Düsmaninin düsmani
Kemal Burkay
‘Düsmanimin düsmani dostumdur’ anlayisi tek tek insanlara da, liderlere ve devletlere de çok büyük yanlislar yaptirabilir.
Bu anlayisla ABD ve öteki batili emperyalistler, 20. Yüzyil’in ikinci yarisinda, sosyalist sistemi güneyden kusatmak için, Fas’tan Hindistan’a kadar olan bölgede ‘yesil kusak politikasi’ uyguladilar, yani Islam kartini oynadilar. Islamin tutucu deger yargilarini devrimci ve demokratik harekete karsi kiskirttilar, Islam dünyasinda reaksiyoner güçleri örgütlediler ve harekete geçirdiler.
Söz konusu dönem iki sistem arasinda amansiz bir mücadele dönemi idi ve soguk savas, yer yer de sicak savaslar ‘Vietnam’da, Afganistan’da oldugu gibi- tüm hiziyla sürmekte idi.
Vietnam ve diger Güneydogu Asya ülkelerinde sosyalist sistem, Afganistan’da ise emperyalistler ve onlarin yandaslari kazandi.
Emperyalistler, Sovyetler Birligi’nin soguk savasa son verme, baris içinde bir arada yasama çagrilarina aldirmadi ve karsitini yok etmek için çabalarini yogunlastirdi, Reagen döneminde ‘yildiz savaslarina’ soyundu.
Ve sonunda bu yarisi dünya çapinda kapitalist-emperyalist sistem kazandi, sosyalist sistem çöktü.
El Kaide ve Taliban gibi örgütler bu büyük kavganin ve ‘yesil kusak politikasi’nin Islam dünyasindaki ürünlerinden bazilari idi.
Emperyalistler böylece bilemeyecegimiz bir süre için sevgili kapitalist sitemlerini korudular; ama karsilarina hesap etmedikleri yeni ve güçlü bir terör dalgasi çikti. ‘Islami terör
’
‘Komünist seytan’ sahneyi terk edince, ona karsi egitilip donatilmis bu ‘yesil’ güçler, yeni düsman arayislarina koyuldular. Bu arayista Amerika’nin kendisi, yani bu gücü yaratan Frankestayn’in kendisi seytanlastirildi ve ABD misyonlarina, üslerine yönelik saldirilar degisik ülkelerde boy gösterdi.
2001 yilinda Ikiz Kulelere yapilan saldiri bu dalganin doruk noktasi oldu.
Yesil kusak politikasi ile siseden çikan cinler ABD ve ortaklarini sarmisti
Ama yalnizca onlari degil; bu tüm dünyayi, tüm uygarligi, en basta da Islam dünyasini tehdit eden, yasanmaz hale getiren bir terör dalgasidir.
ABD bu kez de, bir bakima kendi eseri olan bu terör canavari ile kavgaya tutustu. Bu çilginca çaba ile Afganistan’a, Irak’a saldirdi.
Bu amansiz savas devam ediyor ve ne zaman, nasil sonlanacagi belli degil. Üstelik bu kez düsman bulunup yok edilmesi son derece zor olan biçimde ufak ve çok sayida
Ormanda koca bir domuzu bulup yok etmek kolaydir da batakta sivrisinek avi öylesine kolay degil.
Sosyalist sistemin çökmesi bir bakima dünyanin dengesini bozdu ve degisim güçlerinin kaybina yol açarken, yikim ve kaos güçlerini tarih sahnesine çikardi.
Acaba emperyalistler, sosyalist sistemle baris içinde bir arada yasamaya razi olsalardi ve iki sistem arasindaki mücadele ekonomik ve bilimsel yarisla sürse idi, dünyamiz bu hale gelir miydi?
Demek ki bazen karsitini yok etmek tutkusu, bir bumerang gibi dönüp seni de vurabiliyor.
Komsusunun evine salmak için zehirli yilan ve akrep besleyenler dikkatli olmali. Onlar çogalip, dönüp dolasip, bizzat senin canina yönelebilirler.
‘Düsmaninin düsmani’ bizzat senin için de tehlikeli bir düsman olabilir.
27 Haziran 2015
Kemal Burkay