Makale

Dangalak törenler kaldirilsin

Bir tarihte, Nice sehrinin banliyösü diyebilecegimiz Villefranche-sur-Mer kasabasinda tatil yapiyordum…
Kaldigimiz otel ünlü Mere Germaine lokantasinin az berisinde, bir yandan deniz manzarasini kesiyor, bir yandan kasaba meydanini ve de süslemelerini Jean Cocteau’nun yaptigi o gizemli küçük kiliseyi… Balkonda kahvalti ediyorduk, bir vaveyla koptu.
Megerse “Villefranche’in Alman isgalinden kurtulma günü senliklerine” denk gelmisiz…
Kasaba bandosu birseyler çaldi, ellerinde minik bayraklarla kasaba ilerigelenleri, bu arada en sik elbisesiyle belediye reisinin karisi falan geçtiler önümüzden, tören bitti.
Ortalikta ne bir tek “temsili Alman askeri” gördük ne de bir tek “temsili Fransiz direnisçisi”… Kuru siki tek kursun bile atilir gibi yapilmadi.
Oysa bizimkiler artik isi ilerletmisler, gerçek mermiyle temsili Ermeni vuruyorlar!
Van’in Ercis ilçesinde düzenlenen tören saka derken kakaya dönüsmüs, hayvanin biri av tüfegiyle ates etmis, “Ermeni askerini oynayan” bir çocuk vurulmus. Simdi Van Devlet Hastanesi’nde yatiyor. Oraya kaldirilmis çünkü Ercis’te hastane yok. Ercis’i düsmandan kurtaran kahramanlar doksan senede becerip de Ercis’e bir hastane yapamamislar. (Köy Enstitüsü yapalim mi?) Çocuk belediye isçisiymis. Bu tür törenlerde kimse Ermeni oynamaya yanasmadigindan emirle bu göreve soyundurulmus.
Dügünlerde gelin ya da damat öldüren maganda kursunlarina alismistik da, bu fazla oldu… Sanki müsamere yeterince vahsi degilmis gibi, artik adam da vuruluyor.
Vurulan da Türk. Gerçek Ermeni olsa ne degisir?
Bu törenlerde temsili milis kuvvetleri, “kasabaya girisi” canlandirirlar. Kimileri de Ermeni çetecilerini oynarlar ve mahsuscuktan vurulup öldürülürler. Köylünün “muhayyilesinin” bunu gözünün önüne getiremeyecek kadar güdük kaldigi düsünülür. (Inönü’nün Ankara valisi Nevzat Tandogan sag olsaydi, “bu memlekete Ermeni lazimsa onu da biz yapariz evelallah” diyebilirdi…) Genellikle de kasabanin sanat okulunda biçki dikis okuyan tombulca bir hanim kiz bulunur, bayraga sarilip bir direge zincirle baglanir, kasabaya giren milli kuvvetler kizi zincirlerinden kurtarirlar, bu arada Allah ne verdiyse orasini burasini da minciklarlar…
Böylelikle kizin kismeti açilir mi, bilemem.
Köylülerimizin “kutlama” konusunda da çag atlamalari sart oldu. Isin daha fazla suyu çikmadan bu törenlere bir son verilmelidir.
Belediyede isçilik yapan o çocuk ölebilirdi de…
Büyük sehirlerin stadyumlarini 19 Mayis fasist gösterilerinden temizleyen hükümet, daha küçük yerlesim birimlerinde sergilenen bu tür saçmaliklara da hemen bir son versin!
Ille de isteniyorsa tören yapilsin, nutuklar falan atilsin da, “kafa göz yarmaca” sona ersin. En yaslisi bile savastan on yil sonra dogmus birtakim emekli memurlar, dürbünleri, el bombalari ve fiseklikleriyle, çizmeleri, tozluklari, kalpaklari, bayram çocugu giysileriyle “çakma kuva-yi milliyeci” oynayip mastürbasyonlarini sürdürebilir, milliyetçi yaralarini kasiyabilirler isterlerse…
Ama aska gelip saga sola ates etmeden.
Fasizmin azi karar, çogu zarar(!)

—————————————————

Sabah-6 Nisan

Engin Ardiç

Back to top button