HAK-PAR Baskanlik Kurulu Bildirisi; Ortadogu’da yüz yillik sistem çöküyor

HAK-PAR Baskanlik Kurulu 15 Haziran günü toplandi, gündemindeki konulari görüstü, 26 Ekim 2014’te Ankara’da toplanacak HAK-PAR 6. Büyük Kongresi hazirliklarini gözden geçirdi ve kamuoyuna asagidaki bildiriyi yayinladi:
Baskanlik Kurulumuz, bir süre önce Lice çevresinde meydana gelen ve iki kisinin ölümüyle sona eren olaylari üzüntüyle karsilar. Lice’de ve bölgede diger birçok yerde Kalekol yapimlarinin sürmesini yanlis bulmakla birlikte, buna karsi tepkilerin siddete dönüsmeden barisçi biçimde olmasi gerektigini belirtir. Yol kesme, adam kaçirma, baska partilerin yönetici ve taraftarlarina yönelik tehdit ve saldirilari yanlis bulur, kinar ve bu tür eylemlerin provokasyona uygun bir zemin yarattigini vurgular. Son olarak KCK’nin da bu nitelikte bir açiklama yaparak bu tür eylemlere son verilmesi çagrisini olumlu bir gelisme sayar.
Baskanlik Kurulumuz 8 Haziran 2014 günü Diyarbakir’da yasanan bayrak indirme olayinin tipik bir provokasyon oldugunu, bunu tezgahlayanlarin, daha önceki benzerlerinde oldugu gibi toplumdaki belli hassasiyetleri kasiyip kitleleri sokaga dökmek ve ülkeyi yeniden gergin, çalismali bir ortama sürüklemek istedikleri belirtir, sorumluluk duyan, baris ve çözüm yanlisi herkesi bu tür kiskirtmalara karsi uyanik olmaya ve tavir almaya çagirir.
Baskanlik Kurulumuz bir kez daha PKK’yi silahlari tümden birakmaya, Türk hükümetini de bunun için gerekli yasal zemini hazirlamaya ve Kürt sorununun esitlik temelinde ve çagdas örneklere uygun çözümü için, isleri sürüncemeye birakmadan, gerekli ciddi, köklü adimlari bir an önce atmaya çagirir.
Baskanlik Kurulumuz, Irak’ta ISID adli örgütün Musul’u isgalini ve onu izleyen gelismeleri de degerlendi. ISID de El Kaide gibi, Afganistan, Irak ve Suriye’de bozulan dengelerin bir ürünüdür. Bölgede eskimis, çagi dolmus sistemler ve diktatörlükler kaçinilmaz olarak sarsilir ve çökerken yerine yenisinin kurulmasi, taslarin yerine oturmasi kolay olmamaktadir. Irak’ta Baas diktatörlügü çöktü, Suriye’de ise artik yönetemez durumdadir ve iç savas kanli biçimde devam ediyor. Bir yandan önceki dönemde ezilen toplum kesimleri, halklar ve inanç gruplari özgürlesmeye çalisir ve demokratik bir toplum için çaba gösterirken, diger yandan Ortaçag özlemi içindeki bazi radikal örgütler, din ve Islam adina toplumu daha da eskiye döndürmeye, daha baskici, çagdisi bir sistem kurmaya çalisiyorlar. Bu da kanli mezhep bogusmalarina yol açiyor. Dis güçlerin de isin içine karismasiyla (ki onlar hep isin içindeydiler) Ortadogu ülkelerinde degisim süreci oldukça karmasik ve sancili biçimde devam ediyor. Ama sonuçta, Emperyalist güçlerin 1. Dünya Savasi ertesinde bölgede olusturduklari sistem artik çöküyor, masa basinda onlarin keyfine göre çizilen sinirlar hükmünü kaybediyor.
1. Dünya Savasi sonrasinda emperyalist güçlerin Ortadogu’da olusturduklari sistemden en çok zarar gören halklarin basinda ise ülkesi keyfi biçimde bölünen ve kendisine gelecegini özgürce belirleme hakki taninmayan Kürt halki geliyor. Irak’ta yasanan son 20-25 yillik büyük degisikliklerle bu ülkede Baas diktatörlügü çöktü ve Kürtler Güney Kürdistan’in büyük bölümünde önce otonom, daha sonra federal bir statü kazandilar. Ama Irak’ta gelismeler devam ediyor. Maliki rejimi de anayasa hükümlerini, bu arada Kerkük’ün statüsünü belirleyecek 140. maddeyi uygulamadi. Ülkede Sünni ve Sii Arap kesimleri arasindaki kanli bogusma sürüp geldi ve sonunda isler kopma noktasina vardi. Bundan böyle yüz yil önce olusturulmus yapay Irak’in artik bu biçimiyle yasama sansi kalmamistir. Ülkenin üçe bölünmesi Kürt halkinin da ya konfederal, ya da tam bagimsiz biçimde kendi gelecegini özgürce belirlemesi zorunlu ve dogal hale gelmistir. HAK-PAR olarak bu parçadaki halkimizin verecegi karari saygiyla karsiliyor, destekliyoruz.
Benzer bir gelisme Suriye için de söz konusudur. Suriye’nin yasadigi tüm bu kanli bogazlasmadan, yikimdan sonra eski biçimiyle sürmesine olanak yoktur. Suriye ya bu ülkedeki tüm halklarin, etnik gruplarin (Kürtler, Sünni Araplar, Nusayriler, Dürziler, Hiristiyan gruplar) bir arada esit ve özgür kosullarda yasayacagi demokratik ve federal bir sistemi kurmayi basarir, ya da bölünür.
Bu ülkede de Kürt halki hakli özgürlük ve esitlik istemini gerçeklestirmek için dogru bir siyaset izlemeli. PYD Baas rejimiyle var olan iliskileri birakip, diger Kürt partilerine yönelik baski politikasini sona erdirip Suriye Kürt toplumunun demokratik birligine yolu açmalidir. Kürt halkinin bu parçada basarisi buna baglidir.
15 Haziran 2014
Dengê Kurdistan