HAK-PAR’in 10. Kurulus yildönümü için kutlama

Hak ve Özgürlükler Partisi (HAK-PAR’in ) 10 kurulus yildönümü 11.02.2012 tarihinde Diyarbakir’da görkemli bir kokteyl ile kutlandi. Gündogan Plaza, Park Restoran’da gerçeklesen kokteyle Diyarbakir’da ki birçok siyasi parti, kurum yöneticileri, akademisyen, basin temsilcileri ile yüzlerce taninmis sahsiyet katildi. HAK-PAR yöneticileri ve üyelerinin yani sira, ÖSP, KADEP, TDSK, TEVKURD, Dicle Firat Grubu, GÜNSIAD, MÜSIAD, DISIAD, DISA, DITAM, Nubihar, Mazlum Der, ÇIRA gibi kurum temsilcileri, yazar ve sanatçilarin da içinde bulundugu yaklasik 500 kisinin katilimi ile gerçeklesen kokteyl yaklasik iki saat sürdü.
Diyarbakir Il Sekreteri Murat Aba’nin yaptigi açilis konusmasi ve saygi durusundan sonra slayt halinde HAK-PAR’in 10 yillik sürecinden görüntüler sunuldu.
Slayt gösterimi ardindan Genel Baskan Bayram Bozyel 10. kurulus nedeniyle Kürtçe bir konusma yapti. Konusmasina HAK-PAR’in kurucu Genel Baskani Abdul Melik Firat ve diger özgürlük sehitlerini anarak baslayan Bozyel, kurulustan bugüne dek kurcu, yönetici ve üye sifati ile partinin yükünü paylasan herkese tesekkür etti.
Partinin kuruldugu dönemdeki kosullari hatirlatan Genel Baskan, 21 yüzyilin dünya, bölge ve Kürdistan kosullarina yanit olmak üzere degisik geleneklerden gelen farkli kadrolarla HAK-PAR’i kurduklarini belirtti. Çogulcu, özgürlükçü ve demokratik bir zihniyet ve vizyon ile günümüzün sorunlarina yanit olunabilecegini, HAK-PAR’in bu açidan Kürt hareketinde derin bir iz ve güçlü bir kültür olusturdugunu belirten Bozyel, konusmasinda Türkiye’de ve Ortadogu’da Kürt halkinin yeni firsatlar ve risklerle karsi karsiya bulundugunun altini çizerek bunun için Kürtlerin ulusal bir durus, zamana uygun bir akilla yola devam edebileceklerini belirtti. 10 yilda çok seyin degistigini, ancak daha gidilecek uzun bir yolun oldugunu belirten Bozyel Kürtlerin özgürlügünün uzak olmadigini, bundan hiç kimsenin kusku duymamasi gerektigini belirtti.
10. yil kutlamasi karsilikli sohbetlerle son buldu.
Genel Baskanin konusma metninin tümü asagidadir.
HAK-PAR ONURLU BIR MCADELEDE 10 YILI GERIDE BIRAKTI
Degerli basin mensuplari,
Saygideger misafirler,
Sevgili arkadaslarim,
Bugün Partimizin 10 kurulus yildönümünün gururunu yasiyoruz. Bu gururu bizimle paylastiginiz için hepinize içtenlikle tesekkür etmek istiyorum.
Konusmama baslamadan önce, Partimizin kurucu ve onursal Genel Baskani merhum Abdulmelik Firat basta olmak üzere, hakkin rahmetine kavusan bütün arkadaslarimizi saygi, minnet ve sükran duygusu ile anmak istiyorum.
Kurulustan bugüne dek HAK-PAR’a kurucu, yönetici ve üye olarak emek veren bütün arkadaslarimiza içten tesekkür ediyorum.
Maddi ve manevi destekleri ile oylariyla Partimizin dünden bugüne yasatilmasinda katkisi olan bütün kadin ve erkeklere, siz dostlarimiza tesekkür etmeyi bir görev sayiyorum.
Degerli misafirler,
Kürt halki, iki yüzyildan bunu özgürlügü için sürekli bir mücadele içindedir. Bu mücadeleyi bikmadan, usanmadan, büyük fedakârliklarla bu gün de sürdürüyor.
Bundan 10 yil önce, özgürlük mücadelesinin farkli kulvarlarinda yer alan bizler, Kürt hareketinde çogulcu, özgürlükçü bir seçenek olusturmak üzere yeni bir baslangiç yapmaya karar verdik. Ve bu iradenin sonucu olarak Hak ve Özgürlüler Partisi’ni kurduk.
