Diasporada bir ilk Den Haag’da Halabçe aniti
Uluslararasi adalet ve barisin kenti olan Den Haag’ ta Halabçe aniti resmi olarak dikiliyor. Hollanda’nin Den Haag kenti dünyada en fazla uluslararasi kurumlarin oldugu bir sehirdir. Yaklasik 200 den fazla uluslararasi kurumun merkezi buradadir. Bunlarin basinda da Dünya Adalet Mahkemesi, Dünya Kimyasal Silahlarin Yasaklanma Merkezi (OPCW) ve ilk Avrupa üniversitesi gibi kurumlar gelmektedir. Den Haag dünyada büyük uluslararasi toplantilara ev sahipligi yapamaktadir. Dolayisiyla Den Haag kenti enternasyonal olarak adaletin ve barisin simgesi olarak adlandirilir.
16 mart 1988 yilinda Saddam rejimi Güney Kürdistan’in Halabçe kentine düzenledigi hava saldirisinda kullandigi kimyasal silahlarla çogunlugu yasli, kadin ve çocuk olan 5000 den fazla Kürt zehirlenerek sehit edildiler. Tarihte böylesi bir soykirim Hirosima ve Nagazaki’den sonra kürtlere uygulandi. Isinde gücünde, dagda bayirda, okulda anne kucaginda olan her kes zehirli havadan dolayi bir dakika içersinde bulundugu yerde yasamini yitirdi.
Sahipsiz Kürdistan halkini yok etmek için kullanilan bu zehirli kmyasal silahlara karsi, ne yazikki dünya sessiz kaldi. O dönemin kendilerine sosyalist ve kominist diyen ülkeleri; Sovyetler birligi, Çin, Kuba,Yogoslavya gibileri Saddm katiline olan desteklerini hiç esirgemedikleri gibi, Irak’i bu iste temize çikariyorlardi ve Kürtlere karsi Saddam katilinin yaninda yerlerini aliyorlardi. Bunun yaninda basta Filistin olmak üzere üstelik islam olan 24 arap ülkesini kapsiyan Arab Ligasi da Kürtlere karsi Saddam rejiminin yaninda çok net bir sekilde duruyor ve her yerde Saddam’in bunu yapmadigini söylüyorlardi. Çünkü onlarin yaninda ölenler ne arapti ve ne de müslümandi. Onlar Kürt ve Zerdest idiler. 1980 den baslayip 1983 yilina kadar devam eden Kuran’da bir ayet olan Enfal katliaminda da yasamini yitiren 182.000 Kürt de islam adina soykirima ugramadi mi?
Kürtlerin daglarin disinda mesken olacak yerleri yoktu, 500.000 m2 olan bu kadim cografyada Kürtler temizlenmeliydi. Biz KOMKAR ve PSK olarak bizleri tarihte silmek için bu tiranlara karsi her yerde eylemlere basladik. Adeta bütün örgütsel çalismalarimizi durdurduk ve bütün gücümüzle bu tiranlara karsi gece gündüz demeden eylemler yaptik ve bu eylemlerin motor gücü olduk. Burada Irak Kürdistan Cephesi ve bu eylemlere katilan duyarli insanlarimizi da belirtmek isterim. Mart 1989 yilinda, Birlesmis Milletler Örgütü Genel Sekreteri Perez De Gualer Den Haag’taki Dünya Adalet mahkemesi baris sarayinin açilisi için Den Haag’taydi. Yaklasik 200 kisilik bir kitle ile Halabçe soykirimini lanetliyorduk. BM Genel Sekreteri BM forsu olan arabasiyla gelirken yanina yaklastim ve elimdeki Halabca soykirimi ile ilgili bidiriyi uzattim almadi. O an kendimi arabasinin önüne attim inglizce ve hollandaca bildigim siarlari haykirdim. Arabasi hizla hareket ederek beni de beraberinde sürükledi. Yaralandim, agzim ve burnum kan içindeydi, o kanli gömlegim hallen de duruyor. Beni gören kitle ile polis arasinda ciddi bir arbede yasandi, kitlenin o cesurca eylemi karsisinda polis beni birakti. Ayni gün basta BBC olmak izere birçok TV kanali olayi verdi. BM Genel Sekreteri’ne bir TV mahabiri tarafindan su soru soruldu, ‘ilk dafa bir Kürt kendini arabanizin önüne atiyor ne diyosunuz?’ Cevabi aynen su oldu, ‘evet malasef ajandamizda henüz Kürt sorunu diye bir sorun yok’ dedi.
