HAK-PAR 14 MAYIS 2023 SEÇIM BILDIRGESI

FEDERAL CUMHURIYET IÇIN HAK-PAR
HAK-PAR 14 MAYIS 2023 SEÇIM BILDIRGESI
Türkiye 6 Subat 2023’te bir dizi depremle sarsildi. Elli bini askin insanimiz yasamini yitirdi.
Asiri merkeziyetçi devletin hantalligi, kriz çözmedeki yetersizligi bir kez daha ortaya çikti.
Basta bugün ki iktidar olmak üzere, dünden bugüne ülkeyi yönetenlerin, toplanan vergileri toplumun temel ihtiyaci olan güvenli, çagdas yasanabilir kentler insa etmek için harcamak yerine, militarist yapiyi daha da güçlendirmeye, savas politikalarini sürdürmeye harcamalari, bu agir bilançonun temel nedenidir.
Bugün tüm toplumu saran ekonomik krizin, büyüyen yoksullugun nedeni de bu militarist zihniyettir.
Kusku yok ki 11 ilde ve 13 milyon insanimizi etkileyen depremin yaralarinin sarilmasi daha çok uzun yillar alacak ve tüm Türkiye’yi olumsuz yönde etkileyecektir.
Hal böyleyken Türkiye de hem iktidar, hem de muhalefet bloklari akilci çözümler üretmek yerine, rant kavgasina tutusmus durumdalar.
Bu ortamda Türkiye bir kez daha seçimlere gidiyor.
Neredeyse düsman cepheler halinde bloklasan siyaset, bir kez daha diyalogu, toplumsal sorunlarin teshisini ve çözüm önerilerinin tartisilmasini imkânsiz kiliyor.
Söz konusu siyaset tarzi özgürlük alanlarini daraltiyor, militarizmi güçlendirirken, yoksullugu büyütüyor.
Gelir dagilimindaki adaletsizligin büyümesi toplumsal barisi, gelecek kaygisini kemiriyor.
Hak ve özgürlükler Partisi HAK-PAR bu siyaset tarzini reddediyor.
HAK-PAR hiçbir partiye, bloga eklemlenmeden, demokrasi disi rant bloklasmalarinin, baskici, otoriter zihniyetin, irkçi, soven anlayislarin, Kürt karsiti politikalarin, karsisinda duracak, halkimizin taleplerinin savunucusu olacak ve barisçil mücadeleyi, diyalogu esas alan özgürlükçü, demokrat adaylari ile seçimlere katilacak ve yeni bir siyaset tarzini egemen kilacaktir.
Degerli halkimiz;
Türkiye’de seçmenler 14 Mayis 2023 tarihinde hem cumhurbaskanini, hem de 600 milletvekilini seçmek üzere sandiga gidecek.
Ne yazik ki Türkiye’yi yönetmeye talip olan cumhurbaskanligi adaylari, Kürt sorunu, Alevi sorunu gibi önemli toplumsal problemleri es geçerek, herhangi bir çözüm projesi sunmadan, Kürt karsitligi üzerinden kutuplastirdiklari seçmenlerden oy istemekteler.
Birinci turda adaylardan birinin yeterli çogunlugu saglayamamasi halinde cumhurbaskanligi seçimleri tekrarlanacak.
HAK-PAR Parti Meclisi, 14 Mayis seçimlerinde Kürt karsiti irkçi soven söylemlerle birbiriyle yarisan 4 adaydan hiçbirine destek olmayacaktir.
HAK-PAR ise bu süreçte, Kürt halkinin varliginin Anayasal olarak taninmasi, ana dilde egitim hakkinin taninmasi, Kürtçenin, Türkçenin yani sira resmi dil olarak kabul edilmesi, federal çözümün olanaklarinin yaratilmasi ile mesru, demokratik haklarinin garanti altina alinmasi basta olmak üzere, tüm özlem ve taleplerini esas alan bir siyaset izleyecektir.
HAK-PAR ; ‘Tek millet, tek devlet, tek bayrak, tek dil,’ söylemleriyle, daha ceberut, üniter bir yapiyi, tek adam rejimini sürdürmek isteyen, hem sinirlari içinde hem de sinirlari disinda Kürtlerin mesru haklarini elde etmelerini beka sorunu olarak algilayip saldiranlari da, ulusal kahramanlarimiza, degerlerimize, sembollerimize hakaretler yagdiran iktidar blokunu da, Kürt karsitligi konusunda iktidar blogu ile yarisan muhalefet blokunu ve adaylarini da umut olarak göstermeyi de ret etmektedir.
HAK-PAR, Çagdas anlamda demokratiklesmeden, gerçek bir laiklikten, insan haklarindan, kadinlarin esitlik mücadelesinden yanadir ve ötekilestirilen tüm toplumsal kesimlerin de mesru taleplerinin savunucusu olacaktir.
