Makale

Erdogan’in bitmeyen hayali: Suriye sinirini tamamen Araplastirmak

Recep Tayyip Erdogan, Meclis’in açilisinda yaptigi konusmada Firat’in Dogusu’na yönelik tehditlerini ve planlarini tekrarladi. Amerika üzerinde baskiyi askeri müdahale söylemiyle artirmaya çalisan Erdogan’in önündeki en önemli engel ise Baskan Trump’in giderek zayiflayan durumu.
ISID, Kobane’ye dayandiginda ‘Kobane düstü düsecek’ diyerek sevinç naralari atan Erdogan ve Davutoglu’nun temel hedefi Türkiye sinirindaki Kürtleri temizlemek ve sinir boyunca Sünni-Arap bir yapi olusturmakti. Baskan Obama’nin müdahale ve Kürtlere destek karari bu plani yerle bir etti. Amerikan hava ve silah destegiyle hizla organize olan Kürtler, ISID’e agir bir yenilgi yasatti.
Erdogan, özellikle Amerika gözünde kahraman olarak görülen Kürtlere askeri bir hamle tehdidinde bulunurken ISID de Suriye’de ortaya çikacak kaotik ortamdan yararlanip kendisine alan açma çabalarini hizlandirdi. Hem Esad bölgesinde, hem de Suriye Demokratik Güçleri (SDG) denetimindeki bölgede…
Erdogan’in söylemi öncelikle Türkiye’nin iç barisi ve huzuru açisindan tehlikeli. Nüfusunun en az yüzde 20’si Kürt olan bir ülkede bir tek kez sinirin ötesinde yasayan Kürtlerin güvenlik ve refahini agzina almadi. SDG yönetimindeki yerlesim birimlerinin Arap tarihini öne çikardi, Arapça isimlerini telaffuz etti.
Erdogan sürekli Suriye’de yasayan Arap kardeslerinden bahsetti ama bir tek kez bile ‘Kürt kardeslerimizden’ söz etmedi. Agzina bile anmadi. Simdi de Kürtlerin yasadigi bu bölgeye yönelik isgal hayallerini dilinden düsürmüyor:
‘Ülkemize yönelik Suriye kaynakli terör tehdidi artik tahammül edilemez boyutlara ulasti. Türkiye, Suriye’nin toprak bütünlügünden siyasi ve idari birliginden yanadir. Biz asla savastan, kan dökülmesinden yana degiliz. Hem kendimize hem de tüm Suriye halki için güvenli gelecek istiyoruz. Türkiye, masa basinda yazilan senaryolarin figüranligini yapacak kadar köksüz bir ülke midir? Millet olarak gerekirse ser veririz, ama istiklalimizden ve onurumuzdan asla ödün vermeyiz. Türkiye’yi terör örgütünün tasfiyesi için yillardir oyalayanlarin bizzat yüzlerine artik bu oyunun sonuna geldigini söyledik. Firat Kalkani ve Zeytin Dali harekâtlari kararliligimizin somut birer tezahürüdür.
Türkiye’yi terör örgütünün tasfiyesi için yillardir oyalayanlarin bizzat yüzlerine artik bu oyunun sonunun geldigini söyledik. Türkiye’nin kaybedecek tek günü yok. 30 kilometre derinligindeki güvenli bölgede 2 milyon kisiyi iskân ettirmeyi planliyoruz. Projelerimiz hazir. Devlet baskanlariyla BM’deki ikili görüsmelerde paylastik. Bölgeyi terör örgütünün isgalinden kurtardiktan sonra uluslararasi alacagimiz destekle bu projeyi baslatacagiz. Türkiye, kendi güvenligini bölgede hesabi olan güçlerin keyfine terk edecek degildir.’
