Dövüs Kulübü’ndeki Erdogan
Cumhurbaskani Erdogan’in psikolojisi, silahi agzina sokup tetigi çekmek üzereyken bile, bunu ona baskasinin yaptigini zanneden,Dövüs Kulübü filmindeki Edward Norton’un ruh haline benziyor.
Norton, yaptigi her seyin hayalinde yarattigi bir kahraman olan Tyler Durden (filmde Brad Pitt canlandiriyor) tarafindan yapildigini zannediyor, ta ki son ana kadar…
Norton, Tyler’in agzina soktugunu zannettigi silahin tetigini çektikten sonra, aslinda o silahi tutan elin kendisine ait oldugunu anliyor.
Erdogan da dogrudan dogruya kendisinin uyguladigi politikalarin sonuçlarini, ülke içinden ve disindan yapilmis komplolar olarak algiliyor ve öyle sunuyor.
Gezi Parki’nda agaçlari korumak için yapilan masum bir eylemi, ibreti alem olsun, mega projelerine kimse ilismesin diye, dehsetli bir polis siddetiyle bastirmak istiyor; insanlar sokaga dökülüyor, eylemcilere ‘çapulcular’ diyor, daha da agir polis siddetiyle karsilik veriyor. Sonra olaylar çigirindan çikinca bütün bunlari, Sirbistan’daki Otpor örgütü planlamis, insanlari ‘faiz lobisi’ kiskirtmis oluyor.
Insanlarin mezhebini diline doluyor ama kendisi disinda herkesi ayrimcilikla, kiskirticilikla suçluyor.
Bütün devlet kurumlarina atanmada tek kriter olarak dindarligi ve muhafazakârligi getiriyor; ondan sonra da dogal olarak kamuda büyük agirlik kazanan Cemaat’i, paralel devlet kurmakla suçluyor.
Silahi baska biri tutuyor
Yolsuzluk sorusturmalarinin üzerini örtmek için, hukuk sistemini devre disi birakiyor; ardindan yolsuzluk sorusturmalarinin uyduruldugunu ispatlamak için bütün Ergenekon saniklarini komplo kurbanlari olarak takdim ediyor ve böyle bir ülkede’darbecilikten’ yargilanmak Çarsi Grubu’na nasip oluyor.
Yüzlerce köse yazari ve muhabiri isten attiriyor; ülkede Penguen yayinciligi basliyor, ondan sonra Türkiye’yi basin özgürlügü konusunda elestiren bütün yabanci kuruluslari gizli ajandalari olmakla suçluyor.
Iki yildir devam eden çatismasizlik haline ragmen hiçbir anayasal adimi atmiyor, Kürt sorununun çözümünü baskanlik hayallerinin kilidini açacak anahtar olarak cebinde tutmak istiyor ve isler çigirindan çikinca, yine onun disinda herkes suçlu oluyor.
Biz, Erdogan’in yarattigi fantastik bir dünyada yasiyoruz. Olusan bütün sorunlar, bütün krizler ve içine girilen açmazlar için, bu ülkedeki herkesin ama herkesin kendisini ve birbirini suçlamasi gerekiyor.
Olup bitenlerde bir tek onun sorumlulugu bulunmuyor.
Edward Norton gibi Erdogan da elinde tuttugu silahi baska birisi tutuyor zannediyor.
Ama bizim hikayede filmden ayrilan küçük bir ayrinti var; sürekli uygulanan kutuplastirma siyasetiyle paramparça olan bu ülkede, Erdogan’in tuttugu silah bütün ülkenin üzerine çevrilmis bulunuyor…
———————————————
Bugün-15 Ekim
Orhan Kemal Cengiz