Bunu niçin yazdim degerli okuyucular? O dönemde tenezül edip bir bildirimizi almiyanlar basta insanilk adina utanmalilar. Ama biz asla yilmadik, her yil Halepçe soykirimini andik, eylemlarimize durmadan devam ettik. Bütün bu uzun ve verimli çalismalardan sonra 29 nisan 2014 tarihinde Halabçe anitinin resmi olarak açilisini gerçeklestiriyoruz.
Dolayisiyla bu mücadelede ve uzun yolda emegi geçen herkesi yürekten kutlarim. Yillar sonra bu sarin gazi denen zehirin bir kismi Hollandali isveren Frans van Anrat tarfindan Iraqa verildigini; bu zehir tucarin da yaklasik 14 yil Irak’da kaldigini, Saddam katilinin de iyi bir dostu oldugunu dünya basini yazdi. Hollanda’nin da devlet olarak bunun ortagi oldugu da ortaya çikti. Bu gibi kitle imha silahlari devletlerin izni olmadan bir yerden bir baska yere götürülmesi imkansizdir.
Bizler bu olayin pesini birakmadik. Frans van Anrat yargilandi ve Hollanda tarihinin en agir cezasini alarak 17 yila mahkum edildi. Olusturdusumuz Halabçe komitesi adina basta Hollanda parlementosu ve Den Haag belediyesi ile görüserek, Hollanda devletininde Kürtlere uygulanan bu soykirima ortak oldugunu dile getirdik. Taleblerimizden biri Saddam diktatörün Dünya Adalet Mehkemesi’nde yargilanmasi, ikincisi Halabçe anitinin Hollanda’da dikilmesi, üçüncüsü de soykirim olarak kabul edilmesi ve kurbanlara tazminat ödenmesi idi. Bunun için de iyi bir politik lobiye ihtiyaç vardi. Anit için en az 5000’in üzerinde Den Haag Belediyesi’nde oturanlarin adi, soyadi ve ikamet belgesi gerekiyordu. Bunun yaninda 45 kisilik Den Haag Belediyesi meclis üyelerinin ve sonuç olarak da hükümetin de onaylamasi lazimdi. Gelinen bu günde taleblerimizden ilki, Saddam Dünya adalet mehkemesine gelmeden idam edildi, ikinci talebimiz olan Halabçe aniti nihayet kabul edildi. Son talebimiz olan soykirim kurbanlarina tazminat istegimiz henüz kabul görmedi.
Bütün bunlar tamalandiktan sonra bu kez de aniti nereye dikecegiz konusu epey sürdü ve nihayet Hollanda’li dostlarimizin o paha biçilmez dayanismasi ile anit yeri olarak Den Haag’da bulunan OPCW (Dünya kimyasal silahlarin merkezi) olan binanin bahçesinde kurulmasina karar verildi.
Simdi burda basta Hollanda’da yasamakta olan Kürtlere ve insanliktan nasibini almis olan herkese çagrida bulunuyorum 29 nisan 2014 saat 13.00’te Den Haag’da resmi açilisi olan Halebçe anitina hepinizi davet ediyoruz ve mutlaka görkemli bir sekilde katilmanizi bekliyoruz. O gün her Kürt ellerine yanliz Kürtistan bayragini alip gelmeli, Unutmiyalim Yahudi halki için Holocost ne ise bizim için de Halabçe odur.
Diasporada ve bir Avrupa ülkesinde dikilen bu anit bizi Kürdistan topraklarinda silmek istiyen yeni Dehak’lara, firafunlara ve tiranlara karsi varlik sembolümüzdür. Bu günü hep hatirliyalim, sahiplenelim ve yasatalim ki bir daha topraklarimizda ve dünyada Halabçeler olmasin.
Halabçe soykirim abidesinin sembolü olan bu anit için basindan beri birlikte oldugumuz, birlikte yürüdügümüz, birlikte basardigimiz emegi geçen herkese bir kez daha bütün kalbimle tesekkür ediyor, derin saygilarimi sunuyorum.
Haydi Kürtler 29 Nisan’da Den Haag a.
Adres: OPCW,Johan de Wittelaan 32 Den Haag.Saat 13.00