Enfal Dosyasi ‘ 13; ‘Melekler Yuvalarina Dönüyorlar’

Kürdistan Parlamentosu aldigi bir kararla 14 Nisan’i Enfal günü olarak ilan etti. Her yil 14 Nisan’da yapilan etkinliklerle, tarihin sahit oldugu en kanli soykirimlardan biri olan Enfal aniliyor.
Dema Nû-Hewlêr olarak, Kuzeyli Kürtlerin Enfal konusunda daha fazla bilgi sahibi olmalari için, 2006 tarihinden bu yana degisik zamanlarda Enfal ile ilgili yaptigimiz haberler Dema Nû gazetesi ile Dengê Kurdistan sitesinde yer aldi.
Bu yil Enfal’in 24. yildönümü. Bu vesile ile Güney’de degisik etkinlikler yapiliyor. Biz de Kuzeyli Kürtlerin hafizasini tazelemek amaciyla, yaptigimiz haberlerden bir demeti yeniden sunuyoruz.
Faydali olmasi temennisi ile
Dema Nû-Hewlêr
Enfal Dosyasi-13:
‘Melekler Yuvalarina Dönüyorlar’
Yukaridaki baslik bize ait degil. 1196 sayili ASO gazetesinde yayinlanan Enfal kurbani Kürt çocuklarina iliskin bir haberin üst manseti. Haberin manseti ise söyle: Dubiz toplu mezarlarinda bulunan çocuklara ait kemikler Çemçemal Aniti’na tasinacak.’
Katiksiz bir soykirim olan Enfal ve Enfal sürecinde yasananlar, 1991 Raperin sonrasi Kürt medyasinin degismez konularindan biri haline geldi. Enfal sadece gazete ve dergi sayfalarinda islenmedi, ayni zamanda birçok televizyon programina konu oldu. Enfal ile ilgili sayisiz kitap, arastirma ve ani yayinlandi.
Dikkatli okuyucularimizin hatirlayacagi gibi, Dema Nû- Hewlêr olarak, Kuzey Kürdistan ve Türkiye kamuoyunun Enfal sürecine iliskin olarak bilgilendirilmesine katkida bulunmak amaciyla, Enfal ile ilgili olarak hazirladigimiz 10’u askin dosyayi okuyucularimizla paylasmistik.
Kürdistan Parlamentosu’nun 14 Nisan tarihini ‘Enfal’i Anma’ günü olarak ilan etmesi, Enfal davasindan yargilananlarin soykirim suçundan mahkum olmalari, Enfal konusunda yapilan yayin ve çalismalarin önemli ürünleri arasinda bulunuyorlar.
Basta Enfal kurbanlarinin yakinlari, Kürdistan Bölgesi’ndeki resmi ve gayri resmi kurum ve kuruluslari Enfal’in uluslararasi arenada soykirim suçu olarak kabul edilmesini talep ediyorlar.
Gelismeler, Enfal’in önümüzdeki süreçte sikça gündeme gelecegini gösteriyor. Biz de elimizde geldigi kadariyla Türkiye ve Kuzey Kürdistan kamuoyunu gelismelerden haberdar etmek istiyoruz. Bu nedenle kaldigimiz yerden devam edecegiz.
Yararli olacagi inanciyla.
Dema Nû-Hewlêr
***
BAAS rejiminin yikilmasindan sonra bu rejim tarafindan gerçeklestirilen katliamlar ve insanlik suçlari da giderek açiga çikmaya basladi. Tespit edilen ve açilan toplu mezarlardan sadece kurbanlarin kemikleri degil, ayni zamanda BAAS rejimi ve tarihin sahit oldugu en kanli diktatörlüklerden birisi olan bu rejimin uluslararasi destekçilerinin gerçek yüzü de açiga çikiyordu; çikiyor.
13 Nisan 2001 tarihli ASO gazetesinin 1196. sayisinda yer alan bir habere göre, ortaya çikartilan toplu mezarlardan birisi de Dubiz kazasi sinirlari içinde bulunuyor. Bu toplu mezari ötekilerden farkli kilan sey, kurbanlarinin çocuk olmasi. Toplu mezarda ortaya çikartilan 106 cesetten 104 çocuklara ikisi de kadinlara ait.
ASO gazetesinin Kürdistan Bölgesi Sehit Ve Enfal Bakanligi kaynaklarina dayanarak verdigi haberde, sahitlerin 272 çocuk cesedinin toplu mezarlara gömüldügünü dile getirdikleri belirtiliyor. Bölge halkinin yardimiyla toplu mezarlara gömülenlerden sadece 104’ü çocuk ikisi hamile kadin olmak üzere 106 ceset çikartildiginin belirtildigi haberde, kurbanlarin Kerkük, Çemçemal ve Germiyan bölgesi halkindan olduklari belirtiliyor.
ASO gazetesi haberinde, Sehit Ve Enfal Bakanligi danismalarindan Seyh Kamil Kadir’in, Enfal sürecinde Dubiz kazasinda yasananlara iliskin olarak verdigi bilgilere deginiliyor. Seyh Kamil sunlari dile getiriyor: ‘1988 yili Nisan’indan ayni yilin Haziran ayina kadar yüzlerce çocuk, tutulduklari Dubiz hapishanesinde, olumsuz kosullar nedeniyle can verdiler. Hapishanede can veren çocuklarin cesetleri kaza halki tarafindan alinip, rejimin daha önce de kullandigi 3 toplu mezara gömüldüler.’
‘Sahitlerin verdikleri bilgilere göre Kerkük’e bagli Topuzava hapishanesi görevlileri, Enfal tutuklularini kadinlar, erkekler çocuklar diye birbirinden ayirdilar’ diyen Seyh Kamil, açiklamalari söyle sürdürüyor: ‘Bunlardan 11 bin kadin ve çocuk Dubiz hapishanesine getirildiler. Onlarca kadin ve çocuk, Güney Irak’a gönderilmeden önce Dubiz hapishanesinde can verdi. Enfal ölümleri Dubiz ve Topuzava’da basladi. Yiyecek ve çocuk mamasi verilmemesi nedeniyle kadinlar ve çocuklar toplu halde can verdiler.’
BAAS rejiminin yikilmasindan sonra, Dubiz halkinin Kürdistan Bölgesi yöneticilerine toplu mezarlarin yerini gösterdiklerini anlatan Seyh Kamil, sunlari dile getiriyor: ‘Dubiz halki, özellikle muhtarin Sii askerlerle yaptigi anlasma sonucu cesetleri alip kendi elleriyle toplu mezarlara gömmüsler. Bu biçimde 3 toplu mezara gömülen cesetlerin sayisinin 272 oldugu tahmin ediliyor.’
Dubiz halkindan Mella Mehemmed Emin Bêt, kendi eli ile 150 ceset gömdügünü dile getiriyor. Mehemmed Emin Bêt, erkekleri ogullari ile birlikte kendisinin yikayip gömdügünü, kadinlarin ise esi ve kizlari tarafindan yikanip gömüldüklerini anlatiyor.
Sehit ve Enfal bakanligi’nin verdigi bilgilere göre, toplu mezarlarda bulunan 0-3 yasi arasi 104 çocugun kimlikleri tespit edilemedi.
Öte yandan toplu mezarlarda bulunan çocuk cesetleri, 14 Nisan 2010 günü yapilan tören ile Çemçemal Aniti’na götürülerek gömüldüler.
Bir baska ifade ile ‘melekler yuvalarina döndüler.’
Dengê Kurdistan