HAK-PAR Genel Baskani Latif Epözdemir Diyarbakir’daydi
Hak ve Özgürlükler Partisi Genel Baskani Latif Epözdemir, 06.11.2019 günü, Hak ve Özgürlükler Partisi Diyarbakir Il Örgütü’nde, 8. Dönem Parti meclisi üyeleri ve partililerle tanisma ve istisarelerde bulunmak amaciyla bir toplanti gerçeklestirdi. Toplantiya partililerin gösterdigi yogun ilgi dikkati çekerken, seçilen yeni genel baskandan ve parti meclisi üyelerinden ümit ve beklentilerin fazla oldugu gözlendi.
Toplantinin açilisini yapan Diyarbakir Il Örgütü Yönetim Kurulu Baskani Berrin Eren, yeni genel baskani agirlamaktan memnuniyet duyduklarini ifade ederek, seçilen yeni meclis üyeleriyle birlikte uyum ve isbirligi içinde çalismaya devam edeceklerini ve bu yönde her zamankinden daha çok hassasiyet göstereceklerini belirtti. Il Baskani Berrin Eren, “Her parti üyesinin daha azami bir çabayla çalismalara katki sunmasi gerekir.” dedi ve sözü Genel baskana verdi.
HAK-PAR Genel Baskani, Il baskani Berrin Eren’le ayni duygu ve düsünceleri paylastigini ifade ederek, ” Partimiz yakin günlerde arkasinda degerli ve her zaman göz önünde bulundurulmasi gereken önemli bir tecrübe birakan bir kongre birakti. Kongremiz daha çok çalismak, daha çok genislemek, daha çok kitlesellesmekle ulusal demokrat güçlerin birligini, ittifakini, diyalog, isbirligi ve dayanisma istek ve arzusunu ön plana alan iki ayri listeyle kongresini yapti. Bu bir ilktir ve partimizin böyle bir duruma hazir bir olgunlukta oldugunu gösterdi. Iki veya daha fazla ayri liste ve baskan adaylariyla kongre yapmanin kötü ve olumsuz hiçbir yaninin olmadigi gerçegini Hak ve Özgürlükler Partisi yaptigi bu kongresiyle göstermis oldu. Bu vesileyle bütün partili arkadaslarima tesekkür ediyorum. Ama is bu noktada bitmiyor, bundan böyle sorumluluklarimiz iki kat daha artiyor.” dedi ve söyle devam etti:
” Bir; bizden bir kaç oy eksik alarak çalisma sorumlulugunu bize havale eden arkadaslarimizin beklediklerinden daha fazla gayret göstermemiz gerekir. Sorumluluk üstlendigimiz bu dönemde arzu edilen performans ve öngörülen sonuçlari almayi basaramazsak, bir sonraki kongrede arkadaslarimizin yakamiza yapisacagini bilmeliyiz. Yaristik, biz daha iyi yapariz, dedik. O halde ne tür bir is üstlendigimizi de bilmemiz gerekir. Iki; biz federasyonu siyasetimizin merkezine koymus bir partiyiz. Parti yapisi ve isleyisi, karar organlari ve uygulama mekanizmalari da buna uygun hale getirilmelidir. Bakin, Diyarbakir’da parti meclis üyeleri diger yerlere göre ezici bir agirlik gösteriyor. Bu siyaseten dogal ve normal bir görünümdür; Diyarbakir bölgenin merkezidir. Siyasi kararlar üzerinde bir agirliginin olmasi kadar normal ve dogal bir sey yoktur. Ben genel baskan olarak yetki alan ve sinirlarimin neler oldugunu, nerelere kadar uzandigini biliyorum. Ayni sekilde siyasi agirligi olan bir merkezin islerine benim dogrudan müdahale etmem, yön vermeye kalkismam, çalisma alanlarina müdahale etmem veya o merkezlerin karar verme süreçleri üzerinde bir vesayet olusturmam ne kadar hakli ne kadar gerçekçi ve ne kadar sonuç alici bir etkisi olabilir? Biz yetkileri paylasacagiz. Açik söylüyorum, Diyarbakir’in veya bu derece siyasi agirlik kazanan her birimin alacagi kararlara biz tabi olacagiz. Bu konuda üzerimize düsenleri de yerine getirecegiz. Partimiz, üyesinden teskilat baskanina, oradan en üst organlarina kadar, esitlerin özerkligini korumayi temel bir prensip olarak kabul ediyor. Bu parti isleyisinde, çalismalarinda, iliskilerinde bundan böyle çok daha net ve kesin biçimde ortaya konacaktir.”
Dengê Kurdistan
