Devletin çöküsü
Dogu Roma ve Osmanli’dan süzülüp gelen, Batililastirilma ve ulus-devletin insasiyla dönüsen ama mülkün evvelligini her daim muhafaza etmis, hatta bu sayede pekistirmis bu yapiyi iyi taniriz. Adi kisaca Devlet Baba’dir. Her yerdedir, her seye kâdirdir, her seyi bilir. Oysa devlet kurumlarinin devleti degil vatandasi korudugu, vatandasin devlete degil devletin vatandasa hizmet ettigi yönetisim modellerinin geçerli ve etkin oldugu bir dünyadayiz epeyidir.
Ancak miadi çoktan dolmus da olsa güçlü devlet gelenegi, memleketin yani mülkün teminati olarak tecelli eder. Teminatin yapitaslari Adliye, Askeriye, Hariciye, Ilmiye, MaliyeveMülkiye’dir. Bugün bu kurumlarin hizla itibarsizlastirildigi, kurumsal hafizalarinin bosaltildigi ve kurum olmaktan çikarildigi bir evredeyiz. Bu kurumlar çagin ve dünyanin egilimlerini içsellestirerek dönüsmek, diger deyisle demokratiklesmek yerine, mevcut iktidar tarafindan lagvediliyorlar. Anayasa yazim çalismasinin akamete ugratilmasiyla önce kurumlarin demokratik dönüsüm olasiligi rafa kalkti, buna kosut olarak iktidarin tasarruflari, kurumlarin islevlerinde iktidar sahibine dogrudan biat etmelerine önayak oldu. Bu süreçte kurumlar arasindaki denge ve denetleme mekanizmalari art arda ortadan kaldirildi, diger yanda kurumlara getirilen kamusal denetim muafiyeti iktidar sahibini kendiliginden tek hâkim konumuna getirdi. Gidisat, devletle CHP’nin özdeslestigi Millî Sef Inönü’nün tekparti döneminden farkli, zira AKP de tipki devlet kurumlari gibi içi bosaltilmis ve Tayyip Erdogan’in etrafinda saf tutmus dar bir politbüroya hizmet veren bir teskilâta döndü. Hizmet açisindan parti teskilâtiyla devlet teskilâti arasindaki tek fark ilkinin iktidarin umumî müfettisligi gibi çalismasi.
Iktidarin kurumlarla ilgili birkaç tasarrufuna kisaca göz atmak gidisati kavramak için yeterli. Kanunlasmak üzere olan HSYK Kanunu’nda yapilan degisikliklerle Adalet kurumu Adalet Bakani’na ve dolayisiyla Basbakan’a baglandi. Daha kanun çikmadan keyfî tayinlerle sayisiz devlet memuru görevden alindi, 17 Aralik sorusturmasi neredeyse tamamen akamete ugratildi.
AskerlikKanunu’nda yapilan son degisiklikle Genelkurmay baskanlari ve kuvvet komutanlarinin Yüce Divan’da yargilanmalari tamamen Basbakan’in izniyle mümkün olacak. Diger kurumlar kadar gözönünde degilse de, dispolitika olusturma ve karar alma süreçlerinde Hariciye’ninuzmanliginin artik dikkate alinmadigini sagir sultan duydu.
Ilmiyebabinda, üniversite ögretim üyelerine yönelik, darbe döneminden miras takrir-i sükûn uygulamasi ve iktidarin kendi atadigi YÖK Baskani’na ne gözle baktigina dair haberler akademik özgürlügün nereye gittigini yeterince anlatiyor.
Maliyebabinda, aylarca enflasyonun altinda seyreden faizin Merkez Bankasi üzerindeki iktidar baskisi sonucunda artirilmamasiyla baslayan sikintilari hep birlikte yasiyoruz.
Mülkiye’ye gelince, tipki Adliye gibi tamamen iktidara hizmet etmek durumunda olan, AKP il baskaninin valinin önünde oldugu bir teskilâta dönüsmüs oldugu konusuluyor.
Tüm kurumlarda tayin ve terfi için geçerli kistas, epeyidir liyâkat yani isini iyi yapma degil, sadakat ve itaat oldugundan uzmanliklarin hizla eridigi görülüyor.
Sonuç? Sonuçta artik devlet çarki sürekli yalpaliyor! Danissiz, dengesiz, denetsiz dolayisiyla sinirsiz ama keyfî yetkinin vakti geldiginde baska bir iktidar tarafindan kötüye kullanilabileceginden dem vurmadan önce simdiden bu yetkilerin neye kullanildigini görelim kâfi. Tayyip Erdogan baskanlik sistemine gerek dahi kalmadan ‘devlet oldu’.
Benim ise bu yasta devleti savunacagim aklima gelmezdi dogrusu.
————————————————
Taraf- 25 Subat
Cengiz Aktar