Haber

HAK-PAR Genel Baskani Demir: Kürd sorununun somut önerisi HAK-PAR programinda

Yeter Polat
BasHaber / Ankara
– 26 Ekim 2014 günü Ankara’da 6. Olagan Kongresi’ni yapan HAK-PAR’in yeni Genel Baskani Fehmi Demir ile HAK-PAR’in hedefleri ve yapacaklari çalismalar üzerine konustuk. Demir HAK-PAR’in yeni döneminde izleyecekleri politikayi ve çesitli konulardaki görüsleri anlatti.

Kürd sorununun somut önerisi HAK-PAR programinda

‘HAK-PAR programatik olarak kendini demokratik kitle partisi olarak tanimlamaktadir. Programin etnik hedefleri bakimindan Türkiye’deki tüm diger siyasi partilerden farklidir. Öncelikle programina Kürd sorununun çözümünü hedef olarak koymustur. Somut projeleri olan bir partidir. Üniter devlet yapisindan çikarilip iki halkin esitligine dayanan federal bir sistemden yanayiz. Bu baska bir siyasi parti programinda bulunmamaktadir. Yine benzer sorunlardan biri olan Alevi sorununun çözümü konusunda da somut projesi bulunmaktadir. Diyanet Isleri’nin ve zorunlu din derslerinin kaldirilmasi, cem evlerinin statülerinin verilmesi gibi somut projelerimiz var. AKP Kürd çalistaylari düzenliyor ancak somut projeleri hala bulunmamaktadir. Diger toplumsal sorunlar içinde böyle, demokrasiyi içsellestiremedikleri için Türkiye’yi demokratiklestiremiyorlar. Demokratiklesmeyi beceremeyenlerin diger sorunlari çözme sanslari azdir. HAK-PAR’in programi somuttur ve bu konuda israrla daha çok kitleye ulasmak için çalismalar yaparak ve bu siyasi hedef için’daha çok çalismayi’ seçecegiz.’

Kürd siyasetinin yeni partilere ihtiyaci var

‘Siyaset disi kalmaktansa, örgütsüz kalmaktansa, Kürdlerin yeni siyasi partilerde faaliyetlerde bulunmalarini faydali buluyorum. Özellikle Kürd aydinlarinda bagimsiz kalma yaygin birseydir. Türk devleti her zaman bireyleri örgütsüz ve bagimsiz kalmasini dayatiyor. Örgütlü toplum her zaman örgütsüz toplumdan daha iyidir. Örgütlü toplum sorunlarinin çözümü için her zaman adimlar atabilir. Bu yönüyle iyi birseydir, yeni partilerin örgütleniyor olmasi. HAK-PAR’a gelirsek, partimizin temel prensiplerini anlattim, ‘bagimsiz devlet’ diyen varsa bunlarin parti kurmasinda fayda var, demokrasi konusunda, federasyon konusunda, Alevi meselesinde ayni seyi düsünüyorsa ayri parti kurulmasini dogru bulmuyorum. Bizimle ayni düsünceleri paylasan tüm Kürd aydin ve demokratlara kapimiz açiktir.’

Tekçi zihniyetten kurtulmak çok önemli

‘Kürdlerin kendi kaderini tayin hakkini savunuyoruz ancak programimiz bunun disinda bir çözüm öneriyor. Bizce su an ki kosullarda en uygun, modern ve çagdas dünyanin kabul edecegi, çatismaya yol açmayacak çözüm modeli federal bir çözümdür. HAK-PAR’in sosyalist, Islami, liberal gibi ideolojik bir tercihi yok. Kitle partisi oldugu için HAK-PAR, kisinin sosyalist, Islami ya da liberal düsünce ve yasam tarzina bakmaz. Ancak demokrasi, insan hak ve özgürlükleri, Kürd sorunu, Alevi sorunu, kadin ve gençlik sorunlari gibi diger toplumsal sorunlar hakkinda ortak düsünenler bizim partimizde yer aliyor. Su an Kürd halkinin ihtiyaci olan parti modelinin bu oldugunu düsünüyorum. Diger kesimlerin de farkli isimlerde partiler kurmasini Kürd halkinin demokratiklesmesi ve tekçi zihniyetin asilmasi açisindan önemli buluyorum.’

Hedeflerimiz için daha çok çalisacagiz

‘Kürd halkinin hepsini ya da çogunu örgütledigimizi söyleyemeyiz. Ama Kürd halkinin önemli bir çogunlugunun HAK-PAR gibi düsündügünü çok iyi biliyoruz. Geçenlerde Kürdler nasil bir çözüm istiyor diye bir anket yapilmisti. Federasyon diyenlerin orani % 24 tü. Toplumun çatismaci bir zihniyetle kutuplastigi bir dönemde dahi Kürd halkinin % 24’ü federasyon istiyorsa bu durum söylediklerimizi dogrular niteliktedir. 90’li yillarin baslarinda Dogu Ergil öncülügünde TÜSIAD’in Kürdistan’in birçok kentinde yaptigi anket vardi. Orada çikan sonuç Kürdlerin % 60’inin federasyon istedigi yönündeydi. Bunun disinda otonomi ve bagimsizlik talepleri de vardi. Kürd halkinin mevcut statüden rahatsiz oldugu asikardir. Sesimizi yeterince ulastiramadigimiz ve bunun için yeterli imkan ve olanaga sahip olamadigimiz için halkin talebi ile bizim programatik talebimiz halen bulusmus degil. Biz çalismalarimizda bunu bulusturmaya çalisacagiz. Önümüzde genel seçimler var. Kitlesellesmek salt söyleme bagli olmaz, bu birazda konjönktürel bir istir. Biz konjönktürü Kürd halki açisindan dogru yöne yönlendirme çabasi içinde olacagiz.’

