Makale

Dogu Perinçek çok mutlu, ya siz, siz de mutlu musunuz?

”..Dogu Perinçek geçtigimiz günlerde söyle dedi: ‘Erdogan’larin mevzimize gelmesinden sevinç duyuyoruz… Hayatimin en mutlu dönemini yasiyorum.’

Size uzun uzun Dogu Perinçek’i anlatacak degilim. Ne oldugunu, neyi savundugunu, neler yaptigini, kimlerle is tuttugunu az çok hepiniz biliyorsunuz.

Perinçek mutlu; peki AK Partili bakanlar, milletvekilleri, belediye baskanlari, yazarlar, aydinlar, gazeteciler… AK Parti’ye oy vermis yüzde 49.5… siz de mutlu musunuz? Türkiye’nin geldigi duruma bakarak siz de sevinç çigliklari atiyor musunuz? Kafanizi yastiginiza koydugunuzda ‘Hayatimizin en mutlu dönemindeyiz’ deyip huzur içinde uyuyor musunuz?

Vicdansizlik sizi de teslim aldi mi?

Cumhurbaskanligi, hükümet, medya, üniversiteler, yargi, sivil toplum… akliniza gelen her alanda sizin sözünüz geçiyor. Yani siz varsiniz.

Buna ragmen cumhurbaskaninin dedigi gibi ‘Ülke kavruluyor.’

Bodrum katlarinda mahsur kalmis insanlar öldürülüyor. Adeta katliam yapiliyor.

Peki, yakilmis cesetleri, annesinin sokakta kalan cenazesini köpekler yemesin diye 10 gün nöbet tutan o evladin gözyasini, acisini, çirilçiplak soyulup sokaklarda teshir edilen kadinin cenazesini görünce siz de gücün sarhosluguyla kendinizden geçip zafer naralari atiyor musunuz?

Sadece geçtigimiz haftalarda Silopi’den PKK’ya 500 gencin katildigi söyleniyor. PKK’ya tarihinin en büyük katilimi gerçeklesiyor. Sizin iktidarinizda gencecik çocuklar, bu ülkenin evlatlari hayatini verme pahasina annelerini, babalarini, sevdiklerini terk edip daga çikiyor.

Yarattiginiz ülkeyle gurur duyuyor musunuz? ‘Nasil olsa bu ülkeyi artik biz yönetiyoruz, bunlarin ne önemi var ki?’diyecek vicdansizlik sizi de teslim aldi mi?

Her gün üç bes vatan evladi askerin, polisin cenazesi geliyor. Dikkat edin hepsi de yoksul insanlar. Tek göz bir gecekonduda yoksulluk içinde çocugunu büyütmüs insanlarin evlatlari birer birer ölüme gönderiliyor.

Hal böyleyken mutluluktan sizin de ayaklariniz yerden kesiliyor mu? Aci içinde kavrulan insanlarin sayisi arttikça ‘Vatan için olur böyle seyler’ diyerek bu acilari önemsizlestiren gaddarlik sizin vicdaninizi da rehin aldi mi?

Hukuk katledildi. Insanlarin malina el konuluyor. Evlerine kayyim gönderiliyor. Tehdit ediliyor. Hapse tikiliyor. Adeta bir mafya düzeni tesis edildi.

‘Ne var bunda canim düsmanla mücadele edilirken böyle küçük hatalari büyütmeyin, esas olan büyük resimdir’ deyip, yediginiz kul hakkinin tadini çikariyor musunuz?

Hz. Ömer’in sözünü, Mehmet Akif bir siirinde ‘Kenar-i Dicle’de bir kurt asirsa bir koyunu / Gelir de adl-i ilahi Ömer’den sorar onu!’ diye aktarmisti. Siz de bunu benimsemistiniz.

Simdilerde ‘Siz bakmayin Ömer’e o isgüzarlik yapmis, esas sorumlu kurt, ne yapsin lider’ diyerek bütün suçu kurda atmanin konforuyla keyfinize keyif katiyor musunuz?

‘Büyük ülke’ gibi davranmak sizi de mest ediyor mu?

Bütün uyarilara ragmen, ülkeyi felakete sürükleyen, Suriye’deki yanlis politikadan vazgeçilmedi. Tam da o uyarilarda söylenenlerin hepsi birer birer gerçeklesiyor. Yanlis oldugunu gördükleri halde kör bir inat ugruna bu politikadan vazgeçmiyorlar.

Hal böyleyken tüm suçu ‘üst akil’in üzerine yikip, gerçek sorumlularin ülkemizi daha da batakliga çeken içi bos kabadayiliklarindan haz aliyor musunuz?

‘Büyük ülke’ olmadan ‘büyük ülke’ gibi davranmak sizi de mest ediyor mu?

Yasadigimiz tüm bu felaketlere ragmen ‘Sen daha Türkiye’nin ne kadar büyük bir devlet oldugunu anlamadin’ mavallariyla karninizi doyuruyor musunuz?

Ülke mezarliga dönerken yapilan birkaç havaalanina, okula, hastaneye, AVM’ye bakarak ‘Ne büyük isler yaptik’ diyerek gururlaniyor musunuz?

‘Büyük Türkiye’ geçmiste meydan okudugu, büyük düsman ilan ettigi Israil’le yeniden dost olmak için kirk takla atiyor.

Bu tür kivrakliklara bakarak ‘Liderimiz ne siyaset yapiyor ama!’ diyerek kendinizden geçiyor musunuz?

Para içinde yüzen Islam ülkeleri ‘Müslüman kardesi’ mültecileri almiyor.

Onlara tek bir cümle etmeyip Batililara, ‘Açarim kapilari, mültecilere güle güle derim’ diyen liderinizin perisan olmus, yarali insanlarin canini pazarlik malzemesi yapan ‘diplomatik zekasi’yla yüreginizin yaglari eriyor mu? ‘3 milyar avro olmaz. Daha fazlasini vermezseniz hepsini size postalarim’cümlesindeki vicdandan yoksun ‘dik durus’ sizin de gururunuzu oksadi mi?

Ülke can çekisiyor, keyfiniz yerinde mi?

Velhasil tehditle, santajla insanlarin malina mülküne el konuluyor, çocuklarimiz ölüyor, sehirlerimiz yikiliyor… ülke can çekisiyor.

Gerçekten merak ediyorum yüzde 49.5, ne hissediyorsun? Tek bir gün ‘Ben ne yapiyorum?’ diye kendine soruyor musun? ‘Ben neyin ortagi oldum, ne elde ediyorum, ne kaybediyorum?’diye kafa yoruyor musun?

Verdigin destekle ya bu felaketin ortagiysan? Bunun muhasebesini hiç yaptin mi?

Iste bundan dolayi soruyorum: Nasil, keyfiniz yerinde mi? Elde ettiginiz iktidar imkanlariyla mutluluktan uçuyor musunuz? Perinçek gibi siz de hayatinizin en mutlu dönemlerini yasiyor musunuz? Perinçek’i bu kadar mutlu eden tablo sizi de ediyor mu?

Ne de olsa sizin eseriniz.

Ülke bu haldeyken baskanlik sistemi denilen yeni ‘zafer’in pesinde kostugunuza bakilirsa, pek mutsuz sayilmazsiniz.

‘Ülke yok oluyor ama ‘dava’ kazaniyor’ degil mi?

Bu mutlulugunuzun tadini çikarin. Çünkü neden oldugunuz bu felaketten siz de payiniza düseni er geç alacaksiniz..

Levent Gültekin

Back to top button