Dünya 21. yüzyila soguk savasi geride birakarak ayak basiyordu. 21. yüzyilin dünyasinda Türkiye, eski aliskanliklariyla yoluna devam edemezdi. AB süreci Türkiye’yi degisim yönünde zorluyordu. 20 yila varan silahli mücadele süreci miadini doldurmus, Kürt toplumu yeni bir arayisa yönelmisti.
Böyle köklü bir degisim süreci ancak yeni bir anlayis ile kurulmus bir parti ile karsilanabilirdi. Ve bu amaçla 11 Subat 2002 tarihinde HAK-PAR kuruldu.
HAK-PAR, Kürt halkinin önündeki tarihi hedefin özgürlük oldugunu tespit etti. Özgürlük hedefi ise köklü bir demokrasi perspektifinden ayri düsünülemezdi. Böyle bir hedef için mücadele eden bir parti ise çogulcu degerleri içsellestirmek zorundaydi. O nedenle, geçmis ideolojik modellerden farkli olarak, HAK-PAR’i özgürlükçü, demokrat ve çogulcu bir parti olarak tanimladik.
Kürt toplumu canli, dinamik, farliliklardan olusmus bir toplumdur. Böyle bir toplumda siyaseti tek bir parti, lider ya da ideoloji kontrolünde sürdürmek mümkün degildir. Bu açidan Kürt hareketi çogulcu olmak zorundadir. Çogulculuk, bir toplumun saglik göstergesidir. Dogruyu yanlistan ayirmanin, hareketin kendi içinde dönüsüp yenilenmesinin güvencesi çogulcu kültürdür. Aksi halde bir hareketin katilasarak, donuklasmasi ve degisim ve yenilenme dinamizmini kaybetmesi kaçinilmazdir.
HAK-PAR, ayni zamanda Kürt halkinin özgürlük perspektifini karartma girisimlerine karsi yapilmis bir müdahaledir. Ortadogu’da statükonun çatladigi, Kürt sorununun çözümünün her zamankinden daha çok güncellestigi bir dönemde, Kürt halkinin ulusal taleplerinin net, özgürlük perspektifinin berrak tutulmasi hayati bir önem kazanmaktadir. Bu bakimdan, HAK-PAR’in tarihi bir rol oynadigina kusku yoktur. Büyük bir dezenformasyon bombardimani altinda kafalarin karistigi ve pusulanin sastigi bir dönemde net bir tavir koyduk. Kürt sorunu ulusal bir sorundur ve çözümü federalizmden geçer, siarinin altini kalin harflerle çizdik. Son on yilda Kürt sorunuyla ilgili çözüm tartismalarinda partimizin ortaya koydugu bu çitanin tayin edici bir rol oynadigina kusku yoktur. Federal çözüm önerisi, Kürt hareketinin talep çitasinin daha asagi çekilmesine karsi bir bariyer islevi gördü.
Partimiz, Kürt halki için federal çözüm talebinin, barisçil demokratik yöntemlerde elde edilebilecegine inan bir partidir. Federalizm gibi Türkiye kosullarinda radikal gibi görünen bir hedef için, barisçil, baska bir deyisle pasifist yöntemlerle mücadele etmek bir çeliski gibi görünse de, bu esasen HAK-PAR’in ezber bozucu özgünlügünü gösterir.
Partimiz, Kürt sorununda esitlikçi radikal çözümü savunurken maksimalist davranmadi. Türkiye’nin demokratiklesmesi ve Kürt sorununun çözümü için harcanan hiçbir çabayi, atilan hiçbir adimi küçümsemedi, aksine önemseyip destek verdi. Maksimum hedeflerle minimum talepler arasinda denge kurmayi ustalikla basardi.
HAK-PAR, Kürt halkinin özgürlesmesi ile Türkiye’nin demokratiklesme süreçleri arasinda bir paralellik, yakin bir iliskinin oldugunun farkindadir. Bunun içindir ki yeni anayasa tartismalarina katilarak önemsiyor, Ergenekon davalarina destek veriyor, darbe odaklarinin tavsiyesi için harcanan çabalara deger biçiyoruz. Türkiye’de evrensel standartlara uygun bir demokrasinin insasini yasamsal önemde buluyoruz.
Degerli arkadaslar,
Halkimizin içinde geçtigi bu süreçte Kürtler arasi iliskilerde her zamankinden daha çok barisçil bir iklim ve diyalog kültürüne ihtiyaç var. Karsilikli saygi ve güven ortami, medeni ve seviyeli bir diyalog olmadan ulusal birlikten ya da daha baska birlikteliklerden söz edilemez. Bu olmadan, yani Kürt halki farkli siyasi görüs ve örgütleriyle ortak ulusal bir durus olusturmadan, kimsenin Kürtlere bir zirnik koklatmayacagini bilmemiz gerekir.