Kürdleri hiçbir talepte bulunamaz hale getiriyorlar

‘Kürdleri hiç bir talepte bulunamaz hale getirmeye çalisyorlar. Parçali da olsa toplumun isteklerini güçlü bir sekilde dile getirebiliyorsaniz, toplum bir araya gelir ve bu taleplerini hayata geçire bilir. Ama toplumunun bir cendereye girmesi ve hak talep edemez hale gelmesi Türk devletinin isine gelir. Bu nedenle Türk devleti ve aydinlari Kürdistan’daki tekçi zihniyetten rahatsiz degil. 12 Eylül rejimi darbe yaptigi zaman en çok solculardan ve seriatçilardan sikayetçiydi. Birçok Islami hareket üyesini alip iskenceden geçirdiler. Ancak Kürdistan’da bunun tersini yapip tüm propagandalarini din üzerinden yaptilar. Yani Bati demokratiklesebilir, çogulculugu kabul edebilir ama Dogu’yu yönetme formülü eski zihniyetle olur yaklasimini esas aldilar. Toplum ne kadar aydinlanirsa eski sistemi ayakta tutamayacaklarini biliyorlardi. Bunun degismesi gerekiyor. Bu nedenle çogulculuk çok önemli. Ama çogulculuk bölünme ve toplumu darmadagin etme de olmamali. Çogulculukta ortak düsünce, ortak ilke ve hedefleri olanlar bir arada bulunmayi bilmeli. Birlikte güçlü olup toplum için güçlü bir alternatif olabilmeli. Önümüzdeki dönem seçimlerinde bizim de bu yönlü projelerimiz var. Maalesef Kürdler simdiye kadar bunu basaramadilar. Kürdlere de demokrasi lazim. Diktatör ve otoriter sistemler hiç bir halka fayda getirmedi, Kürdlere de getirmez.’

Demokratik rekabet çagdas dünyanin geregidir

‘Bakin ABD ve Avrupa Kürdlerin müttefiki olmaya dogru gidiyor. Kürdler müttefik olduklari güçlerin demokrasi anlayisindan da kabul edebilmelidir. Aksi takdirde Kürdler ISID gibi bir örgüt yaratir, terör örgütü olarak adlandirilan, kendi toplumu içinde terör estiren bir yapi olarak anilirsa gelip ittifak yapmaz ve destek vermezler. Ama kendi demokratik haklari için mücadele eden, çogulcu bir demokratik sistem kurmayi hedefleyen partiler olur ve bunlar toplum içinde etkili olursa demokratik dünyadan da ciddi destek görürler.’

Burkay’in yönetimlerde olmamasi büyük eksiklik

‘Sayin Burkay gibi önemli bir sahsiyetin yönetim kadrolarinda olmamasi büyük bir eksiklik. Bu bilgi ve tarihi deneyimi olan sahsiyetin en önde yürümesinin hem partilere hem de kisilere ciddi katkilari oldugunu düsünüyorum. Genel Baskanligi döneminde partimize ciddi ivme kazandirdigini düsünüyorum. Bu ivmeyi daha ileriye tasimak konusunda çok çaba harcamamiz gerekiyor. Bunun farkindayiz.’

Kürd sorunu çözülmek zorunda

‘Kürd sorunu uluslararasi bir sorun oldu. Çözülmek zorunda, çözülmezse baska sikintilar yasanacaktir. Güney Kürdistan konfederal ya da bagimsiz sisteme gidiyor yine ayni sekilde Rojava’da da böyle bir gidisat var. Türkiye bunlari görmek zorunda ve degismek zorunda. Simdi’Çözüm Süreci’ne’ baktigimizda taraflar ne istiyor? Bunu bilmiyoruz. Hükümet ne yapmak istiyor? Evet bunu biliyoruz. PKK’nin silahi birakmasini istiyor. Yasal düzenlemelerle cezaevlerindeki tutuklularin serbest kalmasini, gerillanin inmesini saglayacak bir proje gelistirmek istiyor. Adi’Çözüm Süreci.’ Ne oldugunu bilmiyoruz. Kürdler adina konustugunu söyleyen PKK’ye baktiginizda silahli mücadelenin artik sona erdigini söylüyor, ancak silahi birakmiyor. Buna karsilik ‘devletle biz görüsüyoruz’ deyip tarihi bir anlasma var gibi davraniyorlar. Hangi konuda anlasmislar bilen yok. Kürd sorunun çözümü konusunda Kürd siyasal hareketi ve Kürd halki muhatap alinmali. Bu tikanikliktan çikilmalidir. Taraflar dinlenmeli. Kürd halki ve Türk halki elele vererek kendi sorunlarini çözmeli.’
(BasHaber Gazetesi)

Dengê Kurdistan

Back to top button