Haber

Diyarbakir’da HAK-PAR ile Dayanisma Yemegi

HAK-PAR Diyarbakir Il Örgütü 25 Subat 2012 tarihinde Park Restorant’da bir Dayanisma Gecesi düzenledi. Geceye parti yöneticileri, degisik parti, sivil toplum örgütü temsilcisi, sanatçi ve aydinin yani sira 350 dolayinda partili ve konuk katildi.

Dayanisma gecesi HAK-PAR’in 10 yillik mücadele tarihini özetleyen bir slayt gösterisi ile basladi.

Slayt gösterisinden sonra Il Baskani Arif Sevinç konuklari selamlayarak kisa bir konusma yapti.

Daha sonra Genel Baskan Bayram Bozyel konuklari ve partilileri Kürtçe olarak selamladiktan sonra sürece iliskin bir degerlendirmede bulundu.

Bozyel söze HAK-PAR’in 10. kurulus yil dönümünü kutlayarak basladi ve konusmasini söyle sürdürdü.

Ortadogu’da ve bölgemizde önemli bir degisim yasaniyor. Bu degisimin gelip yogunlastigi bölge Kürt halkinin yasadigi cografyadir. Bölgesel degisim Kürt halkinin önünde yeni firsatlar için kapiyi araliyor, Kürtlerin gelecegini derinden etkiliyor. Öte yandan da Kürt halki bölgesel gelismelerin yönünü ve karakterini tayin edecek bir halk ve aktör durumundadir. Çünkü Kürt halki bölgenin yüzü bati dünyasina dönük, demokratik degerlerle barisik, köktenci asiriliklardan uzak bir halktir.

‘Bugün Irak’ta Kürtler sadece özgürlüklerini federal bir statü ile taçlandirmakla kalmamis, Kürdistan bölgesi istikrar, demokrasi ve barisin cazibe merkezi haline gelmistir. Irakli Kürtler kendi özgür geleceklerini adim adim insa ederken Irak’in ve onu olusturan topluluklarin bir arada yasamasinin çimentosu durumuna gelmislerdir. Gelinen asamada Irak’in gelecegini tayin eden Kürt halkidir. Demokrasi ve özgürlükler alaninda yasadiklari deneyim ve kazanimlar onlara böylesine bir rol yüklemis durumdadir.

‘Suriye’de nüfus olarak azinlikta olmalarina ragmen Kürtler ülkenin gelecegini tayin edecek en örgütlü ve demokratik aktör durumundadirlar. Suriye’nin geleceginin tayin edilmesinde ve yeniden insasinda üzerine hesap yapilabilecek, demokrat ve güvenilir biricik güç Kürt halki ve onu temsil eden ulusal demokratik güçlerdir.

‘Iran’da da durum farkli degildir. Iran’in degisim ve dönüsümünde öncü rol oynayabilecek güçlerin basinda Kürtler geliyor. Toplam nüfus içindeki görece sayilari az olmasina ragmen Kürt toplumu Iran’da demokrat degerlere baglilikta ön sirada yer aliyorlar. Önümüzdeki süreçte Iran’in demokratik ve çogulcu bir temelde yeniden yapilanmasinda Kürtlerin basat bir rol oynayacaklarina süphe yoktur.

‘Türkiye’ye gelince; degerli dostlar geçen yon yil içinde Türkiye’de çok sey degisti. Buna ragmen daha gidilecek uzun bir yol var önümüzde. Geçen dönemde yasanan onca gelismeye ragmen hala Kürt halkinin varligi resmen taninmis, ulusal demokratik haklari güvence altina alinmis degildir. Kürt halki bugün de her türlü statü ve temel haktan yoksun bulunuyor.

Bu durumda yapilacak sey sürekli devleti sikayet etmek ve yakinma degildir. Pasif bir konumda olup bitenleri izlemek dogru bir siyaset tarzi olamaz. Unutmayalim kimse kimseye kendiliginden bir hak bagislamaz. Önlü bir söz var, ‘aglamayan bebeye mama yoktur ‘diye.

Hak verilmez alinir. Devletten bekleyerek haklarimiza ulasamayiz. Unutmamaliyiz ki özgürlügümüz kendi mücadelemizin ürünü ve eseri olacaktir. Bunun için Kürtlerin dönüp kendilerine bakmalari lazim. Kendilerini dünyanin, ülkenin ve zamanin yeni kosullarina uygun dizayn etmeleri lazim.

‘Bunun için yapilacak ilk sey Kürtlerin kendileriyle barisik bir duruma gelmeleridir. Kürtler birbirilerinin farkliliklarina saygi gösterecek, birbirlerini oldugu gibi kabul edecekler, farkliliklara tahammül edecekler. Kürtler demokratik ve çogulcu degerleri kendi içlerinde içsellestirip hayata geçirecekler. Kendi içinde bölünmüs, birbirlerini ötekilestirmis bir toplumun muhataplari üzerinde ciddi bir baski olusturmalari ve taleplerini onlara kabul ettirmeleri oldukça zordur.

‘Özgür gelecegimizi insa etmek bakimindan yapilacak ikinci nokta sudur: Kürtler taleplerinde net ve kararli bir durus sergileyecekler. Biz bir halkiz, bölgenin en köklü uluslarindan birisiyiz. Kendi ülkemizde özgür ve onurlu yasamak istiyoruz. Bu konuda egilip bükülmenin, kararsizlik belirtileri göstermenin bize bir yarari yoktur. Çünkü özgür ve Türk halki ile esitlik içinde yasama talebi mesru bir taleptir ve bu konuda tereddütte düsülmemelidir.

‘Geldigimiz asamada taleplerimiz kadar kullandigimiz mücadele yöntemleri de önem kazanmis durumdadir. Bu nedenle Kürtler yeni döneme uygun mücadele yöntemlerinde ortaklasmak durumundadirlar.

Surasi çok açiktir ki, içerdigi onca fedakârliga ragmen silahli mücadele dönemi sona ermistir. Silahli mücadele Kürt halkina yarar degil zarar vermektedir. Giderek Kürt halkinin hakli mücadelesinin mesruiyetini gölgeler duruma gelmektedir. Kürt halki bilinçlenmistir artik. Barisçil, demokratik ve sivil yöntemlerle kazanacagimiz çok sey vardir. Zamana uygun mücadele yöntemlerini önümüze koydugumuz zaman Kürt halkinin destegini bizden esirgemeyeceginden emin olmaliyiz. Biz geldigimiz asamada barisçil ve demokratik yöntemlerle Kürt halkinin mücadele enerjisini daha çok ortaya çikartabilir ve sonuç alma yönünde önemli oranda yol alabiliriz.

‘Kürtlerin yapmasi gereken dördüncü sey dünya ile barisik olmalari, çagin demokratik degerleriyle donanmis bir sekilde kendi ulusal çikarlarini esas alan bir mücadele çizgisi olusturmalaridir. Biz ezilen bir halk olarak bütün dünyaya savas açamayiz. Gerçekçi davranmak zorundayiz. Dünyanin yeni kosullarindan Kürt halkinin özgürlügü için en iyi sekilde faydalanmaliyiz. Dünyada daha çok dost edinme çabasi içinde olmaliyiz. Uluslararasi toplumun dostluk ve destegini kazanmayan, AB ve benzeri kurumlar ile belli bir paralellik ve dayanisma kurulmadan Kürt halkinin içinde bulundugu zorluklari asmasi kolay degil.

‘Degerli arkadaslar, Kürt hareketinin saglikli bir dengeye kavusmasi için yukarida sözünü ettigim degerleri savunan demokrat, özgürlükçü, federalist bir anlayisa sahip olan HAK-PAR’in güçlü olmasi lazim. HAK-PAR’in güçlenmesi dar anlamda bir partinin güçlenmesi anlamina gelmez. Tersine Kürt hareketinin bir bütün olarak çogulculasmasi, demokratik degerlerle güçlenmesi ve ulusal talepler çitasinin yükselmesi anlamina gelir. Onun için HAK-PAR’a güç vermeli ve onun daha çok desteklemeliyiz

Bu duygularla hepinizi en içten duygularla selamliyor, afiyet olsun diyorum.’

Dayanisma yemegi ünlü sanatçi Sabahattin Hoca’nin söyledigi birbirinden güzel Kürtçe parçalar ve halaylar esliginde son buldu.

Dengê Kurdistan

Back to top button