Makale

Gene Paris

Paris’teki yeni korkunç olaylardan geç haberim oldu. Hâlen de dogru düzgün anlamis degilim, nerede ne oldugunu, nasil oldugunu. Ama genel bilgi bir bakima yeterli. Ayrintilari bilmeden de yeterli izlenim ediniyorsunuz; çünkü bu kaçinci!

Müslüman dünyada bu eylem biçimi belli ki kendini yeniden üretme imkânlari buluyor. Bu tür örgütler kurulabiliyor, militan bulabiliyor, siddet dozu gittikçe artan eylemler uygulayabiliyor. Bunlari yapabildigine göre, bir yanda bu gibi olaylari onaylayan, begenen kitleler var.

Temel sorun da burada. O örgütle, bu örgütle polisiye tedbirlerle mücadele edersiniz; belirli kosullarda öyle örgütlerden bazilarini da çökertebilirsiniz. Ama bu tip örgütlere eleman, militan saglayan kitle durdukça, örgütler yeniden kurulur, yeniden harekete geçer. Bunlar yasadigimiz dünyada ilkokul bilgisi düzeyine denk düsen seyler. Böyle olaylar oluyor, bir kismimiz bunlari bir kere daha söylüyor. Sonra olaylar yeniden oluyor.

Çesitli nedenlerle. Ama bu dünyada, dünyaya büyük ölçüde egemen olan Bati’da, böyle bir bakisi ciddiye almayan bir kesim var. Bu kesimin son temsilcilerinden biri George Bush idi ki, galiba babasi bile onun döneminde yapilanlari onaylamadigini dile getirmek geregini duydu. Ama koskoca Amerika Birlesik Devletleri halki, George Bush gibi bir adami iki kere Baskan seçme ‘feraset’ini gösterdi.

ISID tipi örgütlere militan veren Müslüman taban çesitli nedenlerle rahatsiz, çesitli nedenlerle yasadigi hayattan hosnut degil. Bu gibi hosnutsuzluklar her zaman radikal ve siddet düskünü hareketlere taban saglar.

Ekonomik nedenlere, yoksunluklara dayanan hosnutsuzluk elbette ki var. Ama sorunun tamami buna dayanmiyor. Insanlik onuru yoksunlugu belki daha önemli. Çesitli Bati toplumlarinda yerlesmis Müslüman azinliklar, özellikle de onlarin genç kusaklari, Afganistan’da ya da Yemen’de çekecekleri türden bir yoksulluk çekmiyor muhtemelen. Ama kültürel asagilanmadan, birinci sinif insan muamelesi görmemekten ileri gelen ve büyük bir ihtimalle çok daha siddetli duygulara, tepkilere yol açan bir yoksunlukla yüz yüze, her Allah’in günü.

Bunun içinde Filistin sorunu da var, örnegin. Fas’ta veya Malezya’da yasiyor olmak, bugünün dünyasinda, Filistin’de olanlardan habersiz ‘ya da o olaylara karsi kayitsiz’ olmak anlamina gelmiyor. Özellikle Filistin, kendi boyutlarini asan bir simge haline gelmis durumda. Bati’nin Müslümanlar’i nasil asagiladiginin, ne gibi haksizliklar yaptiginin simgesi ve dolayisiyla Müslümanlar’in Bati’ya karsi verecekleri her siddetli karsiligin gerekçesi.

Tabii bu sorunun bugünkü Israil yönetimiyle çözülmesi sözkonusu degil.

Bir de su, ‘Islâm’da terörün yeri yoktur’ teranesi var, senaryonun degismezleri arasinda. ‘Terörün yeri yoktur, dolayisiyla bu isleri yapanlar Müslüman degildir.’ Durum buysa, bu olaylar karsisinda Müslümanlar’in yapacagi bir sey de yok.

Yani bu tutum aslinda, gerçeklik düzeyinde, böyle eylemlere sessiz bir onay, bir ‘göz kirpma’ olarak yorumlanabilir.

Herkese düsen isler var da, Müslümanlar’a düsen, herhalde, bu ‘herkese’ düsenden daha fazla. Bir sonuç alinacaksa, bir çözüme kavusacaksa, bunun nihaî yeri Müslüman dünya.

Bir kere, ‘Biz Müslüman’iz, bu dünyanin sahibi biz olmaliyiz. Bizim bu hakkimizi hile hurda gaspetmis bir Bati (Hiristiyanlik) var. Onlarin elinden hakkimizi siddet kullanarak geri alacagiz’ zihniyeti ile sahici bir mücadele vermek gerekiyor. Ama bugün Müslüman dünyanin birçok yerinde sadece varolan degil, belirli bir iktidar süren insanlarin zihninde aslinda o düsünce var. Zaten öyle oldugu için soyut bir terörü soyut bir sekilde lânetleyerek aslinda göz kirpmis oluyorlar.

Müslümanlar’in eylem kinayarak, Islâm’la terörün bir arada varolamayacagina dair teori üreterek ve sonuçta yerlerinde oturarak bu egilimlerle mücadele etmesi elbette sözkonusu degil. Etkin bir biçimde mücadele etmeleri gerekiyor. ‘Etkin’ dedigim de ‘polisiye’ mücadele degil, öncelikle ideolojik düzeyde, Islâm’in ne oldugunun ciddi bir tartisilmasiyla mümkün.

‘Cihad’in ne oldugunu tartismadan ‘teröre karsiyiz’ demekle yetiniyorsan, cihadi bugün oldugu gibi anlayan ve geregini yapan Müslümanlar da olacaktir.

———————————–

Taraf-15 kasim

Murat Belge

Back to top button