Gri zaman dilimleri

Insanlik, gri zaman dilimi içinden geçiyor son bir yila askindir. Hastaligin, ölümün her an kol gezdigi gri zamanda, sevdiklerimizi bizden alip götüren bu zamanda, yüksek enerjili galakside dengeyi kurmak mümkün müdür? Bu gri zamanin bizlerden fizikken, ruhen alip götürdüklerine yenilerini eklenmesi enerjimizi düsürecek gibi görünüyor olsa da.

Bu dengeleri kurmak yine yasanir bir dünya kurma umutlari olanlarin eliyle gerçeklesecektir. Insan eliyle kirletilen bu evrenin enerjisi, yine insanligin aklinin sagduyusunun çabasiyla son bulacaktir. Esit bölüsüm, her bir insanin, irk, cins, sinif ve içinde yasadigi toplumsal, çok kimlikligi kabul etme, inançsal, düsünsel, siyasal demokratik esitlikçi, adil enerji, bu evreni dönüstürmeye yetecektir.

Bazen sunu da düsünmeden edemiyorum. Ya diyorum, tüm bu virüs kendimizi yapmamiz gerekenleri, yeniden kesfetmemiz için harika bir davetse? Kendimize ve tüm degerlerimize sahip çikmamizin yolunu açmak için bir uyanissa.

Ne ilgisi var demeyin, iste tam zamani; dünyanin döngüsü; bilimsel verilerle aydinlanirken, düsünsel, inançsal bir dengeye göre tanimlayanlarin sayilari az degildir. nenelerimizin, dedelerimizin deneyimlenmisinkilerin sonucu söyledikleri hafizalarimizda; Hakki sevmek kolay, güç olan hakki sevmektir. Bilin ki yasamin sirri, güç olani basarmaktir.

Insanlar; nerede kuvvet görürse hak orada sanir, oysa hak ile güç pek az birlesirler.

Az ates çok odunu yaktigi gibi, az hak da çok ameli yok eder.

Hak o kadar parlaktir ki, körler de görebilir. Gönül gözü adalet gözü kör degilse.

Evet savas ve baris, ezen-ezilen, adalet- adaletsizlik. saglik-hastalik… Bunlarin her biri birbirine zit görünse de, hak yolunda çözüm arayan, sorunu da çözümü de çogunlukla, hakka havale eder.

Insanlik bilim ve aklin yolunda yol yürümeye devam eder. Insanlik var oldugu günden bugüne kadar, hangi taraf agir basarsa, o tarafin kendi hükmünü sürmesi zaten doganin döngüsüne uygun bir durum degil midir?

Peki! dünyanin bu döngüsünü kendi lehimize nasil mi çevirebiliriz? Bundan degil midir, yüzyillardir zalime karsi mazlumlarin mücadelesi sürüyor. Bas egdiren ile bas egmeyenler arasindaki denge bu galakside hala saglanamadi. Son bir yil içinde, yasananlarda bu döngünün bir parçasi ve yasananlarda sonucu degil mi?

Yeni dünya düzeni, yeni kültür, yeni yasam aliskanliklari, yeni politik ve siyasal çalisma anlayisi derken, bu yüzyil bir yil içinde kendini insanlik üzerinde hizli bir dönüsüme sürükledigini her birey kendisiyle ve yasadigi toplum içinde deneyimledi.

Yeni yasam aliskanliklari birçok insan da son bir yil içinde daha çok kesfedilir oldu. Yeni hobiler, yeni girisimler de bulunma cesaretinden tutun birçok aliskanliklar, kisinin kendine özel aliskanliklarindan, sosyal, siyasal, inançsal yasam içinde kültürel ve yüz yüze sohbetlerin azaldigi, sosyal yasamin diplere vurdugu; sevinci ve aciyi laikiyle gerçeklestirilemedigi, gri zaman dilimi sürüyor.

Bu degisimden tüm insanlik etkilendi, zengin fakir dinlemeden dense de en çok fakir kesimlerini vurdu.

Eger bir sey yapmak, bu gri zaman diliminin bitmesine katki sunmak istiyorsak. Hiç bir sey elimizden gelmiyorsa da, en olumsuz çikmaz çözülmez denilen sorunlar karsisinda da, negatif enerji, pozitif bir enerji alabilecek ortamlar ve düsünceler yaratmayi duyarli her bireyin isidir. Negatif enerji, kötülük, dedikodu, nasil bir bulasici hastaliksa, pozitif enerji, iyilik, hosgörülük de bulasicidir. Güzel bir dünya yaratmak her insanin içinde olmasi gereken önemli bedava ama degeri yüksek bir enerjidir.

Ya tüm bu virüs konusu kendimizi yeniden kesfetmemiz için harika bir davetse? Eski katmerlesmis, sorunlarin çözümü, uluslar, insan topluluklari arasindaki adaletsizlikler. Dünyayi yeniden dizayn edenler karsisinda, her bireyin içindeki, enerjinin olumlu enerjiye, iyilesmeyen birçok eski duygunun iyilesmesine ve üzerinde düsünülmesine her düsünen bireye bir davetse. Bu yeni dünya düzeni; birçok eski duygunun iyilesmesine izin veriliyor.

Bu çok bayilmis uçuk düsünceler diye hissettiriyor olsa da. Bu deneyimlerin tarihimizin bir parçasi oldugunu varsayalim. Bitti artik. Gitti. Henüz diyemedigimiz, bu süreç hala uzun sürüyor olacagini bilmek dahi, içimizdeki acilarla savasmayi birakmamiza yardimci olacak.

Benim için Kovid-19 arkasindaki davet neydi; Görüp yasiyoruz, su anda her yerde mücadele var. Dünyayi insanligi kasip kavuran bir virüsle mücadele. Nasil önlemler, tedbirlerle bu virüse karsi mücadele. Bu konuda farkli fikri olan insanlarla savasmak.

Diger insanlarla çok derin bir sekilde baglantili olmak. Derin sevgi dolu. Birlikte yeni seyler yaratmak. Insanin hayati kucaklamasi, dolu hissediyor olmak. Gerçekten yasiyorum. Teorik bir yapi olarak degil. Ama senin tecrüben olarak. Senin gerçegin, çünkü bu dogru. Bu süreci tecrübe edensin.

Yeryüzünün frekansini birlikte ve birlikte yarattigimiza ve her birinin kendi kisisel inançlari, siyasal tercihleri, arzularinin, bolluguna renkliligine, yaraticiligina inanarak yükseltilebilinir, yol alinabilinir. Bu kimisi için, bir türküde, siirde hayat bulur, kimisi için bir dua, kimisi için bir cisim, kimisi için bir insan, kimisi için bir ideoloji, bunlara yürekten inanip ona katilip bir olmak.

Gökyüzünde milyarlarca yildiz ve gezegen hiç birini digerini baski altina almadan hep birlikte bu renkli galaksi içinde dönmeyi basariyor. Yasanir bin dünya için, yürüyen kervan da yürüyenler çogaldikça, galaksideki gri renkli zaman dilimlerin yerini, günesli zamanlara birakacaktir.

Necla Çamlibel