaganüstü sartlarda sadarete getirilmesi çok dogru bir karardir. Fransizcaya hakim ve diplomatik tecrübesi zengindir. Entelektüel bir devlet adamidir: ‘Akvamü’l-Mesâlik’ isimli eseri, Islâm dünyasinin Bati ile karsilasmasinin yol açtigi problemleri konu alan ve reform alanlarini siralayan türünün ilk örneklerinden biridir. Kisiligi hakkinda bütün kaynaklar müttefiktir: Tunuslu Hayreddin Pasa dürüst, ahlakli, prensip sahibi vatanperver bir devlet adamidir. Nitekim sadaret görevinden, Payitaht’ta dönen entrikalarla bas edemedigi ve yapayalniz kaldigi için kendisi istifa etmistir.
Ekmeleddin Bey’i, Arap kültürüne derinlemesine vukufundan, Bati’yi hakkiyla bilen bir entelektüel ve ilim adami olmasindan ve Türkiye’nin iç politikasina uzakligindan ve ahlâkî standartlarindan dolayi Tunuslu Hayreddin Pasa’ya benzetiyorum. Ama asil mukayesenin, bütün bu kisisel özelliklerin disinda yer alan tarihsel sartlarla yani onun karsisinda duran talihle yapilmasi lâzim. Mesele talih olunca, kisilikler sadece gerekli sartlari sagliyor ama yeterli sartlar hakkinda daha fazla dinamige bakmamiz gerekiyor.
Hükümet medyasi ve kalemsörleri, Erdogan’in rakibi oldugu için Ihsanoglu’na karsi ‘saldir’ komutunu beklemeden insiyakî olarak kampanya baslattilar; ancak kulp takmakta zorlaniyorlar. 10 Agustos’a kadar bu zorluk devam edecek. Bu zorlugun sebebini kavramalari çok güç; çünkü adam yipratmada, itibarsizlastirmada siyasete yerlesmis bildik-tanidik yöntemlerin Ekmeleddin Bey’e islemesi çok zor.
Ekmeleddin Ihsanoglu’nun, akademik çalismalari disinda, Islâm Konferansi Teskilati’ni konu alan ‘Yeni Yüzyilda Islâm Dünyasi’ baslikli bir kitabi var (Timas Yayinlari, Istanbul 2013). 2009 yilinda Ingilizcesi yayimlanan bu kitabin Türkçe baskisina koydugu ‘Önsöz’, merak edenler için Türkiye’nin cumhurbaskani adayi hakkinda fikir sahibi olmak için yeterli. Bu satirlar Islâm kültürüne bagli; demokrasi ve insan haklari konusunda evrensel standartlari benimseyen ve savunan bir aydina ait. Ihsanoglu en dolaysiz sekilde ölçüleri koyuyor: ‘Islâm dünyasinin gelecegi… iyi yönetisim (good governance) prensiplerinin benimsenmesine ve ilerletilmesine ve hayat tarzi olarak demokratik çogulculuga dayali bir yönetimin kurulmasina bagli…’ Ihsanoglu tarihe not düsüyor, bu insa faaliyetinin birkaç nesli içine alan sabirli ve kararli gayretlere bagli oldugunu söylüyor.
Ve bu yüzden ‘Arap bahari’ni gerçekçi bulmuyor. Söyledikleri ise gerçekçi: ‘…Arap ülkelerinde yasananlar arzulanan bahari getirmedi; getirdigi despotlarin sonbahari oldu. Toplumlar güçlükler ve problemler yasamaya devam edecekler. Bu sonbahardan sonra uzun ve sert bir kis olacak, ardindan degerleri ve sistemleriyle toplumlarin arzuladigi bahar gelecek.’
Kulp arayanlar Ihsanoglu’nun Mursi’nin devlet baskanligina karsi çikmasini öne sürüyorlar. Kim hakli çikti? Türkiye’nin hükümeti mi yoksa bu entelektüel mi? Iki isim degil, iki vizyon karsi karsiya geliyor. Önümüzdeki 50 gün, bu vizyonlari mukayese edecegimize göre yarin devam edelim.
————————————————–
Zaman-19 Haziran
Mümtazer Türköne