HAK-PAR; Halkimizi sandiga gitmeye, Cumhurbaskanligi seçimlerinde bos oy kullanarak protesto etmeye çagirmaktadir.
Sandiklarda cumhurbaskanligi seçimleri için çikacak anlamli protesto oylari iktidar için çirpinan adaylarin politikalarini gözden geçirmeye sevk edecektir.
Inaniyoruz ki 30 milyonu askin bir nüfusa sahip Kürtlerin mesru haklarina karsi düsmanca tavir alan, kayitsiz kalan her aday politik olarak kendi sonunu da hazirlayacaktir.
Parti Meclisimiz, seçimlerin ikinci tura kalmasi halinde, Cumhurbaskani adaylarinin Kürt halkinin özlem ve taleplerine karsi gösterecegi tavira, ortaya koyacaklari projelere bakarak politikasini güncelleyecektir.
Milletvekilligi seçimlerinde ise;
Tüm halkimizi, Kürt halkinin kolektif taleplerini merkeze alan tek parti olan HAK-PAR’a oy vermeye çagiriyoruz.
Çünkü HAK-PAR, hiçbir partiye, bloga eklemlenmeden, çagdas, demokratik politikalariyla, Demokrasi disi rant bloklasmalarinin, baskici, otoriter zihniyetin, irkçi, soven anlayislarin, Kürt karsiti politikalarin, karsisinda duracak, halkimizin taleplerinin savunucusu olacak ve barisçil mücadeleyi, diyalogu esas alan özgürlükçü, demokrat adaylari ile seçimlere katilacak ve yeni bir siyaset tarzini egemen kilacaktir.
HAK-PAR Kürt halkinin mesru taleplerini alanlara tasiyacak, sesi olacaktir.
Degerli halkimiz;
Önceki seçimlerde toplumsal sorunlari çözsünler, daha adil, daha özgür, huzurlu, müreffeh, baris içinde bir toplumsal yapi insa etsinler diye oy verdiginiz ve parlamentoya tasidiginiz partilerden memnun musunuz?
Iktidariyla ve muhalefetiyle toplumun sorunlarini çözmek yerine koltuk kavgasina, rant kavgasina tutusan partilerin gerilim ve kutuplasma siyasetinden, yarattiklari ekonomik sikintilardan memnun musunuz?
Memnun degilseniz degistirin!
Bildiginiz gibi;
Onlar sorunlari çözmek yerine kavga ettikçe, Issizlik daha da büyüdü.
Milyonlarca insanimiz açlik ve yoksulluk altinda yasamak zorunda birakildi.
Yüksek vergiler, kira ve faturalar nedeniyle kepenk kapatan esnaf sayisi artti.
Yetismis, nitelikli mesleklerden gençler Türkiye’den umudunu kesti. Daha iyi bir gelecek için ülkeyi terk etmeye basladi.
Türkiye’yi yönetenler hem kendi halkiyla, hem de bütün komsulariyla, hatta pek çok etkili devletle kavgali hale geldi.
Irkçilik, sövenizim, gericilik, kadin cinayetleri ve siddet büyüyerek toplumsal dokuyu tahrip etti.
Memnun degilseniz degistirin!
Sorunlarinizi çözmeyen, büyüten partilerden ve siyasetçilerden hesap sor!
Arkalarinda yikim, ölüm ve yoksulluk birakan partilerin yalanlarina ve oyunlarina ‘Dur’ de!
Tekçi ve üniter egemenlik biçiminde israr ederek; toplumun çok dilli, çok kültürlü ve etnik çesitliligini görmezden gelen totaliter yaklasimlarla, gerilim ve çatisma ortamina zemin hazirlayanlari bir kenara at.
Yine ‘Baris’ söylemleri ile oyunuzu alip, savasi Kürt kentlerine tasiyanlara, yurtseverlige kaynaklik eden yerlere barikat ve hendekler kurarak harabeye çevirenlere, kent merkezlerinde bombalar patlatarak, yüzlerce sivilin yasamini yitirmesine, yaralanmasina, bölge ekonomisinin felç olmasina yol açanlara, yüz binlerce Kürdün evini barkini terk ederek mülteci konumuna düsmesine neden olanlara, Kürt gençlerini sömürgeci Iran, Irak, Suriye’nin ve emperyalist devletlerinin çikari için ölüme gönderenlere, Kemalist Türk solculari Kürtlere temsilci olarak atayanlara,
Ve onlara destek olanlara ‘Yeter’ de.
HAK-PAR’in adaylarina oy ver!
Hem parlamentoda rantçi partilerin çözümsüzlük politikalarini mahkûm et hem de gerçek temsilcilerini parlamentoya gönder.
