Makale

Eskiden vatan hainiydi, simdi terörist oldu!

1982 Kasim’inda yapilan halkoylamasi öncesi, hayir kampanyasi yasakti. Askeri iktidar ve onu destekleyen sivil güçler ve medya, hayir oyu kullanacak olanlari vatan hainligiyle suçluyorlardi. Hayir oyunun ince beyaz zarfin içindeki mavi pusulayla belli olacagi ve sandik çikisi tutuklanacaklari korkusu seçmende hâkimdi. Sandik basinda asker bekliyordu. Yüzde 91.3 katilim oraniyla, sandiktan yüzde 91.4 oraninda evet çikti.
Evet oyu verenlerin arasinda asiri merkeziyetçi devlet yapilanmasini, milliyetçi-otoriter ideolojiyi, TSK’nin siyasal konumunun güçlendirilmesini destekleyenler herhalde çogunluktaydi. Bir de korkudan evet oyu verenlerle, ‘aman bir an önce basimizdan gitsinler’ diyerek beyaz pusulayi zarfa koyanlar vardi. Bu sonuncularin oraninin epey yüksek oldugu iddia edildi. O zamanlar kamuoyu anketleri gelismemisti. 1982’de kalben evetçi olanlarla korkudan veya defi belâ kabilinden evet oyu verenler arasindaki oranlari bilmiyorum.
Iki ay sonra yapilacak halkoylamasi, 1982’de getirilen anayasal düzeni daha ileriye götürüp, askeri cuntanin beyin takiminin çok özenecegi bir merkezilesmeyi öngörüyor. ‘Ülke bölünüyor, anarsi her yeri sardi!’ temasini isleyip, halk oyuyla seçilen bir emekli generalin bütün bu yetki ve kuvvetleri elinde toplamasini, 1980 darbecilerinin beyin takimi heyecanla desteklerdi. Zaten aradaki benzerlikler çarpici. 1982’de hayir diyenler vatan haini ilan edilirken, simdi bir mertebe daha yükseltilip terörist olduklari ima ediliyor. 1982 halkoylamasi öncesi, ünlü 1402 sayili Sikiyönetim Kanunu’na dayanarak on binlerce kamu çalisani ‘ihraç’ edilmisti. Hapishaneler dolup tasiyordu. Büyük bir devlet terörü dalgasi toplumun üzerine sinmisti. ‘Asmayalim da besleyelim mi?’ diyen Baskan Evren’in emriyle idam cezalari araliksiz infaz ediliyordu. Halkoylamasinda anayasanin kabul edilmemesi halinde, askeri cunta yönetiminin hep iktidarda kalacagini cuntaci güçlerin borazanlari açikça söylüyorlardi.
Bugün idam cezasinin uygulanmamasi disinda, Türkiye’nin hali 1982 sonbaharina birçok açidan çok benziyor. Yürürlükteki anayasayi ilan ettigi her KHK’de çigneyen iktidar, ‘ben istedigimi yaparim’ umarsizligi içinde sürekli yetki suiistimali yapiyor. Bazi açilardan, 1980 cunta yönetiminin bile aklina gelmeyen veya yapmaya cüret etmedigi tasarruflarda bulunup özel mülkiyete idari kararla el koymakla yetinmeyip, yargi karari olmadan müsadere ediyor. Dalga dalga yayimladigi keyfi ‘atilanlar’ listeleriyle, sadece hukuk devletini ayaklar altina almiyor, bütün kamu çalisanlarinin üzerinde büyük bir baski yaratiyor. Tutukluluk, yargisiz infaz yöntemi olarak, kitlesel biçimde uygulaniyor. ‘Taraf olmayan bertaraf olur’ sözünü yillardir tekrarlayan bir otokratin pesine takilanlar, bütün yetkilerin bir kisinin elinde toplanmasina, cumhuriyetçi sultan rejimi kurulmasina karsi çikanlari vatan haini ve dahi terörist ilan ediyorlar.
AKP sözcülerinin pek sevdigi bir söz, bugün onlar için bütünüyle geçerli: ‘Yaptiklarimiz yapacaklarimizin teminatidir!’ Bugün iktidarin sergiledigi zihniyet ve tavir, anayasa degisikligi kabul edilirse yapacaklarinin en açik teminatidir. Önümüzdeki halk oylamasini 1982’den farkli kilan olgulardan biri burada yatiyor. Bu anayasaya evet demek, ‘aman basimizdan gitsinler’ anlamina gelmiyor. Tam tersine, yürürlükte olan bütünüyle keyfi yönetim tarzinin anayasalasmasini, kalicilasmasini ve kurumlasmasini kabul etmek demek. AKP ve MHP seçmenleri arasinda, ya bu yetki tekelini istemeyen, bundan korkan ya da ‘buna ne gerek vardi’ diyen bir kesim var. Evet oyu verme motivasyonunun simdilik düsük oldugunu AKP yandasi gözlemciler de dile getiriyor. Halk oylamasi kampanyasinda hayir oyu vermeyi teröristlikle bir tutulmasini isteyen irade de bunu esas olarak kendi seçmenindeki çekinceyi kirmak, onlari terörize etmek için yapiyor. Çünkü iktidardaki zihniyet için millet kendine kosulsuz evet dedigi, biat ettigi sürece millettir. Ayni 1980 askeri cuntasinin zihniyeti gibi.
——————————————————-
Cumhuriyet-12 Subat

Ahmet Insel

Back to top button