Makale

Diktatörlüge gidiyoruz: Molotofçulara agir ceza geliyor

Gösterilerde molotof atanlara verilecek ceza agirlastirilacakmis.

Acaba bunu da “diktatörlüge gidisin bir isareti” olarak mi görür bizim anti-Tayyip cenah?

Molotofçularin gösteri ve protesto hakkina karsi bir saldiri derler belki de buna… Erdogan’i da protesto hakkini engellemekle elestiriler…

Molotofçular ayni zamanda maskeli oluyor, biliyorsunuz. Gösteriye maskeyle gelmek, daha bastan suç isleyeceginin ikrari aslinda. Yoksa neden suratini gizlesin ki… Bazi Bati ülkelerinde yüzü maskeli olmak basli basina gözalti sebebi sayiliyor. Acaba bizim polis de gösterilerde yüzü maskelileri toplamaya kalksa bu fasistlik mi olur?

Polis “mavi kuvvet” mi?

Bu ülkede, demokratik protesto hakkini kullananlar hiçbir zaman yakalarini kurtaramadi maskeli molotofçulardan; eylemlerine bir türlü sahip çikamadi. O güruh, her zaman kitlelerin arasina sizip gösteriyi zehirlemeyi becerdi, demokratik kitle gösterileriyle siddet hep iç içe oldu. O yüzden de kafalar karisti. Polis ne yapacagini bilemedi; hedefini sasirdi, hatalar yapti. Demokratik kamuoyu da gösterilerde polisin her siddetini “fasistlik, halk düsmanligi” olarak görmeyi adet edindi. Polisin görevinin ne oldugunu, ona maasini ne için verdigini unuttu. Kendi evlatlari olan polislerin gögsüne “katil” yaftasini asti, on binlerce gencimizi bir kalemde “katil” diye suçlamak dogallasti.

Molotofçularin, maskelilerin, gösterilere cebi tasla dolu gelenlerin, gösteriye geldigi andan itibaren elindeki pankarti yirtip sopasini birilerinin basina sallayacagi ani bekleyen sol militan gruplarin polis düsmanligi anlasilir bir sey. Onlar zaten ideolojileri geregi polisi yikmak istedikleri düzenin silahli gücü, yani “mavi kuvvetler” olarak görüyorlar.

Peki ya düzen içi muhalefet yürüttügünü söyleyen kesimlerin polis düsmanligina ne demeli!

Onlarin polis teskilatini düzen koruyucu bir güç olarak görmesi, kategorik olarak karsi çikmamasi; her somut olayi tek tek ele alip degerlendirmesi gerekirken, ortaya çikan bu polis alerjisi, bu kafa karisikligi nasil izah edilebilir?

Mesela Kemal Kiliçdaroglu’nun Okmeydani’ndaki olaylar üzerine söyledigi sözler bu kafa karisikliginin tipik örnegi:

Muhalefet lideri, polisle orduyu birbirine karistirmis; “Polis silahini kendi halkina karsi kullanamaz” diyor. Dikkatinizi çekerim; “Polis toplumsal olaylarda silah kullanirken çok daha özenli olmali” demiyor. “Okmeydani’ndaki gösterilerin çapi polisin silah kullanmasini gerektirmiyordu” demiyor. “Polislerin can güvenliklerini korumak için havaya ates disinda su su yollara basvurmalari mümkündü” demiyor.

Tabii o zaman, o silahlarin polislerin bellerinde ne aradigini da açiklayamiyor…

“Tayyip’in polisi”

Eger, polisin kamu güvenliginin tehdit altinda oldugu hallerde siddet kullanmasinin mesru oldugunu, zaten bizim de bu teskilati bunun için kurup besledigimizi kabul etme konusunda bir fikir birligi saglayabilseydik, o zaman bir adim daha atip, polisin elindeki caydirici araçlari ne zaman dogru, ne zaman yanlis kullandigini; ne zaman görevini yapip ne zaman görev sinirlarini astigini da dogru dürüst tartisabilir, yargilayabilirdik.

Ama yasadigimiz kutuplasma hali bu imkâni da yok etti.

Kimileri “polisçi”, kimileri “polis karsiti” oldu çikti. Bakiyoruz bir kesim polisin en açik mesru müdafaa durumunda bile siddet kullanmasini fasistlik olarak niteler; gösterilerin bilançosunu çikarirken yarali-ölü polisleri insandan saymayi bile unuturken; bir baska kesim de “polistir, ne yapsa yeridir” mantigiyla polise toz kondurmuyor.

Çünkü polis artik “Tayyip’in polisi”… Her polis, “Tayyip’e” duyulan nefretten payini bol bol aliyor. “Tayyip düsmanligi” en düzen içi muhalifleri bile polis düsmanliginda radikal sol akimlarla ayni dalga boyuna getirmis durumda. Tabii bunun tam karsiti olarak, Tayyip Erdogan taraftarlari da liderlerini koruma refleksiyle, hatasiyla, sevabiyla “onun polisi”ni de koruma-ne yaparsa yapsin savunma psikolojisine girmis vaziyette.

Sonuç: Iz’anin da insafin da yok oldugu bir kesmekes hali…

——————————————–

Bugün-26 Mayis

Gülay Göktürk

Back to top button