Biz Türkiye’nin sorunlarinin yapisal oldugunu ve ancak idari olarak yeniden yapilanmasiyla, gerçek anlamda adil bir çözüme kavusturulabilecegini düsünüyoruz.
Bunun için Türkiye’nin idari siteminin federal tarzda yeniden yapilanmasi gerektigini savunuyoruz.
FEDERAL CUMHURIYET
Türkiye Cumhuriyeti de basta Kürt sorunu olmak üzere kurulusundan bu yana çözemedigi, kangrenlesmis sorunlarini asmak için federal bir sisteme yönelmeli, çok dilli, çok kültürlü, çok uluslu gerçegine uygun, çogulcu bir nitelige kavusmali; federal tarzda yeniden yapilanmalidir.
Basta Kürtlerin çogunlukta oldugu bölge olmak üzere, farkliliklarin var oldugu bölgelerde federe yapilar kurulmalidir.
HAK-PAR bu temelde siyasi ve idari egemenligin paylasilmasini öngören ve federal çözüm öneren tek partidir.
Türkiye federal bir yapiya dönüsmelidir.
Türkiye de Amerika Birlesik Devletleri, Almanya, Rusya, Belçika, Kanada, Isviçre, Avusturya, Hindistan, Güney Afrika dâhil birçok ülke gibi federal sistemle yönetilmelidir.
Federasyon çok dilli, çok kültürlü, çok uluslu ülkelerde, esitlik içinde bir arada yasamanin en akilci, idari ve siyasi seklidir.
KÜRT SORUNU
Çok uluslu, çok dilli, çok sayida farkli inanç gruplariyla çok çesitli kültürel ve etnik topluluklarin bir arada yasadigi Osmanli Imparatorlugu’nun bakiyesi üzerinde; tek millet, tek dil, tek bayrak paradigmasi ile üniter bir devlet biçiminde insa edilen Türkiye Cumhuriyeti’nin en önemli sorunu dün de bugün de Kürt sorunudur.
1924 Anayasasi ile Osmanli döneminde etnik bir bakiye olan Türklüge dayali, asiri merkeziyetçi, uniter ve tekçi bir devlet biçimi insa edildi.
Böylece Kürtlerin temel hak ve özgürlükleriyle birlikte, kendi ülkelerinde kendilerini yönetme haklari da gasp edilmis oldu. Bu tekçi anlayisa karsi yapilan her itiraz, sergilenen direnis ve isyan soykirima varan boyutlarda kanla bastirildi. Kürtler ardi arkasi kesilmeyen baski ve zulümlere ugratildilar. Kürdistan o tarihlerden bu yana hep Umumi Müfettisliklerle, Sikiyönetimlerle, Olaganüstü Hâl Rejimleriyle yönetilmeye çalisildi. Istiklal Mahkemeleri, Sark Islahat Planlari, Mecburi Iskan Kanunlari, köy bosaltmalari ile Kürtler kitleler halinde bati illerine ve uç bölgelere sürüldü. Paramiliter güç ve birimlerle siyasi cinayetler esliginde Kürdistan sürekli bir savas hali içinde tutuldu.
Kürt sorununun özü devletin uyguladigi bu tekçi, inkârci ve baskici politikalardir.
Türkiye’de Kürt sorununun adil bir biçimde çözüme kavusmamasinin, demokrasinin gelisip kurumsallasamamasinin, askeri darbelerin, sikiyönetim ve olaganüstü hâl gibi uygulamalarinin, sürekli olarak otoriter baskici rejimlere yönelinmesinin, gelir dagilimindaki adaletsizligin, hukuksuzlugun, yoksullugun altinda bu siddet ve baski politikalari vardir.
Bu politika mutlaka terkedilmelidir.
Ortadogu’da sorunlarini barisçil yollarla, demokratik araçlarla ve adil yöntemlerle çözemeyen toplumlarin sürüklendigi trajik süreçler ortadadir.
Sorunlarin çözümü, onlari yaratan ve çözümsüzlükten, siddetten, Kürt karsitligindan beslenenlerden beklenemez
Sorunun çözümü, asil olarak da Kürt halkinin gasp edilen temel haklarinin teslim edilmesiyle mümkündür.
Ve HAK-PAR bunun için mücadele etmektedir.
Halkimiz, iktidariyla, muhalefetiyle yöneticiler tarafindan, sinirlari disindaki Kürtlerin kazanimlarina karsi sergilenen düsmanca tavirlari, irkçi, nefret söylemlerini unutmamali.
Düzen partilerine degil kendi öz siyasi dinamiklerine destek olmalidir. Bunun için Kürtleri yok sayan, ülkeyi tek renge boyamak isteyen anlayisa ve bu anlayisa uygun tekçi sistem partilerine gereken dersi vermelidir.