Biraz Nasrettin Hoca’nin borcunu yünle ödeme plani gibi ama zihniyet ortada: Esad rejimi gibi bölgeyi Araplastimak. Bu siyaset politik bilinci yüksek Kürt halkinin dikkatinden kaçmiyor elbette. Türkiye’nin bölgeye askeri müdahalesi bu farkindaligi artiracagi gibi, sorunun demokratik yollarla çözümü konusundaki umutlari tamamen sifirlayacak ve Türkiye’yi yillarca sürecek bir iç çatisma ortamina sürükleyecektir.
Ekonomisi zaten sallantida olan ülkenin böyle bir tabloyu ne kadar sürdürecegi süphelidir. Erdogan’in her savas dediginde döviz kurunun yükselmesi, böyle bir müdahalenin Türkiye ekonomisine dogrudan etkisi açisindan aydinlatici bir göstergedir.
Rahip Brunson krizinde Trump’in iki tweeti döviz kurunu ziplatmis, piyasalari alt üst etmisti. Su anda Erdogan-Trump iliskisi mükemmel gibi ancak ABD Baskani’nin Suriye konusunu görüsmek isteyen Erdogan’a yüz yüze görüsme için randevu vermemesi Amerika’nin muhtemel tutumu açisindan bir isaretti. Kaldi ki, Trump bugünlerde baskanligin en sikintili dönemini yasiyor.
Ukrayna Cumhurbaskani’na Demokratlarin baskan adayi Biden’i karalayacak bir sorusturma açmasi için baski yaptiginin ortaya çikmasi Amerika’da iç siyasi dengeleri degistirmis durumda. Dis politikada ipleri Kongre’ye kaptirmasi isten bile degil. Kongre’deki hava ise ne Demokratlar, ne de Cumhuriyetçiler arasinda çok Türkiye taraftari degil.
Türkiye’nin Suriye’ye müdahalesi Kongre’nin dogrudan dis politikaya müdahalesi ve silah ambargosu dâhil çok sayida yaptirimi devreye sokmasiyla sonuçlanabilir ve muhtemelen öyle olacaktir.
Ayrica, Türkiye askeri üstünlügü ve hava gücüyle Kürtlere karsi kusku yok ki bir üstünlük saglayacaktir ama bu elini kolunu sallayarak Rojava’ya girecegi anlamina gelmemektedir. Türkiye’yi güçlü bir direnis ve sinir boyunca saldirilar bekleyecektir. Savas, siddeti Türkiye’nin içine tasinma riskini tasimakta. Böyle bir saldiri Amerika’nin PKK üzerindeki baskisini kaldiracak ve sinirlarimiz içinde siddet olaylari artacaktir.
Buna ek olarak askeri gücünüz ne olursa olsun, size düsman bir halki sadece silah gücüyle yönetmeniz kolay degildir. Kobane’ye saldiri Türkiye için içinden çikilmasi imkânsiz bir bataga dönüsme riski tasimaktadir.
Türkiye’de hukukun, demokrasinin egemen kilinmasini isteyen, ülkenin refahini düsünen tüm kesimlerin baris için sesini yükseltme zamanidir. Aksi halde yarin çok geç olacak ve gelecek kusaklar çok agir bedel ödeyecektir. Simdi sesini yükseltmeyen her kesim bu vebalin altinda kalacaktir.
Erdogan’in yanlis politikalari Suriye’yi Türkiye’nin ana meselesi haline getirip Kürt meselesinde açmaza sürükledi. Sorun artik uluslararasi toplumun sorunu haline gelmistir. Amerika’yi suçlayanlarin önce kendi politikalarinin yanlisliginin hesabini vermesi gerekir. Türkiye’yi getirdikleri nokta ülkeyi yeni bir savasa sürükleyerek çikilacak bir pozisyonda degildir. Ya baris içinde birlikte yasayacagiz ya da hep birlikte yillarca sürecek agir bir bedel ödeyecegiz. Mesele bu kadar basittir.
—————————————————————
Arti Gerçek-3 Ekim 2019

Ergun Babahan

Back to top button