Makale

Deliren pilot olunca…

Su son uçak kazasi da insanin aklini durduracak nitelikte bir olay degil mi? ‘Kaza’ dedim ya, aslinda ‘kaza’ da degil, teknik anlamda. Adam götürüp çarpmis, bile bile, göre göre. ‘Kaza’, ancak bu uçaga bir nedenle binenler için geçerli olabilir: ‘kazaen bu uçaga binmisler’.

Dünyada insanin hiç aklina gelmeyecek seyler oluyor. Insan uçaga binerken hafif ‘ya da agir’ gergin olabilir. Aklina motorda bir ariza olabilmesi gelir; terör falan, örnegin bomba, böyle bir felâketi aklindan geçirebilir. Ama ‘pilot delirdigi için uçagi götürüp daga çarpar mi acaba’ diye bir düsünce kimsenin aklindan kolay kolay geçmez.

Demek ki simdi uçaga binmeden önce aklimizdan geçirecegimiz ihtimallere bu da eklendi. ‘Check-in’de soracagiz: ‘Pilotlarin akli basinda mi?’

Tek basina ‘delirmek’ de yetmiyor bu olayi açiklamaya. Herhangi bir insan gibi bir pilot da delirebilir elbette; delirme biçimi intihar biçimini de alabilir. Ama bu kosullarda normal bir deli gider intiharini eder, biter. Yanina 149 kisi alarak intihar etmek neyin nesi?

Pek fazla görülmüs bir olay degil, okuduguma göre. Gene akli basinda olmadigi anlasilan bir Misirli pilot var hatirlarda. 1999’da 219 kisi öldürmüs. Daha da birkaç tane olay biliniyor, ama az, seyrek.

Pilot dedigin, uçak denen âletle hasir nesir oldugu için intihar etmeye karar verdiginde bunun araci olarak uçagi seçebilir. Ama uçakta oturan bir alay insana baktiginda ‘Bu yapilmaz’ demiyor mu bu adam?

Hakkinda konusan bir kadin var, onunla cinsel iliskisi olmus (adini açiklamayan) bir hostes. Geceleri çiglik attigini, bazen tuvalete kapanip kapiyi kilitledigini anlatiyor. Baska is arkadaslariysa normal, siradan bir adam oldugunu, bir intihar egilimi göstermedigini söylüyor.

Ama hostes, ‘Bir gün her seyi degistirecek bir sey yapacagi’ni söyledigini ve ‘herkes adimi ögrenecek ve hatirlayacak’ dedigini de aktariyor. Demek ki birtakim sinyaller vermis, bu dogruysa.

Bir uçak ‘kazasi’ olarak düsündügümüzde çok garip, ama bunu yapan bir ‘cihadî militan’ olsa, uçagi Alpler’e çakarken ‘Allahü ekber’ diye bagiriyor olsa, bunu baska bir olaylar dizisinin içine oturturduk ve orada kimsenin gözüne batmazdi. Öylesi de her gün olmuyor, ama yeterince sik oldugu için tanidigimiz bir fenomen.

Veya, gazetede, ‘Bir pilot bir liseye girip ates açti. Otuz kisi öldürdükten sonra intihar etti’ diye bir haber okusak, gene fazla yadirgamazdik, çünkü bu motiflerle gerçeklesen bir baska olay tipinin de örnekleri var, bunlari da taniyoruz.

Tabii ille intihar etmesi de gerekmiyor. Örnegin su Norveç’teki manyak. O da yaptigi isin içine ‘irk’ falan, siyasî bir seyler katiyor ve takir takir insan öldürüyor.

Simdi böyle örneklere dogru genisletince olayi bakiyoruz ki bir degil, bes degil, bayagi çok sayida ‘kitle kiyimi’ var. Ve öyle anlasiliyor ki, bunlar görünüste epey farkli motivasyonlardan kaynaklaniyor olsa da, bazi ortak özellikler tasiyorlar. Belki bunlari artik hiç ögrenemeyecegiz, ama, bu pilotun sözgelisi Columbine okulundaki olaydan veya Dünya Ticaret Merkezi olayindan etkilenmis olmasi, kuvvetli bir ihtimal degil mi?

Öte yandan, olagandisi (belki ‘kötü’, ama olagandisi oldugu için çarpici) bir eylem gerçeklestirerek tarihe geçmek gibi bir güdü de sezilebiliyor bu olaylarda. Bu pilot, Hebdo’yu basanlar gibi bir ‘sehadet’ ve dolayisiyla ‘cennet’ pesinde degil. Bununki bir negatif onur. Gene de, birinde öbürünü tetikleyecek ya da tesvik edecek ögeler var.

‘Çok sayida’ cana kiymak önemli. Çünkü yasadigimiz çagda nicelikler önemli. Bir ‘temasa’ olmasi önemli, çünkü bütün film-TV endüstrisi böyle, ‘daga çarpan uçak’ türü, katastrofik imgeler pesinde.

Ve bu adam akilda kalacak is yapacak diye canindan olan 149 insan.

———————————————-

Taraf-31 Mart

Murat Belge

Back to top button