INANÇ ÖZGÜRLÜGÜ BAGLAMINDA ALEVI SORUNU
Alevi sorunu da ülkemizin önemli sorunlarindan biri. Bu ülkede yaklasik 1520 milyon dolayinda bir nüfusa sahip olduklari tahmin edilen Aleviler, uzun dönem ayrimciliga ugradilar, baski gördüler ve kimliklerini gizlemek zorunda kaldilar.
Biz HAK-PAR olarak, devletin Aleviligi kendine göre tanimlama anlayisini terk etmesini ve mesru haklarini teslim etmesi gerektigini düsünüyoruz.
Ancak hâlâ Alevilerin hakli taleplerine cevap verilmis degil. Cemevlerinin statüsü hâlâ taninmadi. Din dersi zorunlu olmaktan çikarilmadi.
Alevilerin yani sira, diger inanç gruplari, örnegin Hiristiyanlar, Museviler ve Êzdi Kürtler üzerinde de ayirimcilik ve baski türlü biçimlerde sürmekte.
Alevi sorununun çözümü gerçek bir laikligin hayat bulmasiyla mümkündür.
Türkiye’nin gerçek anlamda laiklesmesi için devlet din alanindan elini çekmeli. Hiçbir inanca baski yapilmamali, hiçbir inanca imtiyaz taninmamali.
Biz HAK-PAR olarak böylesine gerçek bir laikligi, inanç özgürlügünü savunuyoruz. Bu nedenle inanç özgürlügünden yana ve baskiya karsi olan tüm yurttaslardan oy istiyoruz.
DIS POLITIKA KARSILIKLI SAYGI VE BARISÇIL ILISKILERE DAYANMALIDIR
Türkiye, Iran, Irak, Suriye, ABD, AB ve Rusya basta olmak üzere neredeyse tüm dünya ile iliskilerinin merkezine Kürt karsitligini koymustur. Bu yanlis politikadan vazgeçilmelidir.
Türkiye hem içeride Kürt sorununu çagdas yöntemlerle, adil bir çözüme kavusturmali, hem de Iran, Irak ve Suriye sinirlari içinde kalan Kürtlerle iyi komsuluk iliskileri gelistirmelidir.
Kürtlerin Bölgede mesru kazanimlarini beka sorunu olarak algilamamali, ‘Bölünme’ fobisi ile hareket etmemelidir.
Türkiye’nin Yunanistan’la da Avrupa Birligi’yle de ABD’yle de iliskileri iyi gitmiyor.
Bu agresif politika sürdürülemez.
Türkiye basta Güney Kürdistan Federe Bölgesi’yle ve Suriye Kürdistan’indaki Kürtlerle birlikte komsulariyla barisçil iliskiler içinde olmali; haklarina saygi göstermeli ve uluslararasi toplumla uyumlu olmalidir.
AB ÜYELIGI
Biz HAK-PAR olarak Türkiye’nin Avrupa Birligi üyeligini destekliyoruz ve tam üyeligin bir an önce gerçeklesmesini istiyoruz. Bunun için Türkiye bir an önce gerekli reformlari tamamlayarak AB üyeliginin gereklerini yerine getirmelidir.
Türkiye AB üyeligi için gerekli sartlari yerine getirmekte ayak sürümekten de vazgeçmelidir.
DEMOKRATIK BIR ANAYASA SARTTIR
Türkiye Cumhuriyeti Anayasasi, aradan geçen 42 yillik zamana ragmen hâlâ askeri darbenin izlerini ve ruhunu tasiyor.
Biz HAK-PAR olarak Türkiye’nin çok uluslu, çok kültürlü yapisina uygun çagdas, sivil, demokratik bir anayasa yapilmasi gerektigini düsünüyoruz.
Bu anayasa federal yapilanmaya, AB standartlarinda, çogulcu, katilimci demokrasiye zemin olusturmalidir.
Kürt kimligi anayasada yer almalidir.
Kürtçe Türkçe ile birlikte resmi dil olarak kabul edilmeli; ilkokuldan üniversiteye kadar okullarda okutulmali ve kamu alaninda serbestçe kullanilmalidir.
Biz HAK-PAR olarak, Türkiye’de ana dilde egitimi savunurken bu hakki ayni zamanda Arap, Laz, Çerkez gibi bu cografyada yer yer yogun topluluklar halinde yasayan diger etnik gruplar için de gerekli görüyoruz.
Kopenhag Kriterleri’nin gerekleri yerine getirilmelidir.
Venedik Komisyonu Sarti’na uygun olarak siddeti dislayan siyasi partiler ve dernekler kurulabilmeli, siyasi ve sivil hayattaki yerlerini alabilmelidir.
Kürt veya Kürdistan adiyla Parti veya STK kurma önündeki tüm engeller kaldirilmalidir.
Siyasi Partiler Yasasi, Seçim Yasasi demokratiklesmeli; seçim baraji tümden kaldirilmali, her parti aldigi oy oraninda parlamentoda temsil edilmeli ve aldigi oy oraninda hazineden yardim almalidir.
Ceza Yasasi adil ölçülerde degistirilmeli, Terörle Mücadele Kanunu kaldirilmalidir.
Kürdistan’da ismi degistirilen yerlesim bölgelerinin, cografik ve tarihi yerlerin Kürtçe isimleri iade edilmeli.
Basta Seyh Sait, Seyid Riza, Saidi Kürdi olmak üzere mezarlari gizlenen tüm Kürt sahsiyetlerin mezar yerleri açiklanmali, cenazeleri ailelerine teslim edilmelidir
KADIN SORUNU
Birlesmis Milletlerce kabul edilen ve Türkiye’nin de tarafi oldugu Kadinlara Karsi Her Türlü Ayirimciligin Önlenmesi Sözlesmesi’ne (CEDAW) uygun olarak ülkemizde kadinlarin toplumsal ve siyasal yasama esit katilimi önündeki engellerin kaldirilmasindan yanayiz.
Istanbul sözlesmesine tekrar taraf olunacak, gerekli yasal düzenlemeler öncelikle gerçeklestirilecektir.
HAK-PAR toplumsal cinsiyetçi, erkek egemen sistemin her gün yeniden ürettigi siddete, esitsizlige ve baski mekanizmalarina karsi mücadele edecektir. Kadinin toplumsal, sosyal, siyasal, ekonomik hayata katilimini destekleyecek, esitsiz katilimi engelleyici tüm tedbirleri alacaktir.
ISÇI VE EMEKÇI HAKLARI
Türkiye’de emekten yana uluslararasi sözlesmelerde de yer alan tüm haklari hayata geçirecek, isçi ve emekçilerin örgütlenmesi önündeki engelleri, bariyerleri kaldiracagiz.
HAK-PAR olarak isçi haklarinin ve yasam güvenliginin çagdas standartlarda olmasi için çalisacagiz. Asgari ücret bir toplum için utanç verici bir emek ölçütüdür. HAK-PAR tam ücretli isçi ile asgari ücretli isçi sifat ve standardi arasindaki farki kaldiracak, ‘Esit emek esit ücret’ ilkesini bütün emekçiler lehine hayata geçirecektir.
HAK-PAR mesleki egitim grubuna giren sektörler disinda çocuk isçilerin çalistirilmasini yasaklayacak, bu konuda etkin bir denetleme mekanizmasi olusturacaktir.
ENGELLILER ALEYHINE VAR OLAN KOSULLAR DÜZELTILECEKTIR
Türkiye’de engelli vatandaslarin sorunlarina yönelik yeterli duyarlilik yok. Bu alanda da dünya standartlarin oldukça gerisindeyiz. Engellilerin nerdeyse yüzde 90’i egitim olanaklarindan yoksundur. Çogunlukla yoksullukla cebellesen, istihdam edilmeyen engelliler, kentlerde, is yerlerinde, okullarda ve toplumsal yasamin diger alanlarinda sayisiz fiziki engelle de mücadele etmek zorunda kalmaktadirlar. HAK-PAR engelliler aleyhine var olan fiziksel kosullarin, engellilerin yasamini kolaylastiracak sekilde düzenlenmesi, toplumun bu konudaki bilincinin yükseltilmesi için özel çaba içinde olacaktir. Öncelikle engelli vatandaslara yönelik mesleki egitim ve rehabilitasyon merkezlerine önem verilecek, hangi islerde çalisabilecekleri bilimsel yaklasimlarla tespit edilecek ve çalisma hayatinda yer almalari saglanacaktir. HAK-PAR engellilerin aile yasamina tam olarak katilmalarini destekleyecek, Engellilerin kendi kendilerine yeterli olabilmesi hedefiyle, tüm engelliler koruyucu, bakici aile ile birlikte sosyal güvenlik kapsamina alinacaktir.
ÇEVRE VE DOGA
HAK-PAR doga ve çevre bilincinin gelismesine önem veren bir partidir. Bu konuda toplumsal bilinç yaratmak için çevreci gruplarla, kuruluslarla iliskiye geçecek, doga ve çevre koruma projelerini destekleyecek, katki sunacaktir.
KENT VE YASAM
HAK-PAR modern, çagdas kent ve bölgeleri, Türkiye’nin deprem gerçekligini temel alarak, doga ve çevreyi tahrip etmeden, doga ve çevrenin ekonomik degerini bozmadan insa edecektir. Yesil alanlari, ekonomik degeri olan arazileri, bitki örtüsünü, ormanlari koruyacak, kentlesme ve sanayilesme titiz bir dogayi koruma anlayisiyla yürütülecektir.
HAK-PAR çevre ve doga, kent ve yasam bilincinin yükseltilmesinde sahip oldugu bilgi, birikim ve tecrübeyi kullanmayi sürdürecek; bu konularda duyarli olan çevreci kurum ve kuruluslarla sürekli bir is birligi içinde olacaktir.
EKONOMI VE EKONOMIK GELISME
Ekonomik gelisme istikrarli bir planlamayla kaynaklarin bilinçli kullanilmasina baglidir. Baris içinde olmayan, birbirleriyle çatisan toplumlarda, zenginlik kaynaklari ne kadar çok olursa olsun, ekonomik gelisme olmaz.
Biz HAK-PAR olarak ekonomik gelismenin toplumun baris, huzur ve güven içinde olmasina bagli oldugunu düsünüyoruz. Iç ve dis sorunlarin savas araçlariyla degil, barisçi yollarla ve araçlarla çözülmesi kaynaklarin silahlanmaya, çatisma ve operasyonlara, militarist çarki güçlendirmeye degil toplumun ekonomik ve sosyal gelismesine yöneltmeye olanak saglar.
HAK-PAR ülke ve çevre kaynaklarini tanka, topa, kursun ve bombaya degil, üretime, kalkinmaya harcayacaktir.
ISSIZLIK VE YOKSULLUK
Türkiye’de bölgeler arasi ekonomi ve gelirler dengesi arasinda uçurumlar vardir. Bu uçurum giderek daha çok derinlesmekte ve toplum bundan olumsuz bir biçimde etkilenmektedir. Bu durumun dogurdugu sonuçlardan biri de issizliktir. Issizlik ve yoksulluk birbirini doguran olgulardir. Kürdistan da sürdürülen kirli savas tarim ve hayvanciligi, bir bütün olarak üretimi çökertmistir. Issizlik ve yoksulluk had safhadadir. Insanlar yeni bir ekmek kapisi bulmak için yerini yurdunu terk ederek baska yerlere göç ediyor. Bölgeler arasindaki ekonomik dengesizlik issizlik ve yoksulluk olarak Kürdistan’a sirayet ediyor; var olan ciliz sermaye de kaçiyor.
Bu durum risklidir ve böyle devam edemez.
HAK-PAR bölgeler arasi ekonomik dengesizligin yarattigi bu issizlik ve yoksulluga bir çözüm bulmak için bölgelerin durumuna uygun özel yatirim ve kalkinma programini uygulamayi hedeflemektedir.
Özel olarak, Kürdistan’da sürdürülen kirli savas nedeniyle çoraklastirilan bölgenin yeniden cazip hale getirilmesi için savastan etkilenen, yerinden yurdundan, köyünden ve tarlasinin basindan ayrilmak zorunda kalan insanlarimizin geri dönmesini saglayacak bir sosyal ve ekonomik politikayi hayata geçirecegiz.
ISÇI HAKLARI
HAK-PAR olarak isçi haklarinin çagdas, uygar ülkeler düzeyinde gerçeklesmesi için çalisacagiz. Çalisanlarin, basta sendikal haklari olmak üzere, grev ve toplu sözlesme haklarini kullanmalari önündeki engellemeleri kaldiracagiz. Is sagligi ve güvenligi için ciddi ve etkin tedbirler alacagiz.
HAK-PAR emekten, emekçiden yana politikalara öncelik verecektir.
ÇOCUK HAKLARI
Türkiye pek çok uluslararasi antlasmalar gibi ‘çocuk haklari’ antlasmasina da imza atmistir. Ancak bu konuda da yükümlülüklerini yerine getirmekten çok uzaktir. Çocuklar tüm dünyada oldugu gibi ülkemizde de sürdürülen kirli savasin en büyük magdurudurlar. Bugün 20 milyondan fazla bir nüfusa sahip Kürtlerin çocuklari en temel hak olan ana dillerinde egitimden yoksundur. Ana dillerini kullanamayan çocuklar ‘çocuk haklari bildirgesi’nde siralanan hangi haklarini saglikli kullanabildiklerinden bahsedilebilir? HAK-PAR ‘Çocuk haklari sözlesmesi’nde yer alan tüm haklarin hayata geçirilmesi için öncelikli çaba içinde olacaktir. Çocuklarla ilgili düzenli ve güncel veri ve bilgi saglanmasi için kapsamli bilgi üretim sistemi kurulmasini saglayacaktir. HAK-PAR, tüm ilgili konu ve süreçlere çocuklarin anlamli katiliminin saglanmasi için firsatlarin yaratilmasi için çalisacak, çocuklarin düsünce özgürlügünün ve adalete erisiminin güvence altina alinmasi için çaba harcayacaktir.
KORUCULUK SISTEMI
1980’li yillarda geçici olarak kurulan Koruculuk sistemi kalici hale gelmis ve tam anlamiyla bir siyasal ve sosyal probleme dönüsmüstür. HAK-PAR Koruculuk sistemini ortadan kaldiracaktir.
GENEL SIYASI AF
Türkiye’de toplumsal gerilim noktalarindan biri de cezaevleridir. Haksiz, hukuksuz yere, resmi ideolojiye, egemen siyasete karsi oldugundan binlerce insan tutuklu veya hükümlü durumdadir. Pismanlik yasalari veya iktidara yakin kisilerin, ünlü mafya babalarinin serbest birakilmasina yönelik infaz düzenlemeleri yerine, tüm siyasi tutuklulari kapsayan genel siyasi af ilan edilecektir.
IÇ GÖÇ VE GERIYE DÖNÜSÜN ÖZENDIRILMESI
Bugün Kürdistan’dan savas, yoksulluk ve issizlik nedeni ile göç ederek metropollere siginmis olan milyonlarca Kürt, adeta mülteci konumuna düsmüstür.
Metropollere siginmis olan halk en agir islerde ve en geri hizmetlerde çalismak zorunda kalmistir. Agir çalisma ve barinma sorunlari ile bogusmaktadir. Gençler büyük kentlerde hizla savrulmus, mafya ve uyusturucu gibi batakliklara sürüklenmistir. Bu düsürülmüslük bir kader degildir. Bu nedenle göç eden Kürtler derhal memleketlerine dönebilsin diye gerekli tüm kosullar hazirlanmalidir. Kürdistan’da yasanan kirli savas, milyonlarca insanin yerini yurdunu terk etmesine neden oldu. Kirli savasin ve devlet terörünün magduru olan halkimizin tekrar topraklarina dönmesi, maddi ve manevi kayiplarinin karsilanmasi için özel bir ekonomik ve sosyal politika uygulanacaktir. Savas sirasinda yakilan, yikilan ve bosaltilan köyler yeniden onarilmali, yasanilir kilinacak. Magdurlara devlet tazminat ödeyecektir. Savas, issizlik ve yoksulluk nedeni ile metropollere göç etmis insanlarin geriye dönüsü özendirilecek ve yasam standartlari yükseltilmesi için gerekli tedbirler alinacaktir.
EKONOMIK GELISME, ISSIZLIGI VE
YOKSULLUGU GIDERME
Ekonomik gelisme, istikrara ve kaynaklarin iyi kullanilmasina baglidir. Yukarda dile getirdigimiz sorunlarin, özellikle de Kürt sorununun çözümü, çagdas bir laiklesme ve demokratiklesme, ülkeye baris ve istikrar getirecek, önemli kaynaklarin tasarrufuna yol açacaktir. Bu ülke, iç ve dis barisini saglayamadigi için, yillardir kaynaklarinin önemli bir bölümünü silahlanma gibi ölü bir alana yatirmaktadir. Diger bir deyisle yüz milyarlar savas uçaklarina, savas gemilerine, tanklara, toplara, kursuna, bombaya gitmektedir. Salt 1980’li yillardan beri Kürt halkina karsi yürütülen kirli savas nedeniyle, yitirilen ve parayla ölçülemeyecek 50 bini askin can bir yana, resmi rakamlara göre bir trilyonu askin savas harcamasi yapilmistir. Ülkenin yanip yikilmasi, özellikle Kürdistan ekonomisinin çökmesi bir yana. Bölge ekonomisi canli hayvan ve yün, deri, süt, yag, peynir gibi hayvan ürünleri bakimindan hem Türkiye’yi hem tüm Ortadogu’yu beslerken, yillardir yasanan savas ve yikim nedeniyle Kürdistan’da hayvancilik çökmüs, Türkiye hayvan ürünleri bakimindan disariya muhtaç hale gelmis, gida maddeleri fiyatlari bakimindan akil almaz derecede pahali bir ülke olmus, bu ise yoksullugu katlamistir. Yunanistan, Kibris ve diger komsularla baris içinde bir arada yasama, sorunlari diyalog yöntemleriyle çözme yerine, izlenen yanlis politikalar da silahlanmanin diger bir nedenidir. Oysa hem iç hem dis baris mümkündür ve bu izlenecek dogru politikalara baglidir. Biz HAK-PAR olarak iç ve dis sorunlarin barisçi ve adil çözümünü temel alan bir partiyiz. Böylece hem iç barisi saglamak hem de bölge barisina katkida bulunarak, komsularimizla baris içinde yasamak mümkündür. Böyle bir durumda ülkenin büyük kaynaklari silahlanma gibi ölü ve savas gibi yikici alanlara harcanmayacak, ekonomik ve sosyal gelismenin hizmetine kosulacaktir. Böylece silaha ve savasa giden yüz milyarlari üretime yöneltecegiz, yeni ve genis istihdam alanlari yaratacagiz, issizligi önleyecegiz, yoksulluga son verecegiz.
Ülkenin kaynaklarini tanka topa, bombaya kursuna degil, ise, ekmege, kitaba harcayacagiz. Baris, özellikle Kürdistan bakimindan tarim ve hayvanciligin canlanmasina yol açacak ve bu alanda bugünkü dar bogazi asacagiz. Baris ve demokrasi Avrupa Birligi ile bütünlesmeyi de saglayacak ve bu ülkemizin ekonomik gelismesi, issizligin ve yoksullugun önlenmesi için yeni genis olanaklar saglayacaktir. Türkiye’de bölgeler arasi gelir dengesizligi had safhada. Özellikle Kürdistan’in birçok sehrinde kisi basina milli gelir bin dolarin altindadir. HAK-PAR, bu dengesizligi ortadan kaldirmak için bu bölgelere iliskin özel bir yatirim ve kalkinma programi uygulayacaktir. Halk yiginlari ile varliklilar arasindaki gelir dengesizligini azaltmak için vergi ve ücret politikasi gözden geçirilecektir. Dolayli vergilerle çalisan yiginlarin üzerine yüklenen vergi sistemi yeniden degerlendirilerek çok kazanandan çok vergi alinacak. Buradan saglanan gelirler sosyal transfer politikalari ile yoksul halk yiginlarina aktarilacaktir. Kürdistan’da yasanan kirli savas, milyonlarca insanin yerini yurdunu terk etmesine neden oldu. Kirli savasin ve devlet terörünün magduru olan halkimizin tekrar topraklarina dönmesi, maddi ve manevi kayiplarinin karsilanmasi için özel bir ekonomik ve sosyal politika uygulanacaktir.
MÜLTECILER SORUNU
HAK-PAR Türkiye’de bilinçli olarak tirmandirilan mülteci karsitligini kinamaktadir.
Ister can güvenligi nedeniyle, isterse issizlik, açlik, yoksulluk, özgürlükten yoksunluk nedeniyle yeni bir yasam kurmak için ülkesinden ayrilarak Türkiye’ye siginan veya Türkiye üzerinden baska ülkelere ulasmaya çalisan insanlarin ‘insan’ oldugu unutulmamali bu konuda gelistirilen nefret söylemi terk edilmelidir.
Türkiye, insan haklarina, uluslararasi belge ve yasalarda mültecilere taninan haklara uygun bir politika izlemelidir. HAK-PAR her kosulda mültecilerin yaninda olacaktir.
UYUSTURUCU ILE MÜCADELE
Devletler Gençleri uyusturucu bagimliligina karsi korumakla görevlidir. Oysa Türkiye’de son yillarda uyusturucu satisi ve kullanilmasinda çok büyük bir artisin oldugu görülmektedir.
Türkiye hem uyusturucu merkezi hem de bu alandaki uluslararasi ticaretin geçis ülkesi durumundadir.
HAK-PAR uyusturucu ticaretine firsat vermeyecek, gençlerimizi uyusturucuya karsi koruyacak etkin önlemler alacaktir.
Türkiye bir sivil, asker, bürokrasi devletidir.
Bu devasa bürokrasi çarki ülkenin kaynaklarini tüketen, üretici olmayan, ayni zamanda hantal ve hayati zorlastiran bir isleyise sahiptir.
HAK-PAR bürokrasiyi halka hizmet için daha verimli hale getirecektir. ‘Halk devletin degil, devlet halkin ‘hizmetinde olacaktir.
HAK-PAR YENI BIR SIYASET TARZINI SAVUNUYOR
HAK-PAR sorunlarin diyalog yoluyla çözülebilecegine; her diyalogun mutlaka bir uzlasma imkani yaratacagina inanir.
Hiçbir sorun siddet ve kavga yoluyla çözülmez.
Biz sorunlarin kavga ve siddetle degil, barisçil yöntemlerle çözülmesinden yanayiz.
Biz yeni bir siyaset tarzi izliyor ve halkin bizi bagrina basacagina, özgür, barisçi, yasanilir bir dünyayi birlikte kurabilecegimize inaniyoruz.
Degerli Yurttaslar;
Özgürlük, demokrasi, baris için mücadele eden HAK-PAR 14 Mayis 2023 seçimlerine katiliyor.
HAK-PAR’IN YURTSEVER ADAYLARINI DESTEKLEME ÇAGRISI YAPIYOR:
HAK-PAR DIYOR KI; KÜRT KARSITI, DEMOKRASI KARSITI POLITIKALARI MAHKÛM ET!
ÇÖZÜMSÜZLÜKTEN VE SIDDETTEN BESLENENLERI CEZALANDIR!
HAK-PAR’IN YURTSEVER ADAYLARINI DESTEKLE
HAK VE ÖZGÜRLÜKLER PARTISI / 2023
Dengê Kurdistan