Partimizin bu konudaki tavri nettir. Kürtler arasi yakinlasma, diyalog ve isbirlikleri için sergiledigimiz pratik ortadadir. Biz birlik ve yakinlasma sorununa hep ilkesel baktik. Bu konuyu küçük hesaplara feda etmedik.
Kürt halkinin birligine bu denli önem verirken, Türkiye’yi yöneten parti ya da partilerle diyalog ve etkilesim içinde olmak gibi çok yönlü bir politik tutum izledik. Bunun ezber bozan bir yaklasim oldugunu biliyoruz. Eger Kürt sorunu gibi dev ve karmasik bir sorunu çözeceksek, bunun ancak ezber bozan, yaratici, çok yönlü ve cesaretli bir yaklasimla olacagini bilmemiz gerekiyor. HAK-PAR’in kompleksten uzak ve özgüven duygusu ile yürüttügü bu siyaset tarzi, sorunun söz konusu karmasikligindan kaynaklanan bir ihtiyaçtir.
Bu gün Kürdistan’in dört bir yanindaki belli basli bütün Kürt çevreleriyle çok yakin bir diyalog ve etkilesim içinde oldugumuzu memnuniyetle belirtmek isterim. Ortadogu’da Kürt halkinin bir bütün olarak özgürlügüne kavusmasi için sorumluluklarimizin oldugunun farkindayiz.
Parti olarak, diger ülkedeki Kürtlerle geçmisten gelen iyi dostluk ve kardeslik baglarimizi bir önümüzdeki süreçte Kürdistan Ulusal Konferansi ile taçlandirmak için çabalarimizi sürdürecegiz.
Degerli arkadaslar,
Sizlere HA-PAR’in su on yilda neler yaptigini uzun boylu anlatmak niyetinde degilim. Türkiye gibi mayinli bir arazide bir Kürt partisi olarak yürümenin ne anlama geldigini biliyorsunuz. Yine de sunu belirtmek isterim, HAK-PAR büyük fedakârlik ve zorluklarla, insanüstü diyebilecegim bir irade ve çaba ile bugünlere ulasti. Eger bu gün HAK-PAR hala yoluna devam edebiliyorsa, bu büyük ölçüde sizin gibi yurtsever güçlerin destek ve dayanismasi sayesindedir.
Su son 10 yillik süreçte de Kürt halki bir bütün olarak hedefine ulasamasa bile gidilen yol az degildir. Ortadogu’da Kürt halkina kölelik zincirleri vuran statüko dört bir yandan çatirdiyor. Güney Kürdistan geçen 10 yillik süreçte özgürleserek federal bir statüye kavustu. Kurumlasma yönünde hizla ilerleyen Kürdistan Federe Bölgesi, dünyadaki bütün Kürtler ve özgürlükten yana güçler için büyük bir umut vaat ediyor. Suriye ise düstü, düsmek üzeredir. Oradaki halkimiz da yakinda aydinliga kavusacak.
Türkiye’ye gelince; su on yilda özgürlük esigi asilmasa bile özgürlük ve demokrasi yolunda çok emek harcandi, önemli bir yol alindi. Geçen dönem içinde birçok tas yerinden oynadi, birçok tabu kirildi, nice ezber bozuldu. Öyle ki, Kürt halkina dönük inkar politikalari sürdürülemez hale geldi, baska bir ifade ile devletin geleneksel politikasi iflas etti. Bu gün Kürt halkinin hakli talepleri güçlü bir kabul görüyor. Kürt sorunu geçmiste hiç olmadigi kadar Türkiye’nin gündemine girmis bulunuyor.
Önümüzde daha asilacak nice zorluk, gidilecek uzun bir yol oldugunu biliyoruz. Güçlükler ve firsatlarla dolu bir süreç var karsimizda. Böyle bir süreci asmak için her zamankinden daha çok ortak akla, ustaliga ve ulusal bir ruha ihtiyaç var.
Zülüm çemberi her geçen gün daraliyor. Kürt halkinin kendi ülkesinde özgür, onurlu ve güvenlik içinde yasamasi onun hem insani hem de mesru hakkidir. Kürt halki bunu basaracak. Mutlaka basaracak. Bundan hiç kimsenin kuskusu olmasin. 11.02.2012
Bayram BOZYEL
Hak ve Özgürlükler Partisi
Genel Baskani
Dengê Kurdistan