HAK-PAR 8. KONGRESINE GIDERKEN
Av. Sedat ÇINAR
Kürtler, özgürlesme yolunda büyük firsatlar ve riskler barindiran son 30 yilin en zor ve en kritik döneminden geçerken, HAK-PAR (Hak ve Özgürlükler Partisi) da en zor döneminde kongreye gidiyor.
Kürdistan’in Güneyinde iç birlik saglanmadan, uluslararasi dengeler hesaplanmadan bagimsizlik referandumuna gidildi, ama nerdeyse eldeki federasyondan da oluyorduk.
Kerkük, Musul ve çevresi kaybedildi. Bagdat ve Tahran destekli çete ordusu Hasdi Sabi’ye Uluslararasi koalisyon izin verseydi, çok daha agir kayiplar muhtemeldi. Ardindan Kurdistan’in Rojavasindaki Efrin’e Türk ordusu saldirdi ve çok kisa sürede ele geçirdi. YPG gücünün PKK tarafindan bir hodpesentlikten öteye geçemedigi anlasildi. Sözüm ona PKK Türkiye’yi Rojava’ya çekerek burnunu sürtecekti. Simdi bütün bir Rojava Türkiye’nin tehdidi altinda. PKK fena sekilde yanildi ve Kürtlerin Süriye’de elde ettigi güç zayiflamaktadir.
Türkiye Rusya’ya yanasarak ABD’nin elinde tuttugu milyonlarca mülteci kitlesiyle AB’nin direnisini kirmak, Rojava’ya saldirisina razi etmek istemektedir. ABD ve Trump yönetimi Türkiye’nin bu siyasetine taviz vermektedir. AB ise mültecilerin akinina ugramaktan korkuyor. Bu korku AB’nin elini kolunu baglamis;Türkiye’de insan haklari ihlallerini, Suriye Kürtlerine saldiri tehditlerini umursamaz olmustur.
Kürtlerin, Kurdistan’in nasil bu hale geldigine, niye bu halde olduguna dair sayisiz sebep ve görüsler vardir. Ama çokça sebep arasinda en öne çikani Kürtlerin iç birligini saglayamamis olmasidir. Kerkük’ün, Musul’un kaybedilmesinde en önemli etken bu sebepti. Kürtlerin bu bölünmüslük hali ihanete kadar gitti.
Türkiye’de Kürt hareketinin basat aktörü PKK, 2014’ten baslayarak hayati hatalar yapti, her neyi hesapladiysa veya her neyi düsündüyse büyük bir yanilgiya düstü. Muhtemelen PKK HDP’ye verilen 6 milyon oyu ya 6 milyon savasçi saydi, ya da Ankara’daki iktidar çekismelerinden Ankara’yi fiili bir duruma razi edebilecegini düsündü . PKK yanildi, PKK’nin bu yanilgisini gören Kürt hareketinin diger zayif aktörleri duruma müdahale edemedi ve PKK yenildi, haliyle Kurtlerde PKK yüzünden yenik duruma düstüler.. Halen yanildigini kabul etmeyen PKK kuyrugu dik tutan bos övünmelere devam etmektedir. Seçimlerde HDP’nin aldigi oylara bakarak Kürt halkinin bu yanilgiya destek verdigini sanmaktadir.
Türkiye’de Kürt hareketinin PKK disindaki diger aktörleri büyük bir daginiklik ve bölünmüslük içindedir. Isimlerinde parti, kapilarinda bir tabela olsa da hem fonksiyonel açidan, hem de organik olarak parti olma özelliklerini tasimaktan çok uzaklar. Siyasal, örgütsel tikanma içindeler, Kürt internet sitelerine birkaç beyanat vermekle görünür olmaya çalisiyorlar.
Sonradan baska partiler olusturacak kadro ve üyeleri partiden ayrilmisken HAK-PAR 2015 yili Kasim seçimlerinde oyunu tam bir kattan fazla artirarak en fazla oyunu artiran parti oldu.
2015 Kasim seçimlerinde HAK-PAR’in aldigi bu oy toplumsal bir ihtiyaca isaret ediyordu ve bu durum hakli olarak birçok kesimin dikkatini çekti. Böylesi bir durumda HAK-PAR’in sahiplenilmesi gerekirken ne yazik ki tam tersine islevsiz yeni örgütlenmeler yaratilarak HAK-PAR’in alani daraltildi. HAK-PAR ise bu oylari örgütlenme yönünde mobilize edemedi.
KDP’lerin ( maalesef çok sayidalar) PAK’in, PSK’nin, HAK-PAR’in alanina oynamalari HAK-PAR’i içe kapanmaya itti. HAK-PAR, kendisinden kopmalara ve ayrismalara göre pozisyon almaya basladi.
HAK-PAR eli silahli tekçi siyasetlere alternatif olarak ortaya çikmisti. Bu felsefeden hareketle sosyalistinden dindarina kadar, genis halk kesimlerine ulasmayi ve siddeti reddeden bir mücadele yöntemiyle güçlü bir siyasi alternatif olusturmayi hedeflemisti. Oysa bu kesimlerin ne ideolojik olarak, ne de siyaset tarzi itibariyle HAK-PAR’dan farkli bir yapilari yoktur; dolayisiyla bu kesimler HAK-PAR’a rakip özelikte yapilar degil dost yapilardir.
HAK-PAR’in 2018 yili Haziran’indaki baskin seçime parti olarak katilamamasi, iyi hesaplanmamis bir kararla bagimsiz adaylarla girdigi bu seçimde hatiri sayilir oylar alamamasinin yarattigi moral bozukluguyla 2019 yili Mart seçimlerine de parti olarak katilmanin kosullarini yaratamayinca parti kadrolarinda ve etrafindaki destek çemberinde kirilmalar olustu.
HAK-PAR böylesi bir süreçte kongreye gidiyor.
Ne yapmali ?
Kongreye çok kisa bir süre kaldi. Zaman dar. Genel Baskan adaylarinin fazla olusu, mevcut genel baskaninin ‘demokratik hakkini’ kullanarak tekrar aday olmasi bazi hamleler, açilimlar yapilmasinin önünü simdilik kesmis olsa da Kongre sonrasinda yapilmasi gerekenler listesini birlikte çikarabiliriz.
HAK-PAR küçük bir parti olabilir, ama çok kiymetli oldugunu hepimiz biliyoruz.
Bu zor süreci gögüsleyecek güçlü, süreci izleyen degil, müdahale edebilen bir örgüt yapisi olusturmak sorumlulugu sadece HAK-PAR kadrolarina degil, disimizdaki yurtsever kadrolara da düser.
07.10.2015
Sedat ÇINAR