Makale

Duvar hâlâ ayakta

Yatari iki yil bile etmeyen hapis cezasinin ardindan ‘suç degil, hizmet kusuru’ dedigine bakmayin. Mehmet Agar denilince akla iki cümle daha geliyor. Birincisi Ugur Mumcu suikasti sonrasinda Içisleri Bakanligi görevini sürdürürken Güldal Mumcu’ya söylendi: ‘Altindan bir tugla çekerseniz, duvar yikilir.’ Tugla hiçbir zaman çekilmedi, duvar daima ayakta kaldi, Mumcu’dan önce oldugu gibi sonra da baskalarinin kafasini vurmak için. Digeri Susurluk sorusturmalari sürerken söylendi. Nereye baktigi bile anlasilmasin diye taktigi kara gözlüklerinin arkasindan, bu ülkenin insanlarina gözdagi verirken. Anlayan anladi, ‘Biz devletiz, kimi istersek öldürürüz, hesap da vermeyiz’ kivamindaki bu cümleyi: ‘Bin operasyon yaptik!’
O aileden polis. Adnan Menderes’in gözde polisi Zülfü Agar’in oglu. Mülkiyeli arkadaslari okul yilligina onun için, ‘Pike adiyla bilinen arkadasimiz’ diye yazip eklediler: ‘En büyük ideali babasinin izinden yürüyerek Emniyet saflarina geçmektir.’
Yazilanlari haksiz çikarmadi. Polislige basladigi 1970’li yillarda, ünlü emniyetçi Sükrü Balci’nin rahle-i tedrisiden geçti. Ardindan kisa bir süre kaymakamlik yapip baba ocagina ‘pike’ yapti. 1980 Ocak ayindan itibaren bir buçuk yil Istanbul Siyasi Sube’de müdür muavinligi yapti. Bu ‘görevi’ esnasinda sadece iskencecilikte degil, isledigi suçlari örtbas etmekte de ne denli mahir oldugunu gösterdi. Besiktas’ta pankart astigi gerekçesiyle 8 Agustos 1980’de gözaltina alinan Faruk Tuna’nin Siyasi Sube’nin kapisindan girip alti gün içinde morgda sonlanan hikayesi var. Tuna, Siyasi Sube’ye götürüldükten bir gün sonra koma halinde hastaneye kaldirildi ve alti gün içinde yasama veda etti. Tuna’nin buza dönmüs bedenindeki iskence izlerini adli tip tespit etmisti ama fail bir türlü bulunamiyordu. Tam sekiz yil sonra Agar’in ekibi içinde görevli polis memuru Sinan Yalçin cinayeti üstlendi. Yargilandi, 5 yil 4 ay hapis cezasi alinca da dili çözüldü. Yalçin, Mehmet Agar’in ceza almayacagi güvencesi vererek kendisini kurban seçtigini söylüyor ve bes polisin daha adini veriyordu. Ne var ki, sadece Agar’a degil, ‘yüce’ Türk yargisina da bir ‘kurban’ yetti.

Yildizli pekiyi
12 Eylül darbesini Istanbul’da Siyasi Sube Müdür Yardimcisi olarak karsilayan Agar yeteneklerini gelistirmeye devam etti. Iskencede çözülmeyen Zeki Yumurtaci, 17 Eylül 1980’de ‘kesif’ bahanesiyle disari çikartilip Avcilar’da kursuna dizildi. Senaryo hazirdi: ‘Zeki Yumurtaci, kendisini kaçirmaya gelen arkadaslarinin kursunlarina hedef olmustu.’
Ahmet Karlangaç 12 Ekim 1980’de Istanbul Siyasi Sube Müdürlügü’nde yasama veda ettiginde kafatasi paramparçaydi. ‘Intihar etti’ dediler. Iki gün sonra ayni mekândan cenazesi çikan gencin adi, Ekrem Eksi’ydi. Eksi’nin iskenceyle öldürüldügünü gizleyemediler. Bu kez iki polis ‘kurban’ seçildi ve ‘bagimsiz’ Türk yargisi birer yil hapis cezasina çarptirarak katillerin kulagini çekti. Hayrettin Eren’in 21 Kasim 1980’de gözaltinda kaybedilmesi ise sonrasinda çok sik basvurulacak olan bir kesifti. Belli ki de bu müthis kesif sayesinde Agar’in siciline yildizli pekiyi eklendi.

Hizla tirmanilan basamaklar
Bir baskasi, 90 gün boyunca gördügü iskence nedeniyle felç olan Hüseyin Özlütas’ti. Özlütas ‘2000’e Dogru’ dergisine söyle diyecekti: ‘Mehmet Agar’in sesini televizyonda duydugum zaman ‘iste o ses’ diye bagirdim. Ses beynimin ta içine kazinmisti. Gözüm bagli oldugu için bir sey görmemistim. Ama o ses hâlâ kulaklarimda.’
Agar’in büyük performansi, devlet katinda karsiliksiz kalmadi ve basamaklari hizla tirmanirken önü hep açildi. 1981’de Istanbul Asayis Sube Müdürü, 1984’te Istanbul Emniyet Müdür Muavini, 1988’de Ankara Emniyet Müdürü, 1990’da Istanbul Emniyet Müdürü, 1992’de Erzurum Valisi olan Agar, 1993’te Emniyet Genel Müdürlügü’ne getirildiginde henüz 42 yasindaydi.
Emniyet Genel Müdürlügü döneminde, faili meçhul cinayetlerin, gözaltinda kayiplarin, yargisiz infazlarin zirve yaptigini bilmeyen yok. Daha ilk gün, oyunu kurallara göre oynayacagini açiklayip ekledi: ‘Özel ordu çok yakinda hazir.’ Agar açisindan oyunun kuralinin ne oldugu, liderligini Korkut Eken, Ibrahim Sahin ikilisinin üstlendigi, Ayhan Çarkin, Ayhan Akça, Oguz Yorulmaz, Ercan Ersoy gibi sinirsiz öldürme yetkisiyle donatilmis ölüm mangalarinin sokaklara salinmasiyla anlasildi. Agar, ‘Artik sorgu sual yok. Yakaladigimiz yerde kafalarina sikacagiz’ demisti. Sonrasinda onlarca genç ya sokak ortasinda ya ev baskinlarinda kafalarina sikilarak öldürüldüler. Gazi katliaminda Agar’in ‘özel ordu’su isbasindaydi. MGK’nin hazirladigi listenin geregini yapmak da Agar’a düstü. PKK finansörü oldugu iddiasiyla kaçirilan Kürt isadamlarinin cesetleri Bolu-Adapazari-Sapanca üçgenindeki genis arazinin muhtelif köselerinde bulundu. Belli ki Agar o zamanlar, ‘düz ovada siyaset yapsinlar’ fikrine hayli uzakti.
Ve kayiplar… 1980-2000 arasinda gözaltinda kaybedilen 757 kisi için her hafta Galatasaray Lisesi önünde çocuklari için hiç degilse bir mezar tasi dileyen ‘Cumartesi Anneleri’nin önünden geçemeyecekler listesinin basinda Mehmet Agar’in ismi yazilidir.
Onun adi uyusturucu ve kumar mafyasinda yasanan paylasim kavgalariyla da anildi. Tarik Ümit, Ömer Lütfü Topal cinayetlerinde ‘özel ordu’sunun parmak izleri vardi. Elbette ki Agar herkesi öldürmüyordu. 3 Kasim 1996’da Susurluk’ta meydana gelen kaza sonrasi, arkadaslarinin kimler oldugu da ortaya çikti. Örnegin bir yakin dostu, uyusturucu taciri Yasar Öz’dü. Abdullah Çatli’ya silah tasima ruhsati vermis, Haluk Kirci’nin nikahinda sahitlik yapmisti. Bu arada, Susurluk’un bir diger dokunulmazi Sedat Bucak’i da anmamak olmaz. Tüm bu mafyacilarin, insan kasaplarinin koalisyonu 2. MIT raporunda ‘Çiller-Agar Özel Örgütü’ diye adlandirildi.
‘Sasmaz’ adaletin hükmüyle tüm suçlarinin üzerinden atlanarak, iki yila denk bir mahkûmiyet verilen Agar’in devlete verdigi hizmetler Emniyet Genel Müdürlügü ile tamamlanmadi. Tansu Çiller’in partisinden Meclis’e girerek Refahyol hükümetinin Içisleri Bakanligina getirildi. Ilk is cezaevlerine el atti. Yayinladigi ‘6 Mayis genelgesi’ ile Eskisehir tabutlugunun yeniden açilmasini saglayarak 12 tutsagin ölümünün müsebbibi oldu.
Adaleti nakis ülkede, bir dönem Adalet Bakanligi da yapan bu Türk büyügü, 12 yil boyunca dokunulmazlik zirhini sirtinda tasidiktan sonra nihayet mahkeme önüne çikti. Yargilanmasi büyük olay oldu ama Ayhan Çarkin’in itiraflarinin ardindan telasla onaylanan cezasi olsa olsa ‘hizmet kusuru’ kadardi. Agar’in dosyasi kapandi, ‘bin operasyon’ cezasiz kaldi ve biz bin birinci kez anladik ki, harci gençlerin kaniyla karilmis devlet duvarinin tuglalari çok kiymetli.

——————————————–

24 Nisan

Ertugrul Mavioglu

Back to top button