Makale

Devrim mi görmek istiyorsunuz? O halde gençlerin iklim yürüyüsüne bakin

Ursula Le Guin’in Mülksüzler romanindaki hafizalara kazinmis su satirlari pek çok insana yol göstermistir:

“Vermediginiz seyi alamazsiniz, kendinizi vermeniz gerekir. Devrimi satin alamazsiniz. Devrimi yapamazsiniz. Devrim olabilirsiniz ancak. Devrim ya ruhunuzdadir ya da hiçbir yerde degildir…”

Artik herkesin bir biçimiyle asina oldugu Isveçli 15 yasindaki Isveçli iklim aktivistiGretaThunberg’in, geçen yil Stockholm’ün merkezindeki parlamento binasinin merdivenlerinde okulu kirarak basladigi iklim eylemi, dünyanin farkli cografyalarindaki gençleri harekete geçirdi.

Thunberg, okula gitmedigi için dersleri kaçirdigini ve okula gitmesi gerektigini söyleyenlere, “Okulda neyi kaçiriyorum? Orada ne ögrenecegim? Gerçekler bir sey ifade etmiyor artik. Politikacilar bilimcileri dinlemiyor; o zaman ben ne ögrenecegim ki?” diye cevap vermisti.

Greta, aslinda basta kendi ülkesi olmak üzere iklim degisikligi konusundaki hareketsizligi protesto etmek için okulu kirmaya basladi. Greta’nin eylemi dünyanin pek çok yerinde yankisini buldu, iklim degisikligine dikkat çekmek ve acilen harekete geçilmesini saglamak için gençler sokaklara döküldü. Greta’nin eyleminden ilham alan binlerce ögrenci, Avustralya Hükümeti’nin yetersiz gördükleri politikalarina dikkat çekmek için okula gitmeme eylemi gereklestirdi.

Avustralya’dan sonra ise sira Almanya’daydi. Tüm dünyada giderek yayilan iklim eylemlerine öncülük eden Greta’nin eylem zinciri Almanya’ya siçradi. Berlin’de ögrenciler, “Okula vakit var, iklim degisikligini durdurmak için yok” diyerek, okulu kirdilar.

Geçen hafta Belçika’nin baskenti Brüksel’de bugün çogu lise ve üniversite ögrencilerinden olusan 32 bin eylemci iklim degisikligine karsi yürüdü. Yürüyüse katilim her geçen hafta katlanarak artarken, Belçika’daki gençler hükümetlerinin iklim degisikligine karsi yeterli olmayan politikalarini protesto etmenin yani sira, 26 Mayis’taki seçimlere kadar her persembe eylem düzenleyip iklim degisikligine siyasilerin dikkatini çekerek seçim tartismalarina yön vermeyi amaçliyor.

Yine geçtigimiz günlerde Almanya’da 50’den fazla kentte 25 binden fazla ögrenci okul boykotuna katildi. Ögrenciler iklim degisikligine karsi Almanya’nin acil bir sekilde eyleme geçmesini talep ediyor.

2007-2008 yillarinda dünyanin deneyimledigi en derin küresel finansal krizin ardindan kapitalist sistemin sancilarini derinden hissedenler isgal hareketleriyle, sokak eylemleriyle direnislerle kitlesel eylemler gerçeklestirdi. Krizi en derinden yasayanlara kisa süre sonra demokrasi talebiyle sokaklara dökülenler eklendi.

ABD’deki Occupy Wall Street, Ispanya’daki Los Indignados hareketleri, Yunanistan’da IMF karsiti eylemler, Arap Bahari, Gezi Parki direnisi, Latin Amerika’daki protestolar bunlardan sadece birkaçi.

Bazilari sönümlendi, bazilari siyasi bir harekete dönüstü, kimilerinin belki artik adini bile hatirlayan yok. Bu eylemlerin siyasi açidan elbette bazi etkileri oldu ancak karsi çikilan küresel ekonomik sistemi ya da siyasal düzeni ne kadar degistirip dönüstürebildigi henüz net degil, sorgulanmaya devam ediyor.

Bugün Fransa’da yükselen Sari Yelekliler hareketinden ya da Venezula’daki siyasi kargasa ortamindan bir devrim çikip çikmayacagini tartisanlar var. Bu toplumsal hareketlerin nereye evrilecegini görmek için biraz zaman gerekiyor.

Ama gerçek su ki, dünyanin farkli cografyalarindaki gençlerin iklim adaleti için, herkesin temiz, saglikli, esit ve adil bir dünyada yasayabilmesi için sokaklara dökülmesi gerçek bir 21’inci yüzyil devrimi olarak nitelenebilir.

Arkalarinda ne bir siyasi güç, ne bir örgüt, ne bir lider var, ne siyasi bir erke varmak niyetindeler, ne bir koltugun, ne bir yönetim pozisyonunun pesindeler, sadece kendi geleceklerini mahvedenlerden alacaklilar, seslerini yükseltip talepleri için harekete geçilmesini istiyorlar. Iklim degisikliginin sebep oldugu tüm adaletsizliklere karsi çikiyorlar.

Bugün artik iklim adaletini saglamak için çok az zaman kaldigini biliyoruz. Artik, dayanisma, örgütlenme ve sivil itaatsizlik yol ve yöntem degistiriyor, örgütlenme farkli biçimlerde olusuyor. Greta’nin fitilini atesledigi ve binlerce gençte karsiligini buldugu bu hareketin en büyük özelligi de örgütsüz, lidersiz ama birbirinin sesine kulak vererek dayanisma içinde yeni bir yasami biçimlendirme talebidir. Bundan daha hakli, daha makul bir talep ne olabilir ki?

15 Mart’ta 40’dan fazla ülkede iklim hareketi için küresel okul grevi eylemi var. Siyasetçilerden iklim için harekete geçmeleri bir kez daha talep edilecek. Bazi ülkelerde gençlerin iklim grevine ögretmenleri de katilacak.

Siyasileri etkileyip karar alma süreçlerini dönüstürebilirlerse gelecek için biraz daha degisim bekleyebiliriz…

Türkiye’den bu gençlerle ayni yaslarda olan kaç çocugun bu gelismelerden haberi var, ne kadari meselenin farkinda, o gün kaç okul böyle bir eyleme destek verecek?

Greta, Time dergisi tarafindan 20 yasin altindaki en etkili 25 kisiden biri seçildi.

Geçen aralik ayinda yaptigi konusmasiyla Polonya’daki COP24 iklim zirvesine damgasini vuran Greta, en etkili konusmalarindan birini geçen hafta Davos’taki Dünya Ekonomik Forumu’nda jetlerine binmekten vazgeçmeyen milyonerlerin karsisina dikilerek gerçeklestirdi:

“Umudunuzu istemiyorum. Umutlu olmanizi da istemiyorum. Panik yapmanizi istiyorum. Her gün hissettigim korkuyu hissetmenizi ve harekete geçmenizi…

Sanki bir ev alevler içindeymis gibi harekete geçmenizi istiyorum. Çünkü gerçekten öyle…”

Devrim ya ruhunuzdadir ya da hiçbir yerde degildir..

——————————————————

Marmara Yerel Haber-28 Ocak 2019

Pelin CENGIZ

Balkêş e ?
Close
